kuru otlar üstüne

Nuri bilge ceylan'ın merakla beklenen yeni filmi. Filmin teması, oyuncu kadrosu ve vizyon tarihine dair herhangi bir bilgi yok henüz. 12 Punto TRT Senaryo Günleri kapsamında, Ustaya Saygı TRT Ortak Yapım Ödülü’nün ilki bu yıl kuru otlar üstüne filmi için Nuri Bilge Ceylan’a verilecekmiş.

merakla ve heyecanla beklediğim nbc filmi. muhtemelen korona virüsünden sebep, çekimleri ertelendi. bekliyoruz!

2022'de vizyona girecekmiş.
https://tele1.com.tr/nuri...e-vizyona-girecek-231499/

Yıllardır vizyona girmesini beklediğimiz film. Evet.

29 Eylül'de vizyona girecek filmdir. Aynı zamanda Türkiye'nin 96'ıncı Akademi Ödülleri'ndeki (Oscar) adayı olarak belirlenmiştir. ABD'de düzenlenecek ödül töreninin, gelecek yıl mart ayında gerçekleştirilmesi planlanıyor. Evet.

bekliyoruz bakalım. Ahlat ağacı’ndaki gibi, sosyal mevzulara yüzeysel ve ürkek değinmeler (imamlar ebuzer diyalogu) yahut doğu demirkol gibi sırıtan bir karakter olursa zeki’ci olucam artık.

Bugün Alsancak Karaca sinemasında izlediğim film .3 saat 20 dakika olmasına rağmen hiç sıkılmadım.

pkk lı bir karakteri canlandıran merve dizdarın ilk bir buçuk saat filmde olmaması ve sonrasında da yalnızca 25-30 dakikalık bir sahneyle yer alıp tüm filmde doğru düzgün görünmeden sırf pkk savunuculuğu yaptığı için en iyi kadın oyuncu ödülünü aldığı filmdir. bunun yanında tüm filmi taşıyan ve filmin her saniyesinde yer alan, istanbul, ankara, izmir insanını temsil eden deniz celiloğlu avcunu yalamıştır. sırf pkklı olduğu için o karakteri oynayan kadına en iyi kadın oyuncu ödülü vermek nedir? çok meraklıysanız pkk lılara ödül vermeye en iyi karakter diye bir ödül çıkart git onu ver. merve dizdara niye veriyorsun en iyi kadın oyuncuyu? cannes film festivali hiç bir değeri olmayan sefil, rezil bir festival olduğunu ortaya koymuştur.

bu noktada nuri bilge ceylanın bir hatası yok. nbc sonuç olarak türkiyede yaşayan ve gerçekten var olan iki tip insanı karşılıklı oturtup konuşturmuş. tek sıkıntı ise nuri bilge ceylan sinemasının daha önce hiç görmediğimiz kadar politize olması. evet, her film esasında bir politik tavırdır. ancak ülkedeki herkesin çok yakından ilgilendiği ve bu konuda ülkenin karpuz gibi ikiye bölündüğü, en ufak bir kaşımayla kanamaya müsait olan bu derece yüksek siyasal tartışmaları bir nbc filminde görmek istemezdim. bunu yapabilecek çok sayıda yönetmen mevcut.

çok güzel bir film adı. mesela şeker portakalı gibi. hadi bilemedin kendini gerçekleştiren kehanet diyelim. seferberlik ilanı da olabilir. kamyon arkası yazılarına burun kıvıranların infernal yollarla edinemeyeceği kadar ben burdayım diyen. alalede bir zaman.

Uzun planlı sahneleri varmı bilmiyorum filmi daha izlemedim ama, nuri bilge yine iyi iş çıkarmıştır, sanat filmlerini severim.

Beklentilerimin altında kalmış nuri bilge ceylan filmi.

Beklentilerimin altı dediğime bakmayınız, seviye yine de türk sinemasının çok üstünde.

Bir zamanlar Anadolu'da gibi, uzak gibi daha 'az' konuşan filmlerini özlemedim değil.

'kış uykusu' ile bambaşka şeyler yapmaya başladı. Çok konuşuyor, çok yorucu.

Sinematografi anlamında modern bir sanat eseri tabii, altının çizilmesi gerekiyor bu noktanın.

ne nuri bilge denen herifi ne de public seksi severim. götüm ve partnerimin götü gözükür.
teşhirciliği hiç sevmem.
nuri bilge tarzım değil hiçbir filmini keyifle izlediğimi hatırlamıyorum.
sıkıcı kitaplar olur ve sıkıcı filmler bilirsiniz işte kasvetli herif.

nuri bilge ceylan'ın 9. filmi. altın palmiye için yarışmış ancak merve dizdar'a en iyi kadın oyuncu ödülü verilerek gönderilmiştir.

izledikten sonra uzunca düşünüp "sevmediğime" kanaat kıldığım bir film oldu.

