bugün
- cumaya gidenlerin çok azalması21
- bik bik'in balona binmesi34
- vatandaşlık farkı alan otel19
- ayça tilki8
- anın görüntüsü18
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- kanınıza rengini verir misiniz9
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan11
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı25
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş8
mimari olarak görülmeye değerdirler genel olarak.
üçüncü nesil bir yazar. *
bir piskoposun makamının bulunduğu büyük kilisedir. roma'daki sen piyer ve paris'teki notre dame meşhur katedrallerden ikisidir.
piskoposluk kilisesi. her piskoposluk bölegesinde bir katedral bulunur. mimari açıdan diğer kiliselerden daha büyük olmak dışında çok önemli farkı yoktur.
türkiye'de bulunmamaktadır. katedral büyüklüğünde 5-6 tane kilise bulunmaktadır.
Katedral, Notos Kitap Yayıncılığın, (boyutları küçük ama içeriği) "BÜYÜK kitaplar" serisinin beşinci kitabı olarak basıldı.
(Çev: S. Gökçen EZBER, Notos Kitap Yay. 2007, 40 s. 6 YTL)
Katedral, Raymond Carver'ın yaşamının son yıllarına yaklaşırken yazdığı ve 1984 tarihinde yayımladığı bir öyküdür. Bu nedenle yazarın olgunluk çağı eseri olarak kabul edilebilir.
Katedral, (ismi verilmeyen) bir adamın, kadının ve Robert isminde bir körün öyküsüdür. Olaylar, adamın gözünden ve birinci tekil kişi açısından anlatılmaktadır. Bu sayede kahramanın düşüncelerini birinci elden öğrenebilirken, diğerlerinin yaşamlarını ve davranışlarınıysa anlatıcının söyledikleriyle sınırlı kalarak öğreniriz. Bu durum metnin barındırdığı ironiyi artırmaya yardımcı olur. Örneğin, bu kısacık öyküde anlatıcının yaşamıyla ilgili, ismi dahil, hiçbir bilgi edinemezken karısının ve Robert'in yaşamına dair pek çok detayı öğrenme şansı buluruz.
Öyküdeki olaylar kahramanın ve karısının evlerinin yalnızca bir odasında geçiyor, alkol ve sigara yine vazgeçilmezlerden. Bu unsurların Carver öykülerindeki önemli tamamlayıcılardan olduğunu açıklamıştım.
Robert, kahramanımızın karısının uzun yıllar öncesinde yanında çalıştığı ve sonrasında yakın dost olduğu birisidir. Umulmadık bir günde çıkıp gelen bu ilginç misafir öykü boyunca verilen ince detaylarla aslında öyküsü anlatılan kahramanların değil, okurların dünyasında önemli değişimlerin tohumlarını ekiyor.
Kitabın içeriğine dair yazmaya devam etmek kitabı henüz okumayanlar için hoş bir durum olmayacağı için içeriğe ilişkin cümlelerimi burada kesip kitabın biçimsel özelliklerine geçiyorum:
Notos Kitap Yayıncılığın basımlarını özenli ve güzel bulduğumu belirtmiştim. Kapak resmi, arka kapak yazısı, künye bilgileri ayrıntıcı kitap kurtlarını tatmin edecek yetkinlikte. Yayınevi ayrıca öykünün ortasına ve sonuna koyduğu iki güzel Raymond Carver fotoğrafıyla baskısını daha da özgün hale getirmeyi başarmış.
(Çev: S. Gökçen EZBER, Notos Kitap Yay. 2007, 40 s. 6 YTL)
Katedral, Raymond Carver'ın yaşamının son yıllarına yaklaşırken yazdığı ve 1984 tarihinde yayımladığı bir öyküdür. Bu nedenle yazarın olgunluk çağı eseri olarak kabul edilebilir.
