bugün

sabah uyandığında nefes aldığını hissetmek. hissetmek yürümek, koşmak, görmek, duymak. *
serdara fecebookun girmesi olabilir.
yıllar once hediye edilmiş ve hala tasıdıgınız kucucuk bir şeye gözunuzun takılması ve suratınıza istemsizce yerleşen sırıtma hali verecek şeylerdir.mesela:bir yuzuk,bileklik ,kolye,boxer vs...
sevgidir heralde.
(bkz: seks)

edit:zenciyle olmaz. zenciyle olursa mutluluk veren şey küçük değildir.
peynir, ekmek, 1 şişe de kırmızı şarap.
bir gülümseme.
ahmet çakar la şansa bak yarışması.
sevgilinin elleri.
(bkz: soğan cücüğü)
gecenin bir vakti önceden dolapta unutulmuş olan pudingi hatırlayıp afiyetle yemek.*
sevgilinin burnu.
tüm o gecenin sessizliği ve karanlığında, denizde aheste aheste giden ufak bir teknenin motor sesi...
sokakta maç yapan çocukların topunun sizin ayağınıza gelmesi akabinde artistik hareketlerle gol atmanız. sonra cool cool ortamdan uzaklaşmanız.
sevgilinin pişirdiği kalp şeklindeki kurabiyeler.
çay demlenirken çaydanlıktan gelen eşsiz ses..
mutlu olmak için küçücük şeylerin de yeterli olması, mesela sevilen bir şarkının ilk duyulduğu an bu şeylerdendir.
halı saha maçında karşı takımın tamamını geçip, kaleciyide geçerek topu auta atmak.
sabah uyandığında ilk sevgiliyi görmektir kanımca.
okeyde çift okey gelmesi ya da tavla da ilk zar atışta altı altı gelmesi.
doyurmadıgı için sinir etsede tantuni.....soslu hamburgerde olabilir bak.
hayat karmaşasında, düzen her şeyi sürükleyip hızla günü doldururken, duyularla algılanan ya da hissedilen küçük güzelliklerdir. bazen bir kuş cıvıltısı, bazen gül kokusu, bazen güzel bir kızın gülümsemesi olabilir. hayata tutunmayı sağlayan gücü ise büyüktür.
kitaplığının gitgide büyümesi,karlı bir günde içilen nescafe
bilgisayar başında kulaklığı takıp, world hold on dinlerken klavyede yazı yazarken kendini dj gibi hissetmek.
(bkz: papita)