bugün

film bilim kurgu olmasına karşın , duygusal ögelerde taşıyor. güzel bir film özellikle bilim kurgu severler mutlaka izlemeli.
film dünyasında en uç noktayı görmemizi sağlayan başyapıttır. bir sonraki adım için nolan'ı bir kez daha beklememiz gerekecek.
bak tekrar entari giresim geldi.

çok iyidi lan. hele o müzikler. süper yahu.

daha resmi yorumlarım için (#25753612)
genel görelilik kuramı üzerine kurgulanmış, oldukça etkileyici bilimkurgu filmi.
Solucan deliklerinin girilemeyecek kadar küçük olmasını ve bilimi kaldırırsak güzel bir kurgu filmidir. Kaliteli mi? Dibine kadar.
evet elbette mantık hataları var da.
insanlar bu filmi eleştirirken neden bunlara bu kadar takıyorlar anlamıyorum.

ulan sen ingiliz bir fizikcinin kuramlaşmış teorisini izlemiyorsun.
nobel alıcak değişik bir yazı okumuyorsun.
sen sadece film izliyorsun film.
manyak mısınız oğlum çok iyi film işte.
superman izlerken nasıl uçuyor diye eleştirmiyorsun gelip burada ama karadelikten ışık bile kaçamıyor diyorsun.
değişik kafalar.

tüm zamanların en iyi 10 filmi arasındadır nokta.
izledikten sonra ciddi anlamda beyin yamışması yaşatan filmdir. iyidir, hoştur.
nolan amcamız yapmış yine yapacağını.
--spoiler--
azcık spoylır icerir.

interstellar'da christopher nolan seyirciye şunu anlatmış; kuantum, uzay, zaman...bunlar size göre değil,efendi gibi sigortalı bi işiniz olsun.
ben böyle yaptım oldu, büzüğünüz yiyorsa daha iyisini yapın demiş olm adam. adamımız kara delikten nasıl sağ cıktı, kızımız şifreyi cözüp insan ırkını nasıl satürne getirdi... gibi olaylar havada kaldıysa da, daha iyisi yapılana kadar, şimdilik en iyisi bu .
--spoiler--
--spoiler--

öncelikle bu filmi türkiye şartlarında uzay ile alakası "biz her gece mehtaba çıkardık" seviyesinde olan %98,1 lik kitle kesinlikle bi zikim anlamamıştır.

ha ben çok mu anladım, anlamadım ama siktiret.

neyse, torrente düşüp 14 inç'lik ekranında izledikten sonra yorum sıçmalara başlamadan millet, yılın son filmi olaraktan ben de yazim bi kere.

neyse, filmin ana teması şu "karadelik, akdelik bırakın bu işleri, sevişin gitsin"

bi elektrik süpürgesi olmayan evlerin tozlarından, yıldızlararası seyahat eden, kaportasını bizim sanayiden cemil abinin yaptığı ve eski kasa reno toroslara benzeyen uzay gemisinin sağlamlığı karşısında hem yanımdaki bayanı yaladım, hem de gözyaşlarımı tutamadım.

film sanki iki zaman dilimi arasında geçiyor, yeryüzünde 1100'lü yıllar, gökyüzünde 3900'lü yıllar.

bir kadının "vermek istediği adam uğruna" zamanı ve uzayı nasıl büktüğüne şahit olduk.

23 yıldır kabinde duran zencinin rahatlığı da yemin ederim 2 gündür evde olan ben de yok.

ulan yaz yaz bitmez ama neyse.

ne demişler tavanda toprak olmadan olur mu interstellar,
abazalıktan katediliyor 1 milyon ışık yılı yollar,
inception zaten bi sikime benzemiyordu,
hans zimmer'e dua et nolan denen davar.