Katedral, (ismi verilmeyen) bir adamın, kadının ve Robert isminde bir körün öyküsüdür. Olaylar, adamın gözünden ve birinci tekil kişi açısından anlatılmaktadır. Bu sayede kahramanın düşüncelerini birinci elden öğrenebilirken, diğerlerinin yaşamlarını ve davranışlarınıysa anlatıcının söyledikleriyle sınırlı kalarak öğreniriz. Bu durum metnin barındırdığı ironiyi artırmaya yardımcı olur. Örneğin, bu kısacık öyküde anlatıcının yaşamıyla ilgili, ismi dahil, hiçbir bilgi edinemezken karısının ve Robert'in yaşamına dair pek çok detayı öğrenme şansı buluruz.
Öyküdeki olaylar kahramanın ve karısının evlerinin yalnızca bir odasında geçiyor, alkol ve sigara yine vazgeçilmezlerden. Bu unsurların Carver öykülerindeki önemli tamamlayıcılardan olduğunu açıklamıştım.
Robert, kahramanımızın karısının uzun yıllar öncesinde yanında çalıştığı ve sonrasında yakın dost olduğu birisidir. Umulmadık bir günde çıkıp gelen bu ilginç misafir öykü boyunca verilen ince detaylarla aslında öyküsü anlatılan kahramanların değil, okurların dünyasında önemli değişimlerin tohumlarını ekiyor.
Kitabın içeriğine dair yazmaya devam etmek kitabı henüz okumayanlar için hoş bir durum olmayacağı için içeriğe ilişkin cümlelerimi burada kesip kitabın biçimsel özelliklerine geçiyorum:
Notos Kitap Yayıncılığın basımlarını özenli ve güzel bulduğumu belirtmiştim. Kapak resmi, arka kapak yazısı, künye bilgileri ayrıntıcı kitap kurtlarını tatmin edecek yetkinlikte. Yayınevi ayrıca öykünün ortasına ve sonuna koyduğu iki güzel Raymond Carver fotoğrafıyla baskısını daha da özgün hale getirmeyi başarmış.
''kulübenin büyüğü''...demişti sevdiğim bir hatun...pek de hoşuma gitmişti...
piskoposluk kilisesi. her piskoposluk bölgesinde zorunlu olarak bir katedral bulunur. mimari olarak diğer kiliselerden çok daha büyük olması dışında bir farkı yoktur..
hristiyan dininde bulunan hiyerarsik sistemin ibadethenelerine yansıması şeklinde de görülebilir. katedrallerde baş piskoposlar bulunur ve kilise tarzı bi yerde durmayı kabul etmeyeceklerinden " hepinizden güçlüyüm" demek için yani gösteriş adına da yapılırlar.
http://wikitravel.org/upl...c/cb/Paris_notre_dame.jpg
buyuktur gercekten.
sahane olan
http://worldpictures.file....com/2008/06/dscn0916.jpg budur.
buyuktur gercekten.
sahane olan
http://worldpictures.file....com/2008/06/dscn0916.jpg budur.
kiliselerin efendisi ..
baş kilise.
Raymond Carver'ın kitabıyla igili bir inceleme yazısı için:
http://aylaklemur.blogspo...-bir-katedral-oykusu.html
http://aylaklemur.blogspo...-bir-katedral-oykusu.html
Katedral ile ilgili şöyle de bir tümevarım yapılabilir; bir yerde bir katedral varsa orası bir şehirdir.
piskoposun resmi tahtı kathedranın bulunduğu piskoposluk kiliselerine denir. kiliseden farkları daha büyük ve gotik olmalarıdır.
görsel
görsel
mimari yönden etkileyici bir tarz ve şekilde olan binalardan teşekkül bir nevi baş kilise.
Nickimle yine mi bir entry var dedirten benzer kelime.
olsa gitsek.
escobar'ın dışardan hapishane içerden saray olan yapısı.
Sevilla katedrali bunlardan şahsımca en güzelidir. Fakat bu katedralin yapında Aztek kanı vardır. ispanyol konquistadorların meksika'da Aztek uygarlığından yağmaladığı altınlarla yapılmıştır bu katedral.
Gördüğüm tek örneği ne yazık ki köln'dedir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar