bugün

karşıt olan ateistlerin copy paste entryler girmesine sebep olan.

düşmanlarının sığlıktan kurtulamaması bile mucize olduğuna delildir.
kitapta ciddi ciddi dünyanın dönüşlü olduğu yazıyor. kopernikus un 1473 te doğduğunu göz önünde bulundurursak, diğerlerini bilmem ama benim tanrıdan indiğine inanmam için yeterli bir sebeptir bu.
köleliği yasaklayan tek bir ayet bile olmazken kadınların dövülmesi şeklinde bir ayet olması benim inanmamam için bir sebeptir.
Cennete girmek isteyen herkesin bu kitabı tanıması gereklidir.
arapça olmasının tek sebebi hz.muhammed'in arapça bilmesidir. hala türkiye'deki insanlar duaları arapça okur, anlamadan, körü körüne. halbuki türkçesini ezberleyip, anlayarak okusa. yok efendim olur mu hiç! arapça sanki kutsal dil. kısacası türkiye'de yaşanan islam gerçek islam değildir. arap kültürünün etkisinde olan, çarpıtılmış bir dini yaşamaktadır halkın çoğu. zira ilahiyat profesörleri bile yanlış yaptıklarını itiraf ediyorlar bu konuda. ya bi kanalda yaşar nuri öztürk'tü sanırım anlatıyor: "kur-an okunuyor, kadının biri içli içli duygulanmış ağlıyor. "neden ağlıyorsun, mirastan bahsediliyor burda" diyorum bi şey diyemiyor." böylesine körüne körüne her şey. bu cemaatlar de ayrı bi saçmalık. cemaat lideri ölünce olan cenazeyi izleediniz mi hiç? sanki peygamber ölmüş. bu şirklikten başka bir şey değil. sen allah'tan başkasına kulluk etmeyeceksin, aracı sokmayacaksın arana diyor kur'an. sonra eleştirince dinsiz diyorlar, soğuyoruz böyleleri yüzünden.

edit: ekleme.
bahsedilen evrenselliği 2000li yıllara bile yetişmeyince muhammed in yeni yeni çıkan hadisleriyle karizmayı sürdürmeye çalışmıştır.
allahın "yazılı" kelamı...
bir kere daha mücizevi kitap olduğuna bizzat şahit olduğum mükemmel kitap. olay şu:

paganist roma imparatorluğu'nda yahudilere imtiyazlar tanınmış kendi bölgelerinde şeriatlarını yaşama özgürlüğü verilmişti. hz. isa efendimiz dünyaya teşrif edince yahudiler telaşlandılar. çünkü ortadoğu'nun tüm ticaret yönetimi yahudi bezirganlarının elindeydi. hz. isa efendimiz peygamberliğini ilan edince faizin haram olduğunu her zengin yahudinin zekat vermesi gerektiğini her yerde beyan etmeye başladı. bu çağrı faiz zulmü altında iyice fakirleşen tüm ortadoğu halkları arasında kabul gördü ve insanlar hızla hristiyanlığı kabul etmeye başladı. bunun üzerine yahudiler hz. isa efendimizi roma valisine şikayet ederek öldürülmesi yönünde çaba sarfetti.

hz. isa efendimizin göğe yükselmesinden sonra havarileri bölgeden uzaklaştırıldı. havarilerden bir çoğu şam, antakya, kayseri, mardin bölgelerine göç ettiler ve tebliğe buralarda devam edip buralarda birer kilise kurdular. zamanla kiliseler mantar gibi çoğaldı ve bir çok farklı mezhep ortaya çıktı. roma imparatorluğunun başına geçen ve paganizm yerine hrsitiyanlığa sempati duyan jüstinyen ve konstantin gibi imparatorlar hristiyanlığın karşı konulamayan bu gücünü kullanmaya karar verdi. iznik'de birinci konsül adı altında bir toplantı düzenlendi ve mevcut kiliselerin yöneticileri bu konsüle davet edildi.

konsül toplanınca ortada büyük bir sorunun olduğu farkedildi. hz. isa efendimizin havarilerine yazdırdığı incil'in orjinal metni bulunamadı. bunun yerine rivayetlere göre 200'e yakın farklı incil tefsiri bulunuyordu. roma imparatoru bu sorunun halledilmesini istedi ve şu karar çıktı: sadece hz. isa efendimizin havarilerinin kurmuş olduğu kiliselerde okutulan tefsirler kabul edilecekti. bu karar göre sadece 4 incil nüshası kutsal kitap olarak kabul edildi ve diğer kilise mezhepleri reddedildi. resmi kabul edilen kiliseler antakya, şam, mardin ve kudüs kilseleriydi. diğer kiliselerin bu kiliselere bağlanması istendi. lakin konsül dağılınca resmiyet kazanamamış kilise papazları diğer kiliselere bağlanmayı reddetti ve kiliseler arasında büyük bir anlaşmazlık çıktı. çok sonraları kurulan roma kilisesi tüm ortodoks kiliselerini inkar edip katolizm ismi altında yeni bir mezhep kurdu. çünkü roma imparatoru hristiyanlığı benimsemişti ve roma imparatoru roma'da kurulacak bir kilisenin de resmiyet kazanmasını istiyordu.