--spoiler--
Çok üstüne gitmeyin lan yazık.
Melise baktım gidiyorum.
CAM.rip dışında torrentinin hala düşmediği film. Bulan varsa bi selam çaksın.
nolan kardeşlerin hikaye ve senaryosunu kardeş payı ettiği, ayaklarınızı yerden kesen enfes filmi. enfes diyorum çünkü; filmi üçüncü kez izledikten sonra salondan çıktığımda kendimi az yiyeceğim dedikten sonra wagyu bifteğinin eşsiz lezzet şölenine kayıtsız kalamayan ve üç porsiyon eti şapır şupur mideye indiren vedat milor(bu adama yemek yemek için yaratılmış azizim) doygunluğunda hissediyordum..

böylesi mükemmel kurgulanmış taş gibi senaryoya bol miktarda (özellikle matthew mcconaughey'in) fevkalade oyunculuk eklenince gözlerinize layık bir görsel şölen sunulmaya hazır.

hakikaten film öylesine güzel kurgulanmış ve metrik olarak örülmüş ki, bir kareyi bile es geçmeden soluksuz izlemek gerekiyor. ayrıca uzay filmlerini güç çatışmalarından, istilalardan ve garip yaratıklardan (gerçi üç memeli ablanın gideri vardı da, neyse.) kurtardığı için insana ve insani olana eğilen nolan gardaşlara daşşağınızı gezdiren yesin der, jessica chastainin ellerinden öperim..
christopher nolan bey abimizin memento ve inception filmlerini aratmayan filmi. aşk ve romantik dizi-film izleyicilerine tavsiyem izlemeyin,ağır gelebilir. sonra orda burda saçma sapan film mantık hatası dolu diyorsunuz amk.

ayrıca üsenmeyip indirecekler için aşagıya web.rip linki bırakıyorum.
http://www.ulozto.net/xsd...ar-2014-webrip-eng-ru-avi
son zamanların, bilim kurgu dalındaki en iyi fimlerindendir. her tarafta inceptionla çıtayı çok yükselten christopher nolan ın interstellar ile bir kıyaslama konusu yapılarak tartışıldığını duymaktan sıkılan bi insan olarak (çünkü inceptionla interstellar bana göre tamemen farklı değerlendirilmesi gereken filmlerdir) * interstellar filmini ayrı tutmak isterim.
ilk öncelikle filmin yapımcısının Kip Thorne'nun olması işin ne kadar profesyonel yapıldığının bir göstergesidir. Kip Thorne kimdir; kütleçekim fiziği ve astrofizik konularında araştırmalar yürüten, Stephen Hawking ve Carl Sagan gibi büyük bilim insanlarıyla uzun zaman arkadaşlıkları ve ortaklıkları bulunan (Sagan'ın Contact kitabına katkılarda bulunmuştur), Dünya'nın en önde gelen üniversitelerinden Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) 2009 yılına kadar Feynman Teorik Fizik Profesörlüğü unvanını taşımış, Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'nin astrofiziksel çıkarımları konusunda Dünya'nın en önde gelen araştırmacılarından biri olan kişidir.

--azıcık spoiler içerebilir--
kısaca Filmin konusuna geçecek olursak; yakın gelecekte geçen (tam olarak ne zaman geçtiğine dair bir bilgi yoktur) Çeşitli sebeplerden ötürü insan ırkının büyük oranda kırılması ve Dünya yaşanılmaz bir hale gelmesi ile başlamaktadır. Bunun üzerine NASA'dan arta kalan bir grup bilim insanı, uzun soluklu bir projeye imza atarak yeni bir yaşanabilir gezegen bulmaya çalışıyorlar. Ancak elde yeterince veri olmadığı için, birçok gezegene öncül astronotlar gönderiyorlar. Film de, bu önden gönderilen astronotların bir kısmının Dünya'ya gönderdikleri verilerden yola çıkarak en iyi koşullara sahip olan gezegene gidip kolonileştirmeyi hedefliyor. Bu sırada birçok olay yaşanıyor elbette.
uzayda uzaklık ve zaman probleminin solucan deliğiile çözülmeye çalışılması üzerinden yola çıkılarak bu seyahat gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Filmde solucan delikleri, bir kağıdı elinize alıp, iki kenarını birbirine değecek şekilde katladığınızda, birbirine değen uçlar arasında seyahat edebilmeniz şeklinde anlatılmaktadır. Normalde kağıt açıkken, bir kenardan karşıt kenara kadar çizeceğiniz bir çizgi uzun bir yol oluşturacaktır. Ancak kağıt kendi üzerine katlanırsa, aynı yol bir anda kısacık bir sıçramayla alınabilir hale gelir.
Washington DC'deki Kongre Kütüphanesi'nin Astrobiyoloji Başkanı olan Dr. David Grinspoon, bunun anlatıldığı sahneyle ilgili şunları söylüyor:

