bugün

hırslandığı beklentilerinden vazgeçtiğini, korkularından kurtulduğunu hissetiği anlardır.
duygusuz olmayı, mutsuz olmaya tercih ettiğin anlardır.
yediği kazıklara rağmen sabah güne gülümseyerek başlamayı öğrendiği andır.
ilk ergen tüyü koptugu andır ya da ilk meni damlası geldiği andır.
''deveye diken insana siken'' mantığının gerçek olduğunu kabullendiği zaman.
anne babasının sözlerinin dogru oldugunu farkettiği zamandır. ayrıca ölümün hiç de uzak olmadıgını farkettiği zaman.
Yedigi kaziklara ragmen inadina mücadele ettigi anlardir.
gece uyuduğunda kendini sorgulayıp , eleştirdiği andır.
Ailesi ve sevdikleri için fedakarlık yaptığı andır.
Başına kötü birşey geldiğinde soğukkanlı olduğu andır.
Acısını içinde yaşadığı metanet gösterdiği andır.
Sokağa tükürmeyi, çöp atmayı içine yediremediği andır.
Hayatta yaşadığı herşeyden ders almaya başladığı andır.
Egosunu dengede tutabilen, idin isteklerine ve süperegonun baskılarına boyun eğmedigi andır.
Eş, anne , baba,nene, dede olduğu andır.
duyduğu eleştirilere kulaklarını tıkamayıp aksine eleştirileri dinlemeyi öğrendiği andır.
sevdiğin birinin ölümünün ardından, acı ve gözyaşı kısmına atlattıktan sonra ölümün hepimiz için olduğunu ve ölmenin bir son olmadığını fark ettiğin andır.
O an dünyaya daha farklı bakmaya başlarsın, artık yaptıklarının bir anlamı olması gerektiğine karar verirsin.
zorluklar karşısında takındığı tutumlardan anlaşılır o anlar.
ufak masum bir çocugu mutlu ettiginiz zaman olgunlaştıgınızı hissederseniz ve çok güzel bir duygudur.
en büyük acılara, en büyük kazıklara, hayattın bütün darbelerine dayanarak yeniden ayağa kalktığı andır.
Hayat üzerine düşünmeye, sorgulamaya başladığı andır zannımca.
Değer verdiğiniz bir yakınınızı kaybettiğiniz andır. Gölgesine sığındığınız ağacın , kökünden sökülmüş olduğunu ve yerinde yeller estiğini gördüğünüz andır. işte o an gerçekten büyürsünüz.
insanın 'vay be! bebelik çağları geçmiş.' dediği anlardır. eskiden 7. nesiller sözlüğe geldiğinde taşşak geçerdik kendileriyle. şimdi 11'ler gelmiş, 8'ler, 9'lar, 10'lar taşşak geçiyor. büyüdünüz de adam mı oldunuz lan başkalarıyla taşşak geçiyorsunuz? *
4 gündür kamptaydık ve birden şiddetli yağmur başladı.
bu kampa 85 kmlik bisiklet sürüşüyle gitmiştik. dolayısıyla bisikletlerimiz ve bisikletler için gerekli olan tamir malzemeleri , yemek malzemeleri vb. etraftaydı.
arkadaşım uğur'a
+abi hemen işe yarar herşeyi topla etraftan!! dedim ve işe yarayacak herşeyi 2-3 dk içerisinde çadırlara doldurarak bizde çadır içine oturduk. keza yakacağımız odunları bile ıslanmasın diye çadırlara soktuk. çadırdaki malzemeleri konrtol ettiğimizde dışarda önemli birşey kalmadığına kannat getirdik.
40 dk kadar süren yağmur sonrasında dışarı çıktık ve herşeyin ortasında kalan bir şeyi , hiç önemsemediğimizi hatta diğer şeyleri alelacele toparlarken üzerine basıp geçtiğimizi gördük.
paraydı bu..
o zaman anlamıştım parayı. ormanın içinde çürük bir ağaç kökü kadar bile önemi yoktu o kağıt parçasının. öğrenci halimle tüm mal varlığım olan 200 tl bile olsa...
Doğduğu yıllarda ilkokula başladıklarımın şimdi üniversiteye gidiyor olması.
bakkala gittiğinizde alacağı çikolataya parası yetmeyen ve bakkal amcayla pazarlığa duran bir çocuğa istediği çikolatayı almak. çocuğun yüzündeki şaşkınlıkla karışık o mutluluğu görmek paha biçilemez.
insanı olgunlaştıran yaşı değil,yaşadıklarıdır.
Acılara göğüs gerebilmek.
Kendisine karşı sert konuşulduğu bir an da dahi metanetini koruyabildiği an.
(bkz: sakal cikmasi)
Baba nin bir bok bilmeden yaptigi elestirilere karsi geldigin andir göt edersin baba yi icinden de ne oldu yarrrraam dersin.
Henüz ayırt edemediğim an. Farkına vardığımda ilk iş buraya yazmak.