bugün

(bkz: otostop)
ata binmeyi bilmeyen bünyene at hediye edildiği an. ne yapabilirsin ki atı araba olmadan? kol gibi bir uzvu var, o da sana yaramıyor.
havada parlayan kocaman bi güneş, sıcaklık 35 derece ve halk otobüslerine biniyosun.işte o an bu cümlenin kurulması gereken andır.
Altında Volvo s80 , yanında sonradan dönme süper sarışın ... Üniversite yollarında ... işte o anlardan birisidir .
her daim arabası olanın bilemeyeceği anlardır*.
insanın yürümekten iflah olamadığı zamanlardır.
gece medeniyetten uzak bir yerde sigaranız bitti ise.
aksam saat 18:30 civarinda 4.levent otobus duraginda beklerken- bir otobusede on kapidan binebilelim be.
otobüslerde sıkış tepiş gitmek.
akşam, otobüsün son seferine bağlı olmak.
üniversiteden mezun olduktan sonra çok sık yaşanan anlardır.
son otobüs yüzünden eğlenceyi bölmek zorunda kaldığın her andır.
otobüste ayakta giderken; yandaki adamın koltuk altının kokusunun sana vurduğu andır.
okul çıkışıdır. sevdiğiniz kız başka bir erkeğin arabasına biner. içinizden dersiniz araba da araba olsa. ama ne yazık ki arabadır. işte o an keşke bi arabam olsaydı dersiniz...
metrobüste buram buram ter kokan insanla dip dibe olunan andır.
kapasitesini çoktan aşmış otobüste, sarımsak kokusunun burnunuza burnunuza huhlandığı andır.
babadan gizli gidilen bi'yere babanın başkasının nezaretinde sizi yolladığı andır.*
yeni çocuğu doğmuş bir babanın, toplu taşım araçlarında hanımı ve çocuğuyla hastaneye giderken çektiği rezillik sırasında.
üstüne hırlayarak gelen bir köpek gördüğünde.
bu anların toplamına 'zaman' denir.
buz gibi havada ağız burnun kızarmış buz tutmak üzere ve de hiç rahat olmayan ayakkabılarla onca yolu yürümek zorunda kaldığın an.
Demeye kalmadan aklima gelen benzin fiyati, osu busuyla araba hevesimin kactigi anlardir.
konser çıkışları.
geçen haftaya kadar aklıma gelen her an.
her sabah dolmuş beklerken. ühühühü.
arabasızlık daha iyidir,araba sizi mutlu eden bazı şeyleri ortadan kaldırır,sevgiliyle durağa kadar yürümek gibi mesela.