bugün

inançların zayıflaması

tutkuyla bağlı olduğunuz düşlerinizin artık zevk vermediği anda hissettiğiniz durgun duygudur. olmuyor, olamıyor dediğiniz ve aslında çok uzun süredir kendinizi oyaladığınızı farkettiğiniz andır. varolduğuna inandığınız tüm dengeleriniz, dengesizlik depremi yaşayacaktır bu vakitten sonra. bu bazen hiç beklemediğiniz bir kelime ile gerçekleşir, bazen de gerçekten kopmasın diye tuttuğunuz ipi bırakmak isteğinizden yola çıkar.

artık heyecan vermeyen, yenilik arayan bir duygudur bu. heyecanla anlatılanların artık yeni tanımı "neye yarar?" sorusuyla nitelik kazanır. önemli olan ise bu noktadır. tüketmek dedikleri şeyin içinde bulursunuz kendinizi. ellerinizden kayıp suya gider bir koca "belki" ama elinizi uzatıp yakalamaya çalışmazsınız.

tutkunuzun bittiğini hissettiğiniz an, heyecanla anlatırken titrediğiniz anlar artık uzaktadır. tüm dışsal faktörlere rağmen hissettiğiniz o sonsuzluk derinliğini kaybetmiştir artık. acı yoktur, hissizlik vardır artık. olması gerektiği gibi.

belki tanrı başka bir yol gösterir, belki başka hayatta...