bugün
- sözlükten hatun kaldırmak14
- uzay pornosunun adı ne olmalı12
- ali koç da bizim aziz yıldırım da bizim22
- gavsın 4 büyük meleğin özelliklerini taşıması13
- herkesle iyi geçinmek15
- irem derici'nin erkek sevdası17
- anın görüntüsü13
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu27
- akraba evliliği bir özgürlüktür19
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması17
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması16
- kur koruma ne demek11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir15
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak16
- cinlerin musallat olma sebepleri20
- hiç yaşamadığın şeyi hatırlamak11
- ali koç12
- kadının kocasına ismi ile seslenmesi mekruhtur18
- icardi190519
- ellerim bos gonlum hos9
- gideon reid morgan jj29
- jose mourinho18
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği14
- islam10
- meral akşener14
- bir insanın sizi sevmediğini nasıl anlarsınız12
- ctrlx ile adana sokaklarında gece vakti gezmek9
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle13
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği15
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı8
- saraca silsüpüroğlu14
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi26
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak11
- amerikan film klişeleri9
- esma bint mervan15
- fenerbahçe9
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi11
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması43
- dursun özbek'in aziz yıldırım'a verdiği ayar9
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi16
- maca sekiz8
- erkek erkeği siker mi15
- yazarların bira içme rekorları13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak14
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- 9 haziran 2024 fenerbahçe başkan seçimi11
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- giden gider9
mimari olarak görülmeye değerdirler genel olarak.
üçüncü nesil bir yazar. *
bir piskoposun makamının bulunduğu büyük kilisedir. roma'daki sen piyer ve paris'teki notre dame meşhur katedrallerden ikisidir.
piskoposluk kilisesi. her piskoposluk bölegesinde bir katedral bulunur. mimari açıdan diğer kiliselerden daha büyük olmak dışında çok önemli farkı yoktur.
türkiye'de bulunmamaktadır. katedral büyüklüğünde 5-6 tane kilise bulunmaktadır.
Katedral, Notos Kitap Yayıncılığın, (boyutları küçük ama içeriği) "BÜYÜK kitaplar" serisinin beşinci kitabı olarak basıldı.
(Çev: S. Gökçen EZBER, Notos Kitap Yay. 2007, 40 s. 6 YTL)
Katedral, Raymond Carver'ın yaşamının son yıllarına yaklaşırken yazdığı ve 1984 tarihinde yayımladığı bir öyküdür. Bu nedenle yazarın olgunluk çağı eseri olarak kabul edilebilir.
Katedral, (ismi verilmeyen) bir adamın, kadının ve Robert isminde bir körün öyküsüdür. Olaylar, adamın gözünden ve birinci tekil kişi açısından anlatılmaktadır. Bu sayede kahramanın düşüncelerini birinci elden öğrenebilirken, diğerlerinin yaşamlarını ve davranışlarınıysa anlatıcının söyledikleriyle sınırlı kalarak öğreniriz. Bu durum metnin barındırdığı ironiyi artırmaya yardımcı olur. Örneğin, bu kısacık öyküde anlatıcının yaşamıyla ilgili, ismi dahil, hiçbir bilgi edinemezken karısının ve Robert'in yaşamına dair pek çok detayı öğrenme şansı buluruz.
Öyküdeki olaylar kahramanın ve karısının evlerinin yalnızca bir odasında geçiyor, alkol ve sigara yine vazgeçilmezlerden. Bu unsurların Carver öykülerindeki önemli tamamlayıcılardan olduğunu açıklamıştım.
Robert, kahramanımızın karısının uzun yıllar öncesinde yanında çalıştığı ve sonrasında yakın dost olduğu birisidir. Umulmadık bir günde çıkıp gelen bu ilginç misafir öykü boyunca verilen ince detaylarla aslında öyküsü anlatılan kahramanların değil, okurların dünyasında önemli değişimlerin tohumlarını ekiyor.
Kitabın içeriğine dair yazmaya devam etmek kitabı henüz okumayanlar için hoş bir durum olmayacağı için içeriğe ilişkin cümlelerimi burada kesip kitabın biçimsel özelliklerine geçiyorum:
Notos Kitap Yayıncılığın basımlarını özenli ve güzel bulduğumu belirtmiştim. Kapak resmi, arka kapak yazısı, künye bilgileri ayrıntıcı kitap kurtlarını tatmin edecek yetkinlikte. Yayınevi ayrıca öykünün ortasına ve sonuna koyduğu iki güzel Raymond Carver fotoğrafıyla baskısını daha da özgün hale getirmeyi başarmış.