aynı şekilde çok sonraları kurulan istanbul bizans kilisesi de ayrı bir kilise olarak kendisini resmi kilise olarak ilan etti ve antakya, iznik, mardin kiliselerini kendisine bağladığını açıkladı. buna karşı çıkan mardin bölgesindeki süryani kilisesinin gücünü kırabilmek için bizans orduları bölgedeki süryanileri katletmeye başladı. doğu roma imparatoru da "başkent istanbul'da da resmi bir kilise olması lazım" diyerek havarilerin kurmuş olduğu kiliselerin meşrutiyetini hiçe saydı, mardin ve antakya kiliselerini tamamen dağıttı. kiliseler arası bu kıskançlık ve siyasi çekişme sonucu hristiyanlık dini orijindan iyice kayıp birbirini imansız göre bir çok mezheplere ayrılmıştır.

işte hz. kur'an'ın mücizesi burada kendini hemen belli ediyor işte ayet işte işin gerçek yüzü:

bakara suresi 213. ayet:
"insanlar tek bir ümmetti. allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. bunun üzerine allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. allah, dilediğini doğru yola iletir."

bakara suresi 253. ayet:
"işte peygamberler! biz, onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. içlerinden, allah’ın konuştukları vardır. bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. meryem oğlu isa’ya ise açık deliller verdik ve onu ruhu’l-kudüs (cebrail) ile destekledik. eğer allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. fakat ayrılığa düştüler. onlardan inananlar da vardı, inkâr edenler de. yine allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. lâkin allah dilediğini yapar"

ali imran suresi 19. ayet:
"şüphesiz allah katında din islâm’dır. kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. kim allah’ın âyetlerini inkâr ederse, bilsin ki allah hesabı çok çabuk görendir."

meryem suresi 37. ayet:
"(fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline"

şura suresi 14. ayet:
"onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. eğer (azabın) belli bir süreye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. onlardan sonra kitab’a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler"

zuhruf suresi 65. ayet:
"ama aralarından çıkan gruplar ayrılığa düştüler. elem dolu bir günün azâbından vay o zulmedenlerin hâline!"

casiye suresi 17. ayet:
"onlara din işi konusunda açık deliller verdik. ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. şüphesiz rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir."
insan eliyle yazıldığı ortada olan ve yer yer tutarsızlıklara rastlanan fantastik bir kitaptır.
uzun uzun cümleler kurup eleştirmeye hiç ama hiç gerek yoktur çünkü zaman kaybıdır.

not: samimi düşücemdir saldırı mahiyetinde algılanmamasını arz ederim.
güncelleme yapılmayan dincilerin bir tüketim malı.
bazen, okunduğu duyulduğuda kalbten beyne doğru bir arınma hissedilebilir.

kanal 7 de an itibarıyla okunuyor.
peygamberin yazdığı kitap olarak nitelendirenlerin peygamberin ümmi olduğu gerçeğiyle ne diyeceklerini şaşırdıkları gözlenmiştir.
musluman aleminin kutsal kitabidir.

inanmayan inanmaz, inanan inanir, inanmayan musluman degildir , inanan muslumandir bu kadardir.

kimsenin inanci kimseyi ilgilendirmemelidir.

dip not : kuranı kerim bilindiği üzere zaten insan eliyle yazıldığı bilinmektedir. Gökten kitap düşmemiştir. hz.muhammed allahın (ona bahşettiğini düşündüğü) duygularını,düşüncelerini allahın ağzından, bazen de kendi ağzından katipler aracılığla, zamanla sayfaları kitaba dönüştürmek suretiyle nakletmiştir.

dip not 2 : diyelim ki, kendi yazdı, o halde bile, insanlığa çok katkısı olmuş bir kitaptır kuran-ı kerim, zamanında cahiliye döneminde birleştirici bir rol oynamıştır, kadınların değerini o zaman ki döneme göre çok arttırmıştır. tabi onu kendi kötü emellerine alet edenleri ayrı tutuyorum. kuran-ı kerim içinde güzellikler yazan bir kitaptır.(benim düşüncem)

bir sorun varsa ona inanıp inanmamak ta değil,
- ona inananın, onu kullanıp içindekilerin aksinde davranmasında
- ona inanmayanın , inanların hatalarını kuran-ı kerime bağlamasındadır.

bunlar da gün geçtikçe iki kutup yaratmak ta,ve bunları birbirinden daha da fazla uzaklaştırmaktadır.

aynı bir fenerbahçeliyi ne kadar kızdırırsan o kadar daha çok fenerbahçeli olur.(galatasaraylı da oyle)
şike yaptı desen, yapmadı derim, bırakalım insanlar duygularıyla başbaşa kalsın.
okumadığımdır.
muzır neşriyat kategorisine alınıp 18 yaşından küçüklere okutulmaması gerekendir.

çoluk çocuğa bir şeyi dayatararak onların buna inanmalarını sağlayabilirsiniz. dünyaya inanan değil düşünen bireyler gerekir.
(bkz: huzurlu yaşam rehberi)
art niyetli bir kitap değil. insanları güzel olan şeylere çağırıyor. diyor ki; abdest al, bunu sana zorluk olsun diye söylemiyoruz; temiz olasınız istiyoruz... temizlik kötü bir şey mi? değil. diyor ki zina etmeyin, hangimiz babamızın annemiz dışında biri ile yatmasını isteriz? sonra diyor ki yetimleri koruyun, onlara yardım edin. şu sözlükte bir kişi çıkıp da yetimin hakkını gönül rahatlığı ile yiyebilir mi? hiç mi vicdanı sızlamaz?.. sonra da diyor ki, anne babanıza saygı duyun; onlara of bile demeyin. anne babasını hergün tekme tokat dövmekten zevk alan insanlar var mı içimizde? livatayı yani anal sexi yapmayın diyor. normal bir birleşmeden daha mı güzel? sevgilinin dudaklarından öpmek varken bir yandan?

şimdi diyeceksiniz ki ahan da şakirtler doluşmuş gecenin bir yarısı. yo, şakirt değilim. din de sadece şakirtlerin olan bir şey değil. önyargılı arkadaşları önyargılarından birazcık kurtarıp içlerinde ufak bir merak uyandırabildiysem ne mutlu.
bilim kurgu ve fantazinin krali kitap.dan brown yazsaydi yuh lan amma ucmus adam denirdi. ama yazarinin adi tanri olunca sorgulanmadan inaniliyor, okunuyor..
aklına gelebilecek her sorunun cevabını bulabileceğin, allahın insanlara son şans olarak indirilen "allahın kelamı".
incil ve tevratın yazarından muhteşem bir eser. aynı şeyleri söylemesi çakma olduğunu göstermez. çünkü hakkın yolu birdir. bambaşka şeyler mi yazacaktı zaten.

her noktası birer ibretlik derslerle dolu olan, 1400 yıl önceden günümüzü işaret eden tek kitap.

ibret alamayanların vay haline..
spoiler...

bi tanrı varmış,hepimizi o yaratmış.

spoiler..
bi arkadaş yırttı hiçbişeyde olmamış.hani indiren bizdik hacı, korucaktık falan he?

http://meeurl.com/3c06fc
aldığım gizli istihbarata göre; kuran'ın mealsiz olanını -salt arapçadan bahsediyoruz hafız-yırtamıyomuşsun.zincirlerle zapdedilemeyen, 2 metre boyunda, dövmeli, zenci abiler geliyomuş.

sonuçta hurilerin bile arapça konuştuğu bi alemde arapça metnin yırtılması muhakkak saçma olur.koskoca allah lan yırttırır mı hiç?
ol demez, kol der hissedersin hacım kolu.

en kısa zamanda arkadaşım tarafından test edilmesi gereken kitapçık.
arap yarımadasına hakim olan bi' mit'in yazılı hali.
(#400206)
bağzı kişilerin, tanrının kendisiyle çelişmesinin kanıtı olarak adlandırdığı kitap. niteki doğrudur, ancak ve ancak dikkat edilmesi gerekn nokta kutsal kitabımızın öz dilinin arapça gibi çok zengin bir dil olmasıdır. nitekim bir çok sözcük karşılayamaz buradaki kelimeleri, ve türkçeye gerçektende saçma sapan şekilde geçebilir. buna birde saçma salak kuranı çeviren bir takım kansız yobazlar eklenince ataistlere oyuncak olur kuran. bu yüzden her zaman dediğim gibi, kuranı doğru yerden okuyunuz. ahmed hulusiyi takip ediniz nitekim kuranın bir mit değil, dini ve ilmi bir kitap olduğunu kanıtları ile göreceksiniz.