bugün

sancılı bir dönemi atlattıktan sonra kendini dinlediği zamandır.
en sevdiği kişinin vefat etmesi Ve çalışmaya başladığı zaman.
16 yasindayken herhangi bir zaman olabilir.
iş başvuru yapıp evliliği planladığı andır.
ailenden para istemeye utandığın andır.
görmezden gelmeyi öğrendiğini fark ettiğin an.
Başkaları için kendini üzmemeyi öğrendiğin an.
Çok mutsuzken bile gizlemeyi başardığın an.
Ailenden beş kuruş para almamaya başladığın an.
Ailene destek olmaya başladığın an.
Hırsı değil azmi araç edindiğin an.
Maddi veya manevi, başkalarına ihtiyaç duymadığın an.
Yalnız başına ağladığın an.
Başkalarının dertlerini unutturabildiğin an.
Dünyadaki her türlü pisliği görmeye başladığını farkettiğin an.
Kendi banka kartını çıkarttığın an.
Dini ve siyasi dayatmalar içinde olduğunu fark ettiğin ve bunları sorguladığın an.
Anneni kaybetmekten korktuğun an.
Kendini gelecek planları içinde bulduğun ve bu planları uygulamaya başladığın an.
Olmak istediğini olduğun an.
(bkz: sadece olgun kizlar yazsin) dediği zamandır.
Önümde meme ucuna kadar açık hayvan gibi duran memeye bakmamak. Memeye doyduk yeter lan.
Eski acılarının artık canınızı acıtmadığı zaman olgunlaşmaya başlıyorsun demek.
insanların çok saçma sebeplerden dolayı birbirlerini üzdüklerini görmeye başlanılan anlardır.
her gecen gundur. bu heran pamuk ipligine bagli yasiyor olmayi bilmenin verdigi guvensizlik ve huzursuzlukla heran karsilasabilecegi yeni seylerin farkinda olup da buna ragmen gundelik telaslarin icine girmek bunlarla yasamak veya yasar gibi yapmak ya da yasar gibi yaparken hissislesmek hissislestikce adina olgunluk denmesi. olgunluk dedigin nedir ustat acilara gogus germek mi? aglamamak mi? kizmamak bagirmamak mi? adina olgunluk konmus bu sey bana gore hissislesme durumudur cok da abartmamak gerekir.
(bkz: insanın hassiktir çektiği anlar)

çocukken büyüklerin tavırları, büyükken gene büyüklerin tavırları her zaman için canımızı sıkmak için yeterli olmuştur. olgunlaştığımızı büyükler büyüdüğümüzü kabul ederek davrandıklarında anlarız. zira çok ayıp ediyolar.
Daha çok zamanım olduğunu düşündüğüm andır.ama elbette ki hayat insana bazı şeyleri öğretiyor.vazgeçmeyi,pes etmeyi mesela.
bir erkek için babasını kaybettiği an ve sonrası.
babasını kaybettiği an, olgunlaşır insan.
kamışa su yürüdümü tamamdır,döşün bi kıllandımı olmuşundur.
en yorulduğu andır ama bilirki artık her adımda o yılların yorgunluğunu atacaktır.
artık yalnızlıktan kurtulmak için başvurduğun çarelerin tümünün çıkmaz kapıya çıkması. orda olgunlaşmak zorundasın.
kendi ayakları üzerinde durabildiği an.
sokakta sana abi diye hitap edilmesi.

herhangi bir iş için gidildiğinde beyefendi denilmesi. (banka, market vb..)

istediğin bir ürünü paran yetiyorsa satın almak. izin istemeden kimseden.
Annemi kara toprağa teslim ettikten sonra tek başıma hayatta mücadele etmeye başladığım an.
Hayatin zorluklarinin sana hucum ettigi andir. Buyumeseydik iyiydi dedigin cocuklara bakinca masumiyet gordugun an.
Karşında küfreden birisi olduğunda tepki vermemek, hayatın olayların küçükken düşündüğün gibi olmaması, yapmaktan zevk alacağını düşündüğün şeylerden o kadar da zevk almamakdır.
Başını iki elinin arasına koyup kaybettiğinde gözünde ki vir damla yaş ile anlar.