bugün

insanların ruhsal ve psikolojik gelişimleri için hazırlanan ve piyasaya sunulan,her zaman çok satan ama yararı tartışılan kitaplardır.
-patronu etkilemenin 1001 yolu,
-güzel konuşmanın 7 yolu,
-insanları etkilemenin ve popüler olmanın 15 metodu,
-liderlik klavuzu,
-insan ilişkilerinde en etkili yollar,
-nasıl en havalı olabilirsiniz?
-kendini baştan yarat gibi türleri vardır ve kişisel gelişim kitapları aynı hamur kalıbıyla aynı pastayı üretmek gibi bir şeydir.
aşırı bir gerizekalılık ürünü olan kitaplardır. bu kitapların genelinde mutluluk burnunuzun ucunda ama siz farketmiyorsunuz, ah bir farketzeniz gibi salakça mesajlar verilir insan daha da depresif olur. bunların bir işe yaramadığı leo buscaglia örneğinden anlaşılmıştır
(bkz: dale carnegie)
bu kitaplarının yazarlarının çoğu anlattıklarına kendileri bile inanmamaktadır ve söylediklerin çoğunu hayatta bir kere bile yapmamıştır. yalandır dolandır kitabı satın alan sadece yazarın cüzdanını geliştirir.
vizyonda olan you me and dupree adlı filmi izledikten sonra, bu tür kitapların nasıl kişiler tarafından yazıldığını görebiliyorsunuz. bilmeyenler için az bahsedeyim, baş karakterimiz, salak, sakar, başbelası ve tembel bir adamdır. bu yazmıştır bir kişilik kitabı işte. diğerleri de sanıyorum bundan farksızdır.
en ünlüsü yazılmamış:

yüzde yüz düşünce gücü
(bkz: nlp)
dogan cüceloglu'nun bu konudaki kitaplarinin ünü aksi iddia edilemez bir gercektir.
stephen r. covey - etkili insanların 7 alışkanlığı bunlara bir önrektir. adamcağız unuttuğu bir alışkanlığı da son kitabı etkili insanların 8. alışkanlığı adlı kitabında kakalamaktadır. ilkini okuyanlar ikinci kitaba küfür eder, tükürük atar. (bkz: alkım standlarının balgam yüklü olması)
yaratıcı aklın sentezi: server tanilli
Kimsenin hiçbir yerini, hiçbir şeyini iyileştirmediği kesin olan kitaplardır. Genelde yılda birden fazla kitap okumayan insanlarca sevilir. Bunlardan birkaç tane okuyan bütün hayatın sırrına varmış gibi hisseder kendini. Lakin fena halde yanılır.
hayata, insanlara bakış anlamında geçici kararlar alınmasına neden olabilen kitaplardır. o kadar geçicidir ki kitap bittiğinde bişey hatırlamaz olursunuz genellikle.bir cenazeye katılmak gibidir bunları okumak. cenazeye gittiğiniz de herkes huşu içindedir, hayatın boş olduğunu kimseyi kırmamak gerektiğini ya da hayatın çok kısa olduğunu, hiç bir şeye üzülmemek gerektiğini düşünürsünüz ama daha cenazeden çıkar çıkmaz sokakta insanların arasına karıştığınızda hepsini unutursunuz.o hesap.

(bkz: sokma akıl çabuk çıkar)
bebeğinizin ilk yılında sizi neler bekler: arlene eisenberg, heidi e. murkoff
mor inek
bazıları uygulamalıdır. 'şimdi yerinizden kalkınız ve kollarınızı yukarda birleştirip nefes alınız aldığınız bu nefesi yavaş yavaş veriniz' vb. uygulamalar olabilir. o yüzden bu kitaplar toplu taşıma araçlarında okunmamalıdır.
bazılarının uygulaması daha bir fenadır: "cinsel huzuru bulamadınız mı? gelin alıştırmalara başlayalım. gevşeyin, partnerinizin elini alın bilmem nerenize koyun, şimdi de siz aynını yapın" bu yüzden bu kitaplar kem okunup hem uygulanamazlar.
büyük çoğunluğu yazarın kendi egosunu tatmin edebilmesine yarar. insanlar da bir şey kazanacakmış gibi okur. şimdiye kadar bu kitaplardan okuyup da düşünce gücünü arttıran, yaşama farklı açılardan bakan, patronu etkileyen, başarı basamaklarını tırmanan, zengin olan görülmemiştir.
(bkz: hadi len)
(bkz: kelin ilacı olsa başına sürer)
(bkz: ferrarisini satan bilge)

evet bu kitap gerçekten klasik kişisel gelişim kitaplarından çok farklı.. gerekli şartlar altında okunduğu zaman fark hemen kendini gösterir.. mesela ben bu kitabın neredeyse tamamını hemen hemen alabildiğine boş ve müthiş bir sahilde okudum.. o sırada okuduğum en iyi kitaplardan biri olduğuna karar verdiğimi hatırlıyorum.. müthiş yakalamış dayı mertebeyi.. helal olsundur..
(bkz: robin sharma)
(#773514)
dogan cuceloglu'nun iyi düşün doğru karar ver'i ile
stephen r.covey'in etkili insanin 7 özelliği ikiz olsalar gerektir zira iki su damlasi kadar benzesirler.
erkekler için taocu sevişme sırları:michael winn
iyi secilmis uc kitaptan sonrasini okumanin gereksiz oldugu kitaplardir zira sonrasi hep kendini tekrar eder.
en iyi uc icin

(bkz: ruhsal zeka)
(bkz: turk usulu basari)
(bkz: yuzde yuz dusunce gucu)
özünde "insan mühendisliği" kavramını taşıyan, insanları "çağa uydurup", "normalleştirme" çabası güden kitaplardır. farklı olanını henüz göremedim. temel olarak bu kitaplar, toplumlara verilen ilaçlardan biridir, zira nietzsche'nin buyurduğu "tek örnek" insanlar yaratmayı amaçlarlar. çünkü günün dünyası üretim dizgelerinin hiç birisinde farklılık istememektedir... Bu tip kitapları yazanlar, insan anlağını hiç bilmez ya da biliyormuş gibi yapar, çünkü ihtiyacı yoktur (*). insan anlağı üzerine çok çok uzun zamandır yapılan felsefi tartışmalar, üretimler bir çizik ile saf dışı edilir. bu insanlar bilmezler ki, bu dünya'da yaklaşık 6 milyar insan vardır ve tek tek her birinin anlağı birer renktir. bu kitaplar, bilişsel süreçlerin çokluğundan ve farklılığından memnun olmak yerine, insanı tek örneğe indirgeyip "normal" bireyler yaratmayı amaçlarlar. ahhh bu dünya o kadar güzel ki; herkesin bir şekilde lanet ettiği, sevdiği, içselleştirdiği, reddettiği, yücelttiği vs. bin bir türlü birey vardır. ahhh bu dünya o kadar güzel ki, her yerde farklılıklar var, her yerde renk var. ahh bu dünya o kadar güzel ki....

bu kitaplar ayrıca insanın öğrenme sürecini de açık seçik biçimde aşağılamaktadır. bu kitaplar öğrenmenin belirli yolları olduğunu zannederler. oysa farkında değillerdir ki, herkes farklı bir süreçte öğrenir. hem bu kitaplar bilir mi ki "öğrenmeyi öğrenmenin" lezzetini? hayır... gerçi bütün dünyadaki eğitim sistemleri (torna tezgahları olarak) de aynı düşünceyle çalışır: öğrenmenin belirli yolları vardır...

insanın kendi öğrenme sürecini keşfetmesini asla istemezler. neden acaba? insanın öz öğrenme sürecini keşfetmesi ne kadar hoş olacaktır halbuki.