bugün

tutkuyla bağlı olduğunuz düşlerinizin artık zevk vermediği anda hissettiğiniz durgun duygudur. olmuyor, olamıyor dediğiniz ve aslında çok uzun süredir kendinizi oyaladığınızı farkettiğiniz andır. varolduğuna inandığınız tüm dengeleriniz, dengesizlik depremi yaşayacaktır bu vakitten sonra. bu bazen hiç beklemediğiniz bir kelime ile gerçekleşir, bazen de gerçekten kopmasın diye tuttuğunuz ipi bırakmak isteğinizden yola çıkar.

artık heyecan vermeyen, yenilik arayan bir duygudur bu. heyecanla anlatılanların artık yeni tanımı "neye yarar?" sorusuyla nitelik kazanır. önemli olan ise bu noktadır. tüketmek dedikleri şeyin içinde bulursunuz kendinizi. ellerinizden kayıp suya gider bir koca "belki" ama elinizi uzatıp yakalamaya çalışmazsınız.

tutkunuzun bittiğini hissettiğiniz an, heyecanla anlatırken titrediğiniz anlar artık uzaktadır. tüm dışsal faktörlere rağmen hissettiğiniz o sonsuzluk derinliğini kaybetmiştir artık. acı yoktur, hissizlik vardır artık. olması gerektiği gibi.

belki tanrı başka bir yol gösterir, belki başka hayatta...
bilimin ilerlemesinin sonuçlarından biri.
bilimle-din ayrılamaz.
Bilimin ilerlemesiyle alakası yok.
bilim adamlarının inançsız olduğu gerçeği yalandır.
Bitkisel hayattaki insanlar bazı mucizevi durumlarda hayata dönüyorlar bilim bunu sadece Tanrının gücü olarak açıklıyor.
Kesinlikle iman eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Artık inanca neden olan olayların açıklanması ve yine bu olaylardan korunulabilmesi inanmaya olan ihtiyacı azaltır. inançların zayıflamasının nedeni budur, ister dini, ister başka türlü inançlar...
insanların doğru-yanlış ayrımını hür iradesiyle yapabilmesinin sonuçlarından biri.
bireysel bi durumdur. topluma mal edilemez. her birey kendi inancından sorumludur.
dualarınızın kabul olmayışı önemli bir etken olmuştur bazen...
duaların kabul olmayışı herkeste önemli bir etkendir belki ama şöyle bir hadis vardır;

''Mümin dua ettiği zaman, Allahü teâlâ, Cebrail aleyhisselama, "isteğini hemen yapma, ben onun sesini seviyorum" buyurur. Günahkâr dua edince de, "Bunun isteğini hemen yerine getir, ben onun sesini sevmiyorum" buyurur.'' [ibni Neccar]
seksistten, katilden, sübyancıdan, hırsızdan(1.3 milyar dolar lan, utanmaz enik haysiyetliler) korunmanın başlangıcıdır.

kendinizi hayata karşı ya bilerek konumlarsınız ya da inanarak.

kendinizi inanarak konumlarsanız; yaşadığınız ülkede asgari ücretler açlık sınırının altında olur. sübyancılar, katiller, diktatörlük hayali kuran köpekler ayakta alkışlanır.

ve sakın aklınızdan çıkarmayın, bunun bir parçasısınız.

istediğiniz kadar çemkirin. bütün bu aşağılık düzeneğin birinci dereceden dişlilerisiniz.

ağlamayın.
inancı tam oturmayan bi insanın, inancının zayıflama olasılığının düşük olma durumu... imkansız yani kendini yetştirmeyen bi insanın çocukluktan alamadığı değer yargıları herneyse uygulamassa ve çevresinden de görmesse böyle bir duygunun başlamadan yok olma durumu *
hayatta istediği şeylerin pek azı gerçekleşmiş; ama yılmamış, sabretmiş, devam eden süreçte yine birşeyler istemiş, yapmaya çalışmış ama yine de hiçbir şeyin istediği gibi olmadığı insanların yaşayabileceği durum. öyle söylendiği gibi bu durumun inancın oturmasıyla kalklmasıyla falan alakası yoktur. sonuçta insandır, bir yere kadar dayanır:

allah kul yaratmış, biri de benim
kimden kaldı bana imanım dinim
ne şeytan tanırım ne de peri, cin
konuşan insanım görsünler beni.

akarsu'yum boşa güldükten sonra
azrail yok imiş öldükten sonra
gönül tahtım harap olduktan sonra
boş kuru, hasıra sarsınlar beni.
(bkz: tilkinin donup dolasacagi yer kurkcu dukkanidir)

zaman zaman başka kültürlerin etkisine kapılıp, herhangi bir zemine tam olarak çakılamayan çakma düşüncelere meylettiğimiz olsada, eldeki malzeme belli, kaçacak-sığınacak başka yer yok. secdeye devam..sübhanerabbiyelala.
aga tamam bak ben de çok sıkı bir dindar değilim belki de hç değilim ama şu var ki kısıtlı bir ömür süresinde psikolog psikolog gezmektense biraz inanca sahip olmak çok daha konforlu.
bunu da unutmamak lazım.
ha benim en büyük değerim türklüktür bunu da belirteyim.

haa bazıları kızmış, konforlu olduğu için inanın dememe. acaba onlar cennete gidip keyif catmak için inanmıyor mu?