bugün

haftanın her günü istediği saatte banyo yapabildiği andır.
sokakta misket oynayan çocukların yanından geçtiği andır..
tuttuğu takımda kendisinden yaşça küçük futbolcular oynamaya başladığında.
daha dün susam sokağı, barış manço ile 7 de 77 ye izlerken 2010 yılına girdiğini fark ettiği an.
eskiden yaptığı olayların kendisine gülünç gelmesidir ve bu durum hiç ama hiçbir zaman bitmez yani insan büyüdğünü asla anlayamaz.
aşk ın batıl bi inanış olduğunu anladığı zaman..
jeux d'enfants filminde çok güzel aktarılan geçiş sürecidir. bu süreç julien'e göre çok ani olmuştur. Babasının "c'est fini julien" demesi onu büyüdüğüne ikna etmiştir.
ağladığınızda annenizin sizi kucağına alıp, oyalayacak bir kaç şey söylemediği andır...
jandarmanın çevirip kimlik sorduğu andır. *
hemşirenin, çocuğunuzu kucağınıza verdiği andır.

- kollarınız omuzlarınızdan uğrar. el kadar çocuk, nasıl da cıva gibi ağır gelir insana...
eskiden annenizin sizi düşünerek yaptığı şeyleri, şimdi sizin onu düşünerek yapmaya başlamanız sonucu büyüdüğünüz artık kafanıza dank eder. mesela; biraz hasta gibi olsa koşup ona ilaç alma, hastayken başında bekleme, gece gidip üstünü örtme, mutlu olsun diye eve giderken sevdiği bir şeyi alıp hediye etme gibi gibi gibi.
lise bittiği an . üniversitede çıkar ortamını görünce insan büyüdüğünü anlamaya başlar.herkes başkasını geleceğinin önünde bir engel olarak görmeye başlar bu zamanlarda.
sokakta ki kişilerin size amca dediği vakittir.
normalde kahveye 6 şeker atarken, artık üçü bir aradanın bile tatlı geldiği anladığınız andır.
insanın sidik yarışına girdiği adamı seçebilmesidir.
biraz salak bir yetişkin olduğunuza delalettir.
mahalle maçlarında kaleye geçirilen ufaklığın askere uğurlandığın andır.
kişinin kendisini sözlüğe entry girebilecek düzeyde hissetmesi.
(bkz: büyüdüm ulan ben)
anneniz ağlarken sizin ağlamayıp onu teselli ettiğiniz an.
artık herkesi eskisi kadar takmadğınızı anladığınız andır.
babanıza yemek ısmarladığınız andır.
sözlükte bile satılabildiğini anladığı andır...
herkes ağlarken, çığlıklar atarken, annenizi o camın önünden alabildiğiniz andır. nasıl bayılmadığınıza şaşırırsınız. 'büyüdüm mü lan artık' diye sorarsınız kendinize.
eğer ki büyüyüp de böyle bir an yaşanmadıysa, çocuk ruhlu olduğunuzdan değildir. ben küçükken bile büyüdüğümü hissederdim sürekli, kaç yaşında olduğum önemli değil çünkü. 80'e de gelsen dünya ve içindekiler sana daha neler öğretir neler. sen büyüdüm sanarsın, aslında yaşlanan insanlar ve sensindir. hep genç kalacağını düşündüğün onlar birer birer yok olur. onlar giderken senden neler neler götürürler. küçüklüğünden parçalar koparıp seni daha da ufaltarak. o yüzden büyüdüm deme hiçbir zaman lan, daha ne kadar ufalıcaksın hiçlikten, bilmiyorsun.
tüme varım yaptığınız zamandır.*
-insanlar ölümlüdür.
-ben bir insanım.
-ananı avradını...
güncel Önemli Başlıklar