taksriben beyazıt'la nuruosmaniye arasinda kalan istanbul'un en eski çarşısı. kuyumcular ve sus esyasi satan dukkanlari vardir. dortbinden fazla dukkani vardir. cogu dukkan miras yoluyla yuzlerce sene el degistirip bugune kadar gelmistir. tarih kokar, istanbul'un simgelerinden birisidir.
bir kaç tane kapısı olup içini tam bilmiyorsanız bilen bir arkadaşınızla gitmeniz tavsiye edilir. yoksa çıkışı bulamayabilirsiniz veya çıkarsınız ama nerden çıkarsınız onu bilemiyorum dedirten tarihi yer. geleneksel eşyalar satılmaktadır , hoş bir görselliği vardır. turistlere hitap etttiği için genelde o yüzden biraz tuzludur.
ulkemiz piyasalarinin belkemigi gorevini ustlenmis ticaret merkezidir.. carsida herkese bir sekilde ekmek vardir.. buradaki dukkan sahiplerinin alayi, ya ermeni ya da yahudidir..
her dükkanın önüne atılan sandalyeler sandalyelerde oturan esnaf gelip geçen e laf atmalar bayansanız asılmalar özellikle (bkz: ) öğrencilerinin nefret ettiği tarihi mekan
esnafının "kendi halkına" kesinlikle müdanesi olmadığı, ama turistleri neredeyse kollarından tutup sürüklediği, böylelikle müşteri ayrımı yapılan çarşı.
bir orhan veli şiiri. şöyledir:

kapalı çarşı

Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin,
Sandık odalarında;
Senin de dükkânın öyle kokar işte.
Ablamı tanımazsın,
Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;
Bu teller onun telleri.
Bu duvak onun duvağı işte.
Ya bu camlardaki kadınlar?
Bu mavi mavi,
Bu yeşil yeşil fistanlı...
Geceleri de ayakta mı dururlar böyle?
Ya şu pembezar gömlek?
Onun da bir hikâyesi yok mu?
Kapalı Çarşı deyip de geçme:
Kapalı Çarşı,
Kapalı kutu.
ethnicon gibi bir büyük markasının içinde olduğu büyükçarşı.
Icinde 4000'den fazla dükkani olan istanbul'un olmazsa olmazlarindan...
ayrı olarak yazıldığında* bir gökhan kırdar şarkısıdır. ney in ağladığı, sabit ritm ile devam eden bir şarkıdır.
sigara yaktırır.
Kapalıçarşı'nın Bakırcılar Çarşısı tarafındaki küçük kapıdan çarşıya girin. Labirentleri andıran sokaklardan, Zincirli Han'a geçin. Oradan da Tacirler Sokağı'na... Sıra odalarından ilerleyip Gümüşçüler Çarşısı'nı keşfedin. Mahmutpaşa kapısından çıkıp, sırasıyla Abud Efendi, Büyük Yeni Han, Çin ve Doğu mallarının sergilendiği meşhur Orient Han ve Tahtakale'de Rüstem Paşa civarını gezin. Çemberlitaş Meydanı'nda Arslan Restoran, Çarşının Nuruosmaniye kapısındaki iç avluda Bahar Restoran veya Tarihi Subaşı Lokantası yemek için seçenekler arasında. Geleneksel çay, kahve ve nargile keyfi için Divan yolu Çorlulu Alipaşa Medresesi iyi bir seçim.
kaynak: hürriyet gazetesi internet sitesi
pek bir sevdiğim, birden fazla dilin konuşulduğu(!) güzel yer.
Esnafının birşeyler satmak için taciz boyutundaki çığırtkanlığı ile zevk alınabilecek bir yer olmaktan çıktığı gibi kolunuzun da çekiştirilmekten çıkma olasığı yüksektir.

Kardeşi olan mısır çarşısındaki pastırma kokusunu gözleri kapatarak içe çekmenin tadına yemeden bile doyum olmaz.
zamanında esnafının kilo altınına tavla attığı çarşı.
içerisinde barındırdığı bazı dükkanların arka kısımlarında, istanbul'un yeraltı dehlizlerine inen kapıların bulunduğu yerdir. elbette bu konudan bahsettiğinizde size öyle bir şey olmadığını söyleyecek olsalar da, özellikle 80'lerde yaşanılan bazı olaylardan ötürü geçitlerin bulunduğu bilinmektedir. bu dehlizlere girmek isteyenlere ise, araştırmaya sultanahmet'ten başlamalarını öneririm. yıllardır yanı başından geçtiğiniz küçük bir çeşmenin yanındaki taşla örülmüş bir yığıntı ya da dikkat çekmeyen minik bir kapı sizi hiç beklemediğiniz bir dünyaya sokabilir.
bir sezai karakoç şiiri.

KAPALI ÇARŞI



Kendi yastıklarına gölge salmasın
Çocuklarının öpüşleri onlara anlat
Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar
Ruhların içindeki müzikle karşılıklı
Kapalı çarşı içinde bir sigara
Bir keman kılıfı senin saçlarına sürünen yağ
Onlara anlat kadınların gözlerinin içinden geçer
Kapalı çarşı ve kapalı çarşıyı götüren saat


Bir inci gerdanlık dumanları içinde kapkara
Anlamağa başladığı ağır ve çekilmez kelimeler içinde dağ
Senin resmin ince gerdanlığın siyah parlaklığı içinde ışıklı
Işıklı ışıksız yandan ve önden ışıksız arkadan ve içten ışıklı
Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı
Tüyler içinde gelen yeni dünya
Bir sandalye kadar hür olduğu gün
Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat


Benim aynamı küçültüp büyülten onlar
Benim aynamı aynalıktan çıkaran
Kapalı çarşılar içinde fikre ve gerçeğe
Neler neler etti anlarsın onlar
Şemsiyeler gibi
Felaketlerin en şakacısına açılıveren onlar
Kendi yastıklarına düşmesin
Dostlarının kadınları üstündeki gölgesi onlara anlat
Kapalı çarşılar içinde
Aslanların ağaç kabuğuna yazdığı şiir
Kapalı çarşı içerisinde
Açık ve keskin yumuşak ve güzel Kur'an sesleri
Kapalı çarşı içinde kapalı rüya çarşıları
Kapalı çarşı içinde öfke ve af çarşıları


Kapalı çarşıya gittiğin zaman
Bir yangın sonrasının gazetelerini okudun
Bir gazete uzun ve kul olmuş bir gazeteydi kapalı çarşı
Mavi gözlü bir gazete
Kapalı çarşı içinde bulutların en senin olanı
Sen bana kapalı çarşı
Şüphesiz o kadar satılan ve alınanlar var ki
Şüphesiz bir harita kırığı
Bir yapma deniz parçasıyla kapalı kapalı çarşı

Sen kapalı çarşılar üstüne yağmur yağanı
Yağmurun iyi ve doğru yağmadığını onlara anlat
1945 tarihli behçet necatigil'in ilk şiir kitabı.
edirnedeki alipaşa çarşısı da kapalı çarşı kategorisine girer.
giriş kapılarından herhangi birine yakın bir dükkana sahipseniz hayatınız boyunca sırtınız maddi açıdan yere gelmez, çünkü dükkan kiralar oldukça yüksektir. içindeki dükkanların çok büyük bir bölümünü kuyumcular oluşturur ancak son dönemde cafe sayısı da oldukça çoğalmıştır. yerli müşteriye ikinci sınıf insan muamelesi yapılır bu yüzden de ancak sosyeteden biri iseniz gidip alışveriş yapmanız tavsiye edilir.

gelirinin neredeyse tamamını turistlerden elde eden kuyumcular arasında rekabette kilit bir kelime vardır hanut.
japonların ve çinlilerin sırf gezmek ve alışveriş yapmak için dağları denizleri aşıp geldiği yerdir.
içinde insana sümük gibi yapışan tezgahtarlar bulunduran mekan. özelliklede yabancı turistlere karşı. tamam belki onlarda işini yapıyor olabilir, fakat bir eli zikinde gözü diğer turistin götünde şeklinde karşılanmak hiç hoş olmuyor.
bursa'da bulunan kapalıçarşı'da bir dükkan, 2008 verilerine göre türkiye çapında en yüksek kiraya sahip gayrimenkuldür. kiraları istiklal caddesinden daha yüksektir.

edit: sebebi yaşanan iş yoğunluğudur...
çarşının kapanması sonucu beşiktaş'daki çarşının değişip alacağı yeni isim olduğunu tahmin ettiğim kelime.
turistlerin neden rağbet ettiğini anlamadığım çarşı. zira içinde birçok kıro barındırıyor.
kaplamış olduğu 54.000 metrekarelik alan ile dünyanın en büyük kapalıçarşısıdır.
erkan can'ın da yer alacağı merakla beklediğim dizi.