bugün

mimarlık fakültesinde kabustur bu kesikler.. özel kağıtlar kullandığımız için hepimizin ellerinde küçük izler vardır..

bir de tabii, kalın maket kartonlarını keskin jiletlerle doğrarken başımıza gelenler vardır..

mezuniyet jürimin olduğu gece sabah 6'da işim bitti, saat 9'da jüri başlıyor, iyi.. bol bol yeter..

derken gözüm makete takıldı.. "şurasını da biçeyim, şekilli dursun" dediğim anda o jilet kartonun neresine takıldıysa artık, çektiğim gibi haşarttt diye önce diğer elimi, sonra çenemi ortadan biçti.. makete de kan bulaştı ama şu an onu düşünecek halim yoktu..

hemen taksim ilkyardım'a gittim taksiyle... dikiş atmadı ama çenemi bir sardı, tam olarak mısır mumyası gibi oldum.. okula bir gittim, sultan ikinci ramses..

neyse.. bana 2 saat sonra sıra geldi, ayşe hoca'nın önüne maketi çevirdim, kadın baktı kan falan, maketi bir 90 derece çevirdi, sanırım kan tutmasın diye.. anlattım anlattım, jüri bitti.. sonra gidip 20 saat uyudum..

Edit: sonradan hatırladım. 1 tan gün uyuyunca epey bir debelenmiş olmalıyım ki, çenemdeki bandaj çıkmış, yatak örtüsüne de bir miktar kan bulaşmış.. kalktığım anda uyku sersemi, kanı görünce, godfather 1’deki at kafası sahnesi gibi korkmuştum.
iz bile yapar. Benim elimde izi var.
çünkü kağıt kenarı tırtıklı olduğu ve sert olmadı icin reseptörleri tam kesemiyor, reseptörler zedeleniyor ve bu şekilde beyine ağrı sinyalleri daha şiddetli gönderiliyor.
Çünkü mikro çapaklar testere vazifesi görüyor.
vicdanın izinden daha az acıtır.
Kağıt kesiğinden sonra unutup elleri de dezenfektanla yıkadık mı oh miss. Kombo acı. Ühü..
"kağıt kesiğinin neden acıdığını biliyor musunuz? bu neden mikroskobik bir seviyede kağıtların oldukça kaba olmasından kaynaklanmaktadır. bir bıçak düz bir kesim yapar, ancak kağıt testere gibi davranır ve hücrelere, sinir uçlarına daha fazla zarar verir. yani kağıt derinizi kestiğinde, arkasında kaotik bir yıkım yolu açarak geçer, düz bir çizgi bırakmaz; derinizi yırtar, parçalar, dağıtır."

- ya meraktan

görsel
dış ticaret gibi evrak yoğunluğunun olduğu, kağıtla bol haşır neşir bir işte çalışıyorsanız sıksık canınıza okuyabilecek, cayır cayır yanan kesiktir.
Öyle tok bi acı değildir, ince ince sızlar. Garip bi acı hissi vardır sanki yanıyor gibi. Üff içim ürperdi.
Kesiklerin içinde en acı verici olanıdır. Evet.
nalet bir şeydir.
cidden çok acıtır. evet.
Hemen geçemeyen Vicdanın izinin kendisinden daha çok acıttığı kesik türü.

Edit: 11 saniye ile greawraimcalhawi...
ufaktır ama can yakar. evet.
fikirler kurşun geçirmez demiş bir vatandaş..

ama beynimiz hep kağıt kesiği dolu..

ne demek istemiş olabilir ki acaba..
vicdanın izinden daha az acıtan şey.
genellikle 2 parmak arasına denk gelerek, hayatın 'seni öldürmem, ama süründürürüm' deme şeklidir.
düşününce dahi içinizi cız ettiren bir olaydır. ah unutmadan; eğer yaşarsanız sakın suyun altına tutmayın.
ing. Paper cut.
gerçekten can yakar, hele iki parmağın arasına denk gelmesi daha fecidir.
geç iyileşen yaraları açan kesiktir.
mesela eskiden sevgiliden gelen ve konusu "ayrılık" olan mektuplar gibi.
Kalemden daha keskin olan kesik.
kagit kesigi kücük, hafif kanayan yaralardir.

bu yaralar kagidin keskin tarafinin deri ile temasi ile meydana gelir ve cogunlukla el yada bir mektup zarfini yalarken dudak veya dil gibi bölgelerde olusur. mekanik yollarla olusmus yaralardir.

kagit kesikleriyle olusan yaralar cogunlukla cok aci verici yaralardir; sebebi ise kagit kesiklerinde sinirler tamami ile kesilmezler, zedelenirler ve kagidin keskin tarafi deri yüzeyini kesmekten cok parcalar. el, özellikle parmaklar ve dil gibi organlarda fazlaca nosiseptörler (yaralanmaya tepki gösteren reseptörler) bulunur, bu da aciyi arttirir.
kesikle birlikte derialtı dokudaki gözeneklere selüloz parçacıkları dolmasından mütevellit haddinden fazla acıya sebep olan kesik.
Jilet etkisi yapar. Okuyunca bile içim cız etti.