bugün

okulun ilk günüyle aynı şey olsa gerek.
kimseyi tanımıyorsun, arkadaşın yok, ne yapacağını bilmiyorsun...
ilk gün kötüdür kötü.
birinden adınız gelen bir çiçek gönlünüzü ferahlatır.
kaçak bakışlarla, ne ayaksınız lan tadında etraf kolaçan edilir. gün içinde yemekhane, wc, kahve makinesi gibi kilit noktalar keşfedilmelidir.

hadi bana iş verin yardım edeyim modundan uzak durulmalıdır, aksi takdirde eşek yüküyle iş yapılmak zorund olunacaktır.
iş arkadasların olacak kişileri geç dışarıdan gelen kargocu amca bile sana çaylak muamelesi yapar, girdiğin her ortamda aynı pozisyonda senden önce çalışan kişinin methini duyarsın.bol şans.
heyecanla karışık mide krampları insanı delirtir. herkese kendini sevdirme ve kabul ettirme çabası ise resmen yaşlandırır.
Benimkisi cok siradandi ama sirkette gecen aylarda bi kadin ise basladi; cicek mi dersin cikolata mi... Arayan arayana, tebrik mesajlari, mailleri havada. Yemin ediyorum kadindan ole bi tiksindimki o gunden beri muhattap olmuyorum.akrabalarinin sirkete gelip haka dansi yapmadiklari kaldi birtek...
aşağı yukarı burada anlatıldığı gibi bir duygu karmaşası yaşanır.
http://www.ananzaa.com/co...adamin-ibretlik-hikayesi/
Yarın yaşayıp göreceğim gün.heycanlı mıyım?hayır. Ama merak içindeyim neler yapıcam neleri beceremicem..en çokta yanlış tanınmaktan korkuyorum.tecrübeli sözlükçüler azcık kopya verse fena olmaz.okulda gördüklerimin dışında hiçbişey bilmiyorum.kendime çok güvenim yok.iş dışında insanlara ne sorulur nasıl samimiyet kurulur pek bilmem.daha doğrusu bu bende uzun bi zaman alır,hemen ısınamıyorum.umarım bunu belli etmem ve bi çekingenlik yaşamam.ilk girdiğim ortamda biraz kabuğuma çekilebiliyorum çünkü.ama bunuda kırmak istiyorum artık.napmalıyım napmamalıyım azcık yardım edin yüce insanlar.
bir turlu kendine ise verememek. biz ne yapiyorduk hangi projedeydik kiminle gorusecektik biz dunyada miyiz ki kendi kendine yuz tane soru sorarsin. caktirmadan da digerlerine bakarsin bir tek ben miyim fransiz burda diye ama hepsi fransiz oldugu icin dogustan pek bozuntuya vermiyorlar. ofiste durmakla olmayacak bir santiyeye ugrasam acaip acilicam. ama an itibariyle atesim beni cagriyor.
istersen 10 kere iş değiştir. her seferinde ilk gün stresli geçer. belirsizlik stresi yaşanır. boktan bi duygudur. 1 hafta içinde azalır. 2 ay içinde tamamen kaybolur.
kendini gösterme, beğendirme çabalarıyla dolu bir gündür. herkesle "sizli - bizli" konuşursunuz, herkesle iyi anlaşmaya çalışırsınız, etrafı gizliden gizliye süzersiniz, fikir edinmeye çalışırsınız ortamla... diğerleri de seni süzerler, takip ederler, yardım etme kisvesinde seni tanımaya çalışırlar, acayip acayip sorular sorarlar, senin sorduğun işle ilgili soruları sanki bilmek zorundaymışın gibi bakarak cevaplarlar... zordur vesselam ilk günler.. her şeyde zordur.
vedo tarzı etraftaki hedefleri saptama ve puanlama günüdür.
biraz düşünceli, biraz sıkıcı, biraz bir gündü(r).

ilk iş günüm bu gündü. aslında bu günün özel bir anlamı vardı benim için. hayatım boyunca hiç bir yerde çalışmadım. çocukken bir yerde çıraklık bile yapmadım, yani anlayacağın hiç para da kazanmadım. garip bir his. ay sonu hayatımda kazanacağım ilk parayı ne yapsam diye düşünüyorum şimdi...

not: yaşasın kapitalizm, yaşasın kölelik...*
yarınki günüm. defalarca okuduğum bölümle alakalı olmayan işler yaptım, bölümle alakalı olarak da stajlarım var ama gene de bir heyecan var lan. ayrıca büyük ihtimalle de yemekten sonra basıp çıkacağım gündür.

(bkz: huylu huyundan vazgeçmez)

yihyihyih.
değişik bir gün türüdür. hele ki yeni mezun isen işi hiç bilmiyorsan peh * pot kırdın mı karizma yerde sıva.
askerliğin ilk günüyle yarışabilecek gündür. kimseyi tanımazsınız. büyük ihtimalle şimdilik ne bir masanız ne bir yeriniz vardır, yapacağınız iş bile belli değildir. kurumsallaşamamış firmaların en büyük sıkıntısı herhalde bu da. saatinize yapıştığınız gündür, o dakika gitmez bir türlü, sonra zaman göreceli denilince gülüyorlar, değil işte oğlum ömrümüz gidiyor o gün bitmiyor orada. sigaraya başlatır o stres. uzaylı muamelesi görürsünüz, genelde çalışan personel de yüz vermez ilgilenmez, hemen şımarmasın piç diye. sonra biz de yaptık biliyoruz.
Gerginligin dibidir.

Yapılanlar:
- Karşına kaç hıyarın, kaç pisligin çıkacagını tahmin etmeye çabalayarak gerilmek
-Gözleri üzerinde hissedip daha çok gerilme

Yapılması gereken:
-işine bakıp kimseyi tınlamamak

Not: Patronu tınla.
mide kramplari yasamaniza, kendinizi salak gibi hissettiginiz gundur.
en kral gündür. işleyişi bilmessiniz bilmediğiniz içinde işe yaramazsınız. boş boş dolanarak zaman öldürmeye çalışırsınız. hatanız varsa sorumlu tutulmazsınız.
yarın yaşayacağım duyguları içinde barındıran gün, akşamına da gözlemlerimi yazarım heralde ya da vakit bulursam, yan masadaki ajan kılıklı gözlüklü karıdan da fırsatım olursa gün içinde de nasıl bi güzellikmiş anlatırım.
düzenleme: çok sıkıcıymış ayriyeten başkalarından iş vermelerini beklemeyin ilginizi çeken işleri alın ve kurcalayın.
heyecan doludur. keşifte gibi hissedilir.
insanlarla tanışmaya başlarsın, evrakların, telefon kodlarının tuşlarını öğrenmeye çalışırsın. Bütün gün bu şekilde geçer, biraz heyecan biraz mutluluk vardır, bugün ilk iş günüm sözlük.

belediye başkanlığı, özel kalem personeli oldum, başkan'ın sosyal medya danışmanıyım.**
yakınlarda yaşadığım durumdur. gün boyu aptal bir insan kaynakları memurunun emri altında oda oda dolaşmışımdır. ah bu memurlar ve evde kalmış kadınlar...
merakla beklenilen gündür. iş basit zaten daha öncede çalışmıştım. satış danışmanlığı işte eksik çıkar, katla, müşteriyle ilgilen, akşam mağazayı topla siktirol git. iş bu ancak yeni marka yeni ortam olacağı için bir heyecan var ister istemez. en son imzaları falan atmaya gittiğimde depoculara falan ayak üstü selam verdim, bir hayırlı olsunlarını aldım. iyi yere benziyor. zamanla ne olur bilemem artık.
ilk okul günüyle aynı hissiyatı verir. Stres, korku ve bol gülümseme doludur. Gülümsemekten kimi zaman yüzünüze kramplar bile girebilir.
güncel Önemli Başlıklar