bugün

mardin'de yaşanan katliamdan sonra daha da artan gerekliliktir. insanlar "işin ucunda ölüm yok ya" diyerek istediklerini yapabilmektedirler. bence bazı şeylerin ucunda ölüm olmalıdır.
mardin'deki aşiret hesaplaşmasından önce, dağlarda mehmetçikler birer birer şehit olurken neden akıllara gelmediği düşünülen tespittir.
yıllardır şehit olan mehmetçiklerimizin katilleri için gereklilikden çok zorunluluk olması gereken tespittir.
götlerinden korkan şerefsizler için luzum eden gereklilik ötesi .
(bkz: her konuyu şehitlerimize bağlayan provokatör ruhlu)
amerika ve iran da, idam cezası nasıl uygulanıyorsa, bizde de uygulanmalıdır. kim siker avrupa birliğini bu saatten sonra ? bizi almayacaklar işte, boşa uğraşmayalım ve hiç bir vatandaşımız ölmesin mümkünse.
%99'unun müslüman olduğu iddia edilen bir ülkenin insanlarının tanrı rolüne soyunması sonrası oluşan gereklilik.
her şeye rağmen insanlığın kaybedişidir. şiddete şiddetle karşılık vermek sonrasında yine artarak gelen bir öfkeyi getirecektir.

filmlerde derdim hap lan bu salaklar kötü adamı niye zindana atıyorlar, öldürün lan işte, ne salıyorsunuz? sonra o adam kaçacak ordan çünkü biliyorum.

büyüdükçe ise insan idamın şiddeti önlemede faydalı olmadığını, devamında şiddeti ve öfkeyi arttırdığını daha iyi görüyor. sallandıracaksın iki tane, linç edeceksin. peki sonra? sonrasında topluma ne mesaj vermiş olacaksın? sorununuz olursa şiddete baş vurun, bak biz de öyle yapıyoruz.

olayların nedenlerini irdelemeye kafa patlatsak ve idamı isteyecek bir ortamı yaratmayacak şartları geliştirsek daha iyi ve insancıl olabileceği kanısındayım.
gerekliliği gün gibi aşikar olan cezadır.

mesela adam küçük çocuklara tecavüz ve cinayetten hapse giriyor, hapisten çıkınca gene devam ediyor, veya çok kişiyi öldürmüş, böylelerinin idamı adalettir.
ömür boyu hapis bu tür suçlular için caydırıcı olmamaktadır. çünkü suçlunun psikolojisinde geri döndürülemez hasar söz konusudur. tıpkı yemek su gibi ihtiyaç halini almıştır o davranışları. zaten hapis canına minnet, üstelik belki af çıkar.
ama idam bu konuda caydırıcı bir önlemdir.
buna rağmen suç işleyen birisi idam edilirse arkasından gelenlerin çoğu aynı suçu işlemekten çekinir. yani suç çok azalır.

ama burada önemli olan cezanın eksiksiz bir adalet mekanizmasıyla verilmiş olmasıdır.
yani darbe dönemlerindeki gibi halka karşı güç göstermek için değil, suçlulara karşı devletin gücünü hissettirmek için olmalıdır,
ve toplum huzurunu derinden tehdit eden çok büyük suçlara* *uygulanmalıdır.
aslında idam cezası bir suçun karşılığı değildir. fakat caydırıcı bir ceza olduğu yadsınamaz bir gerçektir. caydırıcılığından dolayı gereklidir. sırf ibret-i alem olsun diye yani.
insanların insanlıktan çıktığının göstergesidir.
öyle bir hale gelmişiz ki tüm insanlar olarak, cana kıyabiliyoruz hiç düşünmeden. öfke okyanusunda boğuluyoruz ama farkeden yok. işlenilen sucların işlenmemesi için gerekirse suç işleyeni ortadan kaldırmak bile normal bi durummuş gibi geliyor. sözde caydırmak amaç. ya idamı bile hakedecek derecede suçlar işleyenlere ne demeli? bu nasıl bir ruh halidir? istediği herşey olabilen insan neden kötüyü seçiyor?
birbirimizi yemekten ne zaman vazgeçeceğiz? var mı bilen?
????????
sallandıracaksın bir kaç tanesini bak bundan sonra böyle bir şey yapmaya cesaret ediliyor mu?
söyleminin kibar şekli.
abd dediğimiz ülkede var değil mi bu idam? e her sene ateşli silahlar vasıtasıyla 15 bin adamın öldüğü ülke burası değil midir? tecavüzün, polis terörünün dik alasının yaşandığı yer burası değil midir? önce o kafaların içindeki zehiri idam edeceksin, sen zannediyor musun ki adam öldürecek kadar gözü dönmüş biri bunu yaparken yakalandıktan sonrasını düşünüyor? idam olsa bile bu adam bunu yapar, akıl sağlığı şüpheli çünkü. o yüzden idam cezasının bu ülkeye iyi anlamda katacakları tartışılır, bence bir boku değiştirmeyecektir.
hiç bir ceza suç işlenmesini engelleyemez. ceza suçtan sonra suça maruz kalanların öç tatmininden başka bir şey değildir. suçlu, idam cezası olduğu zaman da suç işlenmeye devam eder. gerçek suçla mücadele, suçun olmasını engellemektir. siz bir bölgeyi eğitimden yoksun bırakırsanız, insanların vicdanını tanrı gibi yaratılmış bir şeye bağlayıp soyutlarsanız, elbetteki kötü suçlar işlenir. suç, insanın duyuç eksikliğinden ortaya çıkar. eğer insanların duyunç yollarını olmayan tanrılara bağlarsanız, suçtan kurtulamazsınız. çünkü yapmış olduklarının cezasını öbür tarafta ödeyeceğini düşünen ademoğlu her türlü suçu gözü kapalı işler.

en güzel suçla mücadele, suçun olmasını engellemektir. en güzel hastalıkla mücadelenin hastalıkların ortaya çıkmasını engellemek gibi. hiç bir şey kader değildir. her şeyi biz yapıyoruz.

idam cezasının gerekliliği yoktur. çünkü ceza, suçu zorunlu kılar.
zamanında idamın ve soykırımın alasını yapmış olan avrupa birliği ülkelerinin bize dayatmış olduğu idam cezasının kaldırılması hadisesinden ve yasalarda bulunan iyi hal vs gibi nedenlerin katkısıyla 5 adam öldürüp 15 sene yatanların, cezaları bitip hapisten çıktıktan sonra yine bir cinayet işledikleri bi ülkede, insanın içi el vermesede bazen çileden çıkıp gerçekten geri geldin dediğimiz hadise.
zamanında insanlık suçu işlemişlere,
insanlıktan nasibini almamış kişilere bu düzeni korumak adı altında verilmelidir.
idamı kaldırmak bir şeyi çözmez daha çok adam üretir.
kanımca insanlık suçu işleyen ve devlete kurşun sıkan herkes idam edilmelidir.
demokrat olmamanın ve barbar olmanın gereğidir.
tartışılması ve orta yolun mutlaka bulunması gerekli bir durumdur. idam hangi şartlarda olmalıdır, hangi şartlarda gerçekleştirilmemelidir belli olmalı. en son iran'da cinayet nedeniyle idam edilen genç bir kızın gözyaşları aklıma gelince idam cezasının geri getirilmesini ancak hangi şartlarla olması gerektiğinin sınırlarının da net olarak çizilmesi taraftarıyım.

Mardin katliamı örnek verilmiş. Söz konusu örnekte olduğu gibi bariz olaylarda kesinlikle idamı savunmaktayım. Özellikle çocukların canına kastedenlerin bir an dahi nefes almaması gerektiği kanaatindeyim ancak her cinayet idam gerekçesi olmamalı aynı zamanda diye düşünüyorum.
idamın ömür boyu hapis cezasına göre daha fazla yaptırım gücü olduğunu hiç sanmıyorum. Ömür boyu bir odaya kapanmayı göze almış kimseyi, idam cezası durduramaz. Bir tecavüz olayının ortaya çıkması, o kişinin bütün aile ve iş çevresi tarafından dışlanmasına neden olur. Bunun üstüne hakkı ile verilmiş bir hapis cezası düşünülürse, bu kişi için oldukça ciddi bir kayıp olacaktır. Bunları göze alacak kadar kontrolden çıkmış birini idam cezası durduramaz. idam cezasının uygulandığı ABD'nin bazı eyaletlerine bakıldığında, idam cezasının suç oranını Avrupa ülkelerinin suç oranının altına indirmediği görülecektir. Hatta tam ters bir durum söz konusudur. Her türlü psikopatça olarak nitelendirilebilecek olay hala daha çok ABD'de çıkmaktadır. Yani, idam cezasının yaptırım gücü idam cezasını gerekli kılacak yeterlilikte değildir.

insanın yaşama hakkı kutsaldır. Siz devlet, yani en büyük otorite olarak idam cezasını uygularsanız, bu devletin altında şekillenecek olan yeni nesiller insan hayatının kutsallığını anlamayacaklardır. En büyük otorite, bir nevi devlet baba suçluyu toplumdan korumak ve rehabilite etmek yerine, suçlunun hayatına son veriyor. Bu durumda kurallara uyan bir bireyin gözünde insan öldürmek normalleşecek. Ne de olsa kanun koyucu için bile normal bir şey. Sık olarak insan öldürülen bir ortamda büyüyen kişi için insan öldürebilmek, bu ortamda büyümeyen bir kişiye göre çok daha kolay olacak. Siz devlet olarak idam cezasını uygularsanız, insan öldürmenin normal bir olay olduğunu yeni gelen nesillerin bilinç altına işlemiş olacaksınız. Yani, idam cezası insanı yok etmenin daha kolay olduğu bir ortama neden olur.

idam cezasının haklı sebeplerinden biri de suçluyu beslemenin getirdiği ekonomik külfet olarak gösterilmekte. Bu argüman insani olarak kabul edilemez. Kaldı ki, hapishanelerde bile suçluya kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için, çalışma imkanı verilebilir. Yani, suçluya kendi emeğinden faydalanalarak, kendi ihtiyaçlarını karşılama imkanı sunulabilir.

idