bugün

ilkokula giden bünyelerden daha agır oldugundan sebeptir.
aynı canta, merdivenlerde, diğer arkadaslarca kaldırılıp bırakıldıgında ani bir sarsıntıya sebep olur.
sırt çantası kullanma alışkanlığı devam edenlerin hayatları boyunca başlarına gelen olaydır. *
ilkokul çocuklarının niye o kadar ağır çantalarla gezdiğini düşündürür.
saçı başı dağıtan çantadır. bir de mont vardır ki elde tam cinnet havasındadır.
çözülen bağcık görüldüğü anda eğilir ve bağlamaya yeltenirsiniz. sırtta koca bir çanta üzerindede şu kaygan şişme montlardan vardır. belli bir süre sonra çanta eğim alır ve kafaya bir güzel kayar ters düz olur can acıtır.
umut sarıkaya'nın karikatürlerine konu olabilecek bir durumdur. (bkz: montla sıç)
sabah sabah günün uyandırma melodisidir. kişideki uyku sersemliği ya da yatağa olan doyamamışlık gibi duyguları, alınan darbe sonucu yok eder ve Güne zinde başlamaya yardımcı olur.
her ilkokul öğrencisinin sırtında çanta varken ayakkabısını bağlama durumunda başına gelmiş ama cidden "baş"ına gelmiş bi olaydır.
küçücük çocuklara bilmem kaç kiloluk çantaları taşıtıp ameleliğe hazırlayan zihniyetten başka bir şey gelmiyor aklıma.
bağlama teşebbüsüne girilmesiyle anında kafada hissedilen ağırlıktır. o durumda yapılan sinirin haddi hesabı yoktur. öğrencilik zor zanaat vesselam.
kafa travmasına sebebiyet veren vaka.
gelecekteki öğrencilerin başına gelmeyecek olaydır. gelse gelse ipad gelir o da zaten hastanelik eder.
daha o yaşlarda üzerimize yüklenen ağırlıkla ilerleyen lise üni. dönemlerinde isyan etmemizin
en gerçekçi sebebidir.