bugün

kuran ı kerim

bir kere daha mücizevi kitap olduğuna bizzat şahit olduğum mükemmel kitap. olay şu:

paganist roma imparatorluğu'nda yahudilere imtiyazlar tanınmış kendi bölgelerinde şeriatlarını yaşama özgürlüğü verilmişti. hz. isa efendimiz dünyaya teşrif edince yahudiler telaşlandılar. çünkü ortadoğu'nun tüm ticaret yönetimi yahudi bezirganlarının elindeydi. hz. isa efendimiz peygamberliğini ilan edince faizin haram olduğunu her zengin yahudinin zekat vermesi gerektiğini her yerde beyan etmeye başladı. bu çağrı faiz zulmü altında iyice fakirleşen tüm ortadoğu halkları arasında kabul gördü ve insanlar hızla hristiyanlığı kabul etmeye başladı. bunun üzerine yahudiler hz. isa efendimizi roma valisine şikayet ederek öldürülmesi yönünde çaba sarfetti.

hz. isa efendimizin göğe yükselmesinden sonra havarileri bölgeden uzaklaştırıldı. havarilerden bir çoğu şam, antakya, kayseri, mardin bölgelerine göç ettiler ve tebliğe buralarda devam edip buralarda birer kilise kurdular. zamanla kiliseler mantar gibi çoğaldı ve bir çok farklı mezhep ortaya çıktı. roma imparatorluğunun başına geçen ve paganizm yerine hrsitiyanlığa sempati duyan jüstinyen ve konstantin gibi imparatorlar hristiyanlığın karşı konulamayan bu gücünü kullanmaya karar verdi. iznik'de birinci konsül adı altında bir toplantı düzenlendi ve mevcut kiliselerin yöneticileri bu konsüle davet edildi.

konsül toplanınca ortada büyük bir sorunun olduğu farkedildi. hz. isa efendimizin havarilerine yazdırdığı incil'in orjinal metni bulunamadı. bunun yerine rivayetlere göre 200'e yakın farklı incil tefsiri bulunuyordu. roma imparatoru bu sorunun halledilmesini istedi ve şu karar çıktı: sadece hz. isa efendimizin havarilerinin kurmuş olduğu kiliselerde okutulan tefsirler kabul edilecekti. bu karar göre sadece 4 incil nüshası kutsal kitap olarak kabul edildi ve diğer kilise mezhepleri reddedildi. resmi kabul edilen kiliseler antakya, şam, mardin ve kudüs kilseleriydi. diğer kiliselerin bu kiliselere bağlanması istendi. lakin konsül dağılınca resmiyet kazanamamış kilise papazları diğer kiliselere bağlanmayı reddetti ve kiliseler arasında büyük bir anlaşmazlık çıktı. çok sonraları kurulan roma kilisesi tüm ortodoks kiliselerini inkar edip katolizm ismi altında yeni bir mezhep kurdu. çünkü roma imparatoru hristiyanlığı benimsemişti ve roma imparatoru roma'da kurulacak bir kilisenin de resmiyet kazanmasını istiyordu.

aynı şekilde çok sonraları kurulan istanbul bizans kilisesi de ayrı bir kilise olarak kendisini resmi kilise olarak ilan etti ve antakya, iznik, mardin kiliselerini kendisine bağladığını açıkladı. buna karşı çıkan mardin bölgesindeki süryani kilisesinin gücünü kırabilmek için bizans orduları bölgedeki süryanileri katletmeye başladı. doğu roma imparatoru da "başkent istanbul'da da resmi bir kilise olması lazım" diyerek havarilerin kurmuş olduğu kiliselerin meşrutiyetini hiçe saydı, mardin ve antakya kiliselerini tamamen dağıttı. kiliseler arası bu kıskançlık ve siyasi çekişme sonucu hristiyanlık dini orijindan iyice kayıp birbirini imansız göre bir çok mezheplere ayrılmıştır.

işte hz. kur'an'ın mücizesi burada kendini hemen belli ediyor işte ayet işte işin gerçek yüzü:

bakara suresi 213. ayet:
"insanlar tek bir ümmetti. allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. bunun üzerine allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. allah, dilediğini doğru yola iletir."

bakara suresi 253. ayet:
"işte peygamberler! biz, onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. içlerinden, allah’ın konuştukları vardır. bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. meryem oğlu isa’ya ise açık deliller verdik ve onu ruhu’l-kudüs (cebrail) ile destekledik. eğer allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. fakat ayrılığa düştüler. onlardan inananlar da vardı, inkâr edenler de. yine allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. lâkin allah dilediğini yapar"

ali imran suresi 19. ayet:
"şüphesiz allah katında din islâm’dır. kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. kim allah’ın âyetlerini inkâr ederse, bilsin ki allah hesabı çok çabuk görendir."

meryem suresi 37. ayet:
"(fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline"

şura suresi 14. ayet:
"onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. eğer (azabın) belli bir süreye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. onlardan sonra kitab’a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler"

zuhruf suresi 65. ayet:
"ama aralarından çıkan gruplar ayrılığa düştüler. elem dolu bir günün azâbından vay o zulmedenlerin hâline!"

casiye suresi 17. ayet:
"onlara din işi konusunda açık deliller verdik. ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. şüphesiz rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir."