bugün
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz18
- günahların takımı galatasaray8
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- anın görüntüsü22
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır9
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190511
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması16
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması22
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
kimi bünyeye dokunmasa da eğer çocukluğundan beri özel çocuk, cin gibi tarzı sıfatlarla büyütüldüyseniz bünyede bir burukluk, kırgınlık yaratır.
kafanda enteresan şeyler tasarladığında değişik fikirlere sahip olduğunu düşündüğünde o fikrin, düşüncenin, tasarının senden çok zaman önce ortaya atıldığını görmek bu süreci hızlandıran temel etkenlerden biridir.
belki de normalden fazla ben merkezci bir kişi için hayatın en hüzünlü anıdır ve bu andan sonra kişi bunu tersine çevirmeye çalışır.
zordur özel olduğuna inandırılan birisi için sıradan olduğunun farkına varmak...
kafanda enteresan şeyler tasarladığında değişik fikirlere sahip olduğunu düşündüğünde o fikrin, düşüncenin, tasarının senden çok zaman önce ortaya atıldığını görmek bu süreci hızlandıran temel etkenlerden biridir.
belki de normalden fazla ben merkezci bir kişi için hayatın en hüzünlü anıdır ve bu andan sonra kişi bunu tersine çevirmeye çalışır.
zordur özel olduğuna inandırılan birisi için sıradan olduğunun farkına varmak...
her insanın yaşaması gereken, olgunlaşmanın başladığı zaman dilimidir.
kısacası ergenliğin son bulmasıdır.
kısacası ergenliğin son bulmasıdır.
(bkz: anam uçamıyom ya lan ben)
KIşlanın kapısından girince erlerden bir er,
ssk hastanelerine gidince, hastalardan bir hasta,
okul kapısından girince, öğrencilerden bir öğrenci,
Avm lerde ve vapurda, kalabalıktan biri,
Morg veya tabuta girince de, ölülerden bir ölü olmaktır.
ssk hastanelerine gidince, hastalardan bir hasta,
okul kapısından girince, öğrencilerden bir öğrenci,
Avm lerde ve vapurda, kalabalıktan biri,
Morg veya tabuta girince de, ölülerden bir ölü olmaktır.
şimdi, az önce, dün, bugün, yarın...
kendini özel hisseden herkesin amına koyim ben. hiçiz ulan işte. ölsek şimdi, 3 saate kokarız. çıksa ruh bedenden, leş gibi olmamız saliselik iş. önce soğur, sonra şişeriz. sonra götümüze pamuğu tıkayıp indirirler iki metrelik çukura. üç-dost, üç-beş aile ferdi üstümüze toprağı verdiği gibi hemen eve yollanır.
ölüm karşısında ne kadar aciz ve çaresiz insan. amk böyle işin. okunan onlarca kitap, izlenen onca film, dinlenen onca şarkı... ölüm karşısında koca bir sıfır.
işin bok tarafıysa şu; daha öbür tarafa gidip de gelen hiç olmadı. bari biri gelseydi de bir akşam üstü çayımızdan yudumlar, sigaramızdan nefesler çekerken sorsaydık, "ölmüşlerinin hayrına hele bi anlat, nasıl oralar?"
anlatsa bile binbir yalan sıralardı gerçi. insan değil mi ulan? ne kadarı doğru olabilir ki hissettiğinin ya da yaşadığını sandıklarının.
yani anlayacağınız, hiçbirimiz özel biri değiliz.
kendini özel hisseden herkesin amına koyim ben. hiçiz ulan işte. ölsek şimdi, 3 saate kokarız. çıksa ruh bedenden, leş gibi olmamız saliselik iş. önce soğur, sonra şişeriz. sonra götümüze pamuğu tıkayıp indirirler iki metrelik çukura. üç-dost, üç-beş aile ferdi üstümüze toprağı verdiği gibi hemen eve yollanır.
ölüm karşısında ne kadar aciz ve çaresiz insan. amk böyle işin. okunan onlarca kitap, izlenen onca film, dinlenen onca şarkı... ölüm karşısında koca bir sıfır.
işin bok tarafıysa şu; daha öbür tarafa gidip de gelen hiç olmadı. bari biri gelseydi de bir akşam üstü çayımızdan yudumlar, sigaramızdan nefesler çekerken sorsaydık, "ölmüşlerinin hayrına hele bi anlat, nasıl oralar?"
anlatsa bile binbir yalan sıralardı gerçi. insan değil mi ulan? ne kadarı doğru olabilir ki hissettiğinin ya da yaşadığını sandıklarının.
yani anlayacağınız, hiçbirimiz özel biri değiliz.
mesleki sırrı kimse açıklamaz istemez.
terkedildikten hemen sonraki an.
güncel Önemli Başlıklar