--spoiler--
karakterler ve diyaloglar, nuri'nin önceki filmlerindeki kadar derinlikli değil, film bir olay hikayesi gibi başlayıp durum öyküsü kıvamında ilerliyor ve girişteki sevim'in mektup hikayesi için seyirciye tatmin edici bir final sunulmuyor.

belirgin bir politik mesaj içermeyen bir hikayede politikanın ucundan geçen, etliye sütlüye karışmayan 1-2 diyalog bulunması bir filmi politik yapmaz. yani 10 ekim tren garı patlamasında bacağını kaybeden nuray da var, pkk terörü yüzünden akrabasını kaybeden karakter de var. haliyle net bir politik film değil.

çoğu kapalı mekanda geçen bir filmde, manzaraların tanıtımlarda fazlaca kullanılmasını biraz samimiyetsiz buldum. yani düşünün fragman ve teaser'larda adıyaman, ağrı, erzurum her yer var ama filmin hangi şehirde geçtiği net belli değil. sırf bir iki sahnede görsellik olsun, fragmanlara koyarız diye mi oyunculara doğu turu yaptırdınız?

ayrıca anlatım biçimi olarak ilk defa nuri'nin iç sesi kullandığını gördüm. filmin ilk 3 saati boyunca hiç iç ses yok, birdenbire samet'in ağzından bir veda mektubu okur gibi hikaye ile vedalaşıyoruz. biçimsel anlamda da sanki aceleye getirilmiş bir final gibi geldi bana. nuri'nin ilk 3 filmi arasına sokamam ama yine de türk sineması standardında oldukça iyi film tabiki.

--spoiler--

Aşırı merak ettiğim film..

Filmin birinci yarısı ile ikinci yarısı iki ayrı film gibi sanki.

ödülü merve dizdar almış ama resital yapan deniz celiloğlu.

Sigara ve kırık şişe atmayın , yangın çıkarabilirsiniz.

nedense hep akla kuru boklar üstünde cümlesini getiriyor.

fevkalade bir filmdi benim icin. bir nuri bilge ceylan filminden beklemedigim kadar diyalog iceriyordu. kimi zaman oyunculuklar dogalliktan uzaklasiyor gibi olsa da genel hatlariyla diyaloglardaki samimiyeti hissetirebildi. samet ogretmen uzerinden anlatilan bu hikaye ayni sekilde nuray ogretmen uzerinden anlatildiginda da muthis bir hikaye cikarmis. orhan pamukun benim adim kirmizi kitabindaki gibi benzer yasamlari farkli gozle gorebilme sansina sahip olabilirdik. belki de nuri bilge ceylan bu sekilde bir ucleme yapacaktir. kim bilir ayni hikayeyi paralel zamanda nuray ogretmenin gozunden belki de sevim`in gozunden izleyecegizdir.

Doğuda öğretmenlik yapmış bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bugün izledim.

Öncelikle filmde bazı teknik hatalar mevcut. Köy yerinde kirpinin ne işi var? Artık g 3 mü kaldı? Kimse askerliğini jandarma olarak da yapmıyo ki jandarma astsubay yazıcıyı sivilde de böyle miydin diye fırçalasın!

Gelelim filme;
Hademe rolündeki erdal bakkal olsun, veteriner olsun yörenin ağzını izleyiciye veremiyor, bu dilde yapaylık sorunu tüm nbc filmlerinde var, o yüzden onu da görmezlikten geliyorum.

Samet öğretmen tam bi yavşak, arkadaşına ayarlamaya çalıştığı nuray öğretmen Kenan’la az samimi olunca nasıl da içerledi, aynısı nuray için de geçerli tabi, normalde Samet gibi ideolojik bir kılkuyrukla hayatta sevişmezdi ama yokluk işte naparsın!

Peki ya samet’in Kenan’a nuray’ı yedim olm demesine ne demeli! Dedik ya adam yavşak işte! Ama nuray da az anasının gözü değil, samet’in bu tavrından dolayı köylüm Kenan Nuray’a cephe alınca üzüldü ya la karı! Orada sanki bi an Nuray arkadaşlar üçlü olsun güçlü olsun diyecek grup yapacaklar filan sandım!

Bence filmde en gerçek karakter okulun müdürüyle beden hocası, ikisi de ne şiş yansın ne kebap aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey tipinde yavşak adamlar! Bu yönüyle Film adeta bir yavşaklar kumpanyası!

Peki ben filmde kendime dair ne buldum? Ben de vakti zamanında öğretmenlik yaparken okul müdürüm sağda solda tanıdığı bekar öğretmenleri bana yapmaya çalışıyordu lan! istisnasız hepsi evlenmeyeceksek görüşmeyelim mıdundaydı! Ona olmaz, buna ı ıh deyince darlanıyordu adam!