bugün

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bitlis'te ki yaptığı konuşma da kullandığı, akıllarda bir çok soru işareti bırakan söz öbeği.

(bkz: ne dedin bir daha söyle)
zaten kimse fabrika beklemiyor beyaz eşya pirinç vb. bekliyor koyun sürüleri.
(bkz: bana fabrika verme fabrika yapmayı öğret)
doğru açmaz devlet olanları satar.
Hem kendileri yap işlet devreti getiriyorlar hem fabrikayı beklemeyin diyorlar. Bu ne yaman çelişki..
(bkz: yeni fabrikalar kurmadan kalkınmanın zorluğu)
akıllara soru işaretleri koyan cümledir. devletten şunu bekleme, bunu bekleme..

yahu bu devlet ne iş yapar?
neoklasik ekonomi okulundan mezun olmuş başbakan söylemi. demek istiyorki, sermayenin kölesiyiz halkımızda öyle olacak elhamdurillah.
bekleyen de yok zaten .

4 tanesinin ederine orta büyüklükte bir anadolu şehrinde 40-50 insana direkt , 300'den fazla insana endirekt ekmek sağlayacak fabrika açılacak makam arabalarına binmemelerini bekliyoruz . danışman diye etraflarına topladıkları köylülerine 2-3 ayrı makamdan 8'er - 10'ar bin lira maaş verdirtmemelerini bekliyoruz. devletin elinde olan gelir kapılarını yabancı şirketlere ihale edip sonra bu şirketlerden yeğenlerine taahüt işleri almamalarını bekliyoruz. 9 sene önce demir doğramacılık yapan yeğenlerin 22 trilyonluk ihale alıp bu parayı da iç edip sonra kaçmalarına göz yummasınlar istiyoruz. tmsf'nin elindeki kanaldan taraftar gazetecilere, eşlerine, çocuklarına sohbet programı ayağına haftalık 25 - 30 milyarlar verilmemesini bekliyoruz. yol yapıyoruz ayağına karayolu ihaleleriyle herkesin dirseğine kadar bal yaladığı vurgunlara dur demelerini bekliyoruz. bu millet ekmeğini taştan çıkarır , vergi diye zulüm koymamalarını bekliyoruz. küçük esnafa holding şubesi muammelesi yapıp alayını batırdıktan sonra gözlerinin içine baka baka kriz tteğet geçti dememelerini bekliyoruz. futbol takımlarına el altından bağışlar yapıp , statlar peşkeş çekeceklerine borcundan harcından beli bükülmüş vatandaşını yabancı bankaların insafına bırakmamalarını bekliyoruz. japonyada devlet toplumsal mali barış diye vatandaşlarının bireysel borçlarını sıfırlayıp , bankalarla anlaşmaya nasıl gitti merak etsinler istiyoruz .

daha çok şey bekliyoruz , istiyoruz ...

edit : buna eksi veren yiğit nesinden hoşlanmadın ?
(bkz: vatandan nefret etmek veya kahraman türk maliyesi)

yeri gelmişken ...
bir başbakan böyle bir cümleyi neden kurar?

adam komünist değil de ondan. komünizmde yatırımı da yardımı da devlet götürür, serbest piyasa ekonomisinde devlet gitmez, gönderir. yatırımı teşvik eder, kredi sağlar, enerjide indirim yapar yatırım gitmeyen bölgeyi yatırımcı için cazip hale getirmeye çalışır.

fabrika götürmüyor da, telekom'u da ucuza sattı devlet. çoğu stratejik kurumları özel sermayenin eline bıraktılar devlet tekeli yerini denetleyen devlete bıraktı. bu iyi mi kötü mü zaman gösterecek ama şu bir gerçek ki; bizim toplumumuz gibi denetimi sevmeyen toplumlarda özel sektörü kontrol etmek o kadar da kolay değil. özel sektörün rahat hareket ettiği yerde de kaynak sıkıntısı çeken devlet gidip garibanın gırtlağına çöküyor.

tamam, fabrikayı devlet yapmasın ama adam gibi denetim yapsın.
8 senede batıya kaç tane adam gibi fabrika açıldıki doğuya açılsın . 2000 kişinin çalıştığı koskoca deba bile kapandı denizlide.
(bkz: kimse halktan vergi beklemesin)
8 senelik iktidar döenminde memlekete 1 tane bile 1000 kişilik ve ya daha fazla fabrika ve işyeri açılmamıştır .

kapanan vardır açılan yoktur . memleket 3 katı zenginleşmişmiş. tabi yersen.
siz gerekli her şeyi yapın bakan gelip açılışını yapar.