(Çev: S. Gökçen EZBER, Notos Kitap Yay. 2007, 40 s. 6 YTL)
Katedral, Raymond Carver'ın yaşamının son yıllarına yaklaşırken yazdığı ve 1984 tarihinde yayımladığı bir öyküdür. Bu nedenle yazarın olgunluk çağı eseri olarak kabul edilebilir.
Katedral, (ismi verilmeyen) bir adamın, kadının ve Robert isminde bir körün öyküsüdür. Olaylar, adamın gözünden ve birinci tekil kişi açısından anlatılmaktadır. Bu sayede kahramanın düşüncelerini birinci elden öğrenebilirken, diğerlerinin yaşamlarını ve davranışlarınıysa anlatıcının söyledikleriyle sınırlı kalarak öğreniriz. Bu durum metnin barındırdığı ironiyi artırmaya yardımcı olur. Örneğin, bu kısacık öyküde anlatıcının yaşamıyla ilgili, ismi dahil, hiçbir bilgi edinemezken karısının ve Robert'in yaşamına dair pek çok detayı öğrenme şansı buluruz.
Öyküdeki olaylar kahramanın ve karısının evlerinin yalnızca bir odasında geçiyor, alkol ve sigara yine vazgeçilmezlerden. Bu unsurların Carver öykülerindeki önemli tamamlayıcılardan olduğunu açıklamıştım.
Robert, kahramanımızın karısının uzun yıllar öncesinde yanında çalıştığı ve sonrasında yakın dost olduğu birisidir. Umulmadık bir günde çıkıp gelen bu ilginç misafir öykü boyunca verilen ince detaylarla aslında öyküsü anlatılan kahramanların değil, okurların dünyasında önemli değişimlerin tohumlarını ekiyor.
Kitabın içeriğine dair yazmaya devam etmek kitabı henüz okumayanlar için hoş bir durum olmayacağı için içeriğe ilişkin cümlelerimi burada kesip kitabın biçimsel özelliklerine geçiyorum:
Notos Kitap Yayıncılığın basımlarını özenli ve güzel bulduğumu belirtmiştim. Kapak resmi, arka kapak yazısı, künye bilgileri ayrıntıcı kitap kurtlarını tatmin edecek yetkinlikte. Yayınevi ayrıca öykünün ortasına ve sonuna koyduğu iki güzel Raymond Carver fotoğrafıyla baskısını daha da özgün hale getirmeyi başarmış.
''kulübenin büyüğü''...demişti sevdiğim bir hatun...pek de hoşuma gitmişti...
piskoposluk kilisesi. her piskoposluk bölgesinde zorunlu olarak bir katedral bulunur. mimari olarak diğer kiliselerden çok daha büyük olması dışında bir farkı yoktur..
hristiyan dininde bulunan hiyerarsik sistemin ibadethenelerine yansıması şeklinde de görülebilir. katedrallerde baş piskoposlar bulunur ve kilise tarzı bi yerde durmayı kabul etmeyeceklerinden " hepinizden güçlüyüm" demek için yani gösteriş adına da yapılırlar.
http://wikitravel.org/upl...c/cb/Paris_notre_dame.jpg
buyuktur gercekten.
sahane olan
http://worldpictures.file....com/2008/06/dscn0916.jpg budur.
buyuktur gercekten.
sahane olan
http://worldpictures.file....com/2008/06/dscn0916.jpg budur.
kiliselerin efendisi ..
baş kilise.
Raymond Carver'ın kitabıyla igili bir inceleme yazısı için:
http://aylaklemur.blogspo...-bir-katedral-oykusu.html
http://aylaklemur.blogspo...-bir-katedral-oykusu.html
Katedral ile ilgili şöyle de bir tümevarım yapılabilir; bir yerde bir katedral varsa orası bir şehirdir.
piskoposun resmi tahtı kathedranın bulunduğu piskoposluk kiliselerine denir. kiliseden farkları daha büyük ve gotik olmalarıdır.
görsel
görsel
mimari yönden etkileyici bir tarz ve şekilde olan binalardan teşekkül bir nevi baş kilise.
Nickimle yine mi bir entry var dedirten benzer kelime.
olsa gitsek.
escobar'ın dışardan hapishane içerden saray olan yapısı.
Sevilla katedrali bunlardan şahsımca en güzelidir. Fakat bu katedralin yapında Aztek kanı vardır. ispanyol konquistadorların meksika'da Aztek uygarlığından yağmaladığı altınlarla yapılmıştır bu katedral.
Gördüğüm tek örneği ne yazık ki köln'dedir.
güncel Önemli Başlıklar