"O sahneye bayıldım. Bu, bir fizikçinin bir solucan deliğini tam olarak nasıl anlatacağıdır! Kip Thorne, bir solucan deliğini tam olarak böyle izah ederdi. Ki zaten solucan deliği fikrini çıkaran da odur. Bilimsel açıdan bu sahne muhteşemdi. Bir fizikçi aynen böyle anlatırdı."
--azıcık spoiler içerebilir--

christopher nolan'ın etkilenmemek için gravity'i izlememiş olması da filmi daha eksantrik bir hale getirmektedir.
87 nci akademi ödüllerinde en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödüllerinde aday gösterilmemiş muazzam film.

christopher nolan gibi efsane bir yönetmenin hala oscar alamaması da şaşırtıcı.

buradan martin scorsese ve leonardo dicaprio'nun kulaklarını da çınlatalım.
kendileri de bir türlü akademi ödülünü(oscar) alamadı. the departed filmi ile scorsese almıştı ama yetmez ki amına koyim. onca mükemmel film yaptı.

çok da siklerinde zaten.

acaba geçen sene matthew mcconaughey en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı diye mi aday gösterilmedi bilmiyorum.

bunların dışında efekt ve müzik olarak oscar'a aday gösterilmiştir.
bari hans zimmer kazansın.
kurgusu mükemmel olan bir flimdir..
hd sinema çekimi olmayanını bir türlü bulamadığım filmdir varmı olan yollasın özelden.
Film bir yere kadar iyi güzel hoş, solucan deliği kısımları etkiliyor lakin karadelik mevzusu filmi kopardı.
soluksuz izlenen mükemmel film.

hayatımda izlediğim en iyi film miydi kararsızım ama en sinemada yaşadığım en iyi tecrübeydi. hiç bir filmin sonunda bu kadar dünyadan kopmuş bir şekilde kalmamıştım.

sinemada 2 kere izledim doyamadım. dvd'ye falan çıksa da gidip alsam diye bekliyorum. çünkü her izlendiğinde farklı bir detaya rastlayacağınız türden bir film.
c nolan tanrılığında hans zimmer peygamberliğinde çekilmiş bir başyapıt.
Insanlarin izleyince kalakaldigi ayrica anlamadigi film.Abi solucan deligini nasil bilmiyorsunuz hic mi 15 yasindayken zaman makinesi tasarlamadiniz?
Aslında kurgu çok sıradan. Alternatif yaşam alanı bulmayla ilgili birçok film var. Bu filmin farklı tarafı bir fizikçiye danışılmış olması. Yani giydirmek için daha önce denenmemiş bir yol. Neymiş, fizik profesörüne sorduk söylediklerini film yaptık ve herşey tamamen mantıklı.

Şimdi, fizik profesörü kara deliğe gidebilmiş mi, hayır; solucan deliğine girebilmiş mi, hayır; daha önce paralel boyuta geçilip işaretler yoluyla günümüzle haberleşilmiş mi, hayır; gerisi ne? Tamamen kurgu. Eskiler gibi. Eskiden bilim kurgu izlemiyordum, aşırı hayalperestlik içerdiği için ama şimdi alıştım. Hepsi aynı.

Hatta kapitalizm öyle azdı ki, kitabı bile çıkmış. Eminim alan mallar vardır. Amk zaten o kitapların aynısı yıllardır var, al hawking amcanın kitaplarını, oku bir güzel. Sen de interstellar uzmanı ol.
filmde bir tane saçmalık yok diyenlerin yanıldığı filmdir.
Sol frame de gorunce 1080p torrenti cikti zannetigim film.
Cikmamis ya la.
Herkesin izleyin dediği film.