bugün

tamamen zaman kaybı olarak nitelendirmeme karşın bunların arasından erdal demirkıran kitaplarını es geçebilirim. eğlenceli mizacı ve alaycı uslubüyle kişisel gelişimde yeni bir tarz yaratan kitapları, kişisel gelişimden ziyade motive edici, kaba tabiriyle iyi gaz verici özelliğe sahiptir.*
sen şimdi gidecen ya cehennemin dibine git.
ben dünyanın en akıllı insanıyım
sadece aptallar 8 saat uyur kitapları kişisel gelişim okurlarınca tercih edilebilir.
insanların egolarını yükselterek bir yerlere gelebileceklerini inandırmaya çalışan kitaplardır.

kendini bu kitaplara ciddi kaptıran kişiler yükselir yükselirler. ama egolarını yükselttikleri bu yerde istedikleri şeyi bulamadıklarında çakılışları fena olur.

yüksekten uçanın düşüşü yaman olur, misali.
küçük şeyleri dert etmeyin, hepsi de küçük şeylerdir - dr. richard carlson
okuduğum en başarılı kişisel gelişim kitaplarındandır. günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilir yararlı tavsiyeler içerir. çoğu kişisel gelişim kitabının aksine gayet gerçekçi ve basit tavır ve hareketlerle hayatınızdaki bazı pürüzleri düzeltebilirsiniz. uyguladım, yararlandım. tavsiye edilir.
aslında insanlığın boş vaktinde yapabileceği aktivitelerden en gereksizi bu kitapları okumaktır. hangisi kişiliğinizi geliştirirki ? en büyük hata ise insanların bazı sorularına bu kitaplarda cevap aramasıdır ki cevabı biraz yetişkinlik gösterip kendi iradesi ile bulabilecektir.
aptallar ve karakter zaafı olanlar içindir. kişisel gelişim kitabı okuyan aklı başında bir insan görmedim. zaten bir kere bunu okuyan kişi en başından kişilik olarak gelişmediğini yani kişiliksizliğini kabul eder.

edit: kendini geliştirmek isteyen rus edebiyatı okusun. daha çok faydasını görür. hayatında kitap okuma kültürü olmayan insanlar bu tür piyasa kitaplarına mal bulmuş mağribi gibi atlıyorlar ancak çöplüğün içinde yüzdüklerinin farkında değiller.
bütün kitaplar içerisinde en gereksiz olan kitaplardır.
çoğusu saçmalıktır. en büyük kişisel gelişim kitabı kurandır. okuyabilene.
bi işe yaramayan boktan kitaplardır yazarları bile kendi yazdıklarının onda dokuzunu yapmıyordu kısacası okuması gereksiz olan kitaplardır...
gereksiz para ve zaman kaybı kitaplardır, bedava bulsanız okumayın. önce "iyi düşünün" den başlayan ve her kişisel gelişimde olan saçmalıklar serileri bunlarda da mevcuttur, yazarının sırf para kazanmak için yazdığı kitap türüdür.
çocuğunu kişisel gelişim kitaplarına göre yetiştiren bir baba aynen şöyle diyordu.

"çocuğumu yıllarca şu kişisel gelişim kitaplarına göre yetiştirdim. çocuğum şu an tam bir gerzek oldu."
senin bilip de uygulamadığın şeyleri biri üşenmemiş yazmıştır. sen de bunu mu aldım ben diye hayıflanır sıkılırsın. bazıları standart üstüdür ama genelde sıkıcıdır.
en iyi kişisel gelişm kitabı kurandır. sadece "kendi özünüze yapmakta olduklarınızı görmüyor musunuz" cümlesi bile insanı titretip kendine getirir. kaç kişi anlamı üzerinde düşünerek okuyor acaba?
genel olarak umut avcılarıdır efendim.
benim de saçma bulduğum fakat geçen yaz bir ablanın bana vermesi sonucu okuduğum artık saçma bulamadığım kitaplardır.
ben iyi olmalıyım, ben şöyleyim aslında, içimdeki beni keşfediyorum bilincini yerleştiren bu kitapları okuya okuya bir bakmışsınız 'ben'den başka her şey yalan olmuş hayatınızda sonunda o sizin için en önemli hale gelen 'ben' de kalmamış.

kimdi hatırlayamadım ama psikoloji ile ilgili akademik birinin ayşe arman'la röportajında okumuştum. diyordu ki "kişisel gelişim kitapları kişinin kendisini hep iyi olması gerektiğini işler, oysa ki yaşamayı hissetmek için her duyguyu yaşamak gerekir." yıllardır söylemeye çalıştığımı çok net anlatmıştı bu sözler. hep iyi olma olgusu zamanla iyi olma olgusunun da içini boşaltıyor ve daha da kötüsü hep ben ve hep iyi olmalıyım sonunda problemlerden kaçan, egoist bireyler haline getiriyor bizleri...

ve kişisel gelişim kitapları ile ilgili olumsuz bir başka saptamayı da bir çeviride okumuştum; amerika'da bu tarz kitaplar yazanların kendi hayatlarının tam bir felaket olduğunu örnekleriyle anlatıyordu...

yani sözün özü yazarınız, bu tarz kitapları hiç sevmiyor, okumuyor, tavsiye de etmiyor...
öğrenilmemiş çağresizlik, psikolojı vb konularda derlenirler.
insanların tembelliği ve korkaklığı yüzünden yazanları uygulayamadığı ve bu yüzden işe yaramadıkları iddia edilen kitaplardır.
kitaptan kitaba değişir açıkçası, kimisi işe yarasa da bir çoğu gereksizdir. genelde bu kitapları okumak yetmez hep uygulamak olumlu düşünmek vs. gerektirir, kısacası insanın kendi kafasında bitiyor. ama ahmet şerif izgörenin kitapları çok güzel.
okumaktan zerre zevk almadığım tek kitap türüdür. bir adam çıkar sana hayatın sırlarını öğretmeye çalışır. enerjilerden kelimelerin gücünden falan bahseder. bunları böyle yaparsan şöyle olur böyle mutlu olursun der. kendi hayatını bir başkasının tavsiyeleri ile yönlendirecek bir insan hangi enerjinin peşindedir ki ? bir kere bu tür kitaplar yazanlar bu açıdan bile kendileri ile çelişiyorlar. tavsiyeye ihtiyacı olan insan güçsüz insandır. güçsüz insanın kişisel gelişim kitaplarından ziyade arkadaşa, pskolağa falan ihtiyacı vardır. tamamen para tuzağıdır bu kitaplar.
çöp kitaplardır.
bi boka yaramaz.
kişisel gelişim kitaplarının yaptığı en büyük kötülüklerden birisi de durmadan "ben iyiyim" i kafalara kazımaktır.

oysa iyi kötü her duyguyu yaşamak, zayıflıklarımızın olması o kadar insanidir ki.. işte bu kitaplar kişinin elinden bunu alırlar.

bu kitapları okuya okuya hayata bakış açısı değişen ve "önce ben, ben iyiyim" kalıbındaki insan da zamanla ne kendisine dışarıdan bakıp hakkında objektif yorum yapabilir, ne de o iyiyim kılıfı altında gömdüğü dertleri, sıkıntıları ile yüzleşir.
oysa birazcık kendisine üzülse, kendi zayıflıklarıyla yüzleşse sorunun çözümünü de yine kendisi bulacak ama hayır kitap ne demişti "ben iyiyim"

üzüntü, keder de en az mutluluk kadar yaşanılasıdır o kitaplara inat hayat hepsinin karma bütünüdür... *
Kişisel gelişim önemlidir, ancak kişisel gelişim kitaplarının çoğu fostur.

Bkz. http://www.kitapyurdu.com...tap/default.asp?id=653546
okuduktan sonra bir türlü uygulanamayan ama ne yapılması gerektiği hakkında donanımlı bir insan haline getiren kitaplar( bir tanesiyle olmaz o iş ).
okumayın, okutmayın. durduk yere gaza gelip de sonra pişman olmayın.
Hiç sevmediğim kitap türü. Sanki yazarlar dünyanin türlü dertlerine gark olmuş, çekmedikleri dert kalmamis pişmiş hamlamiş bir de oturup kitap yazıyor şunu yapin şunu edin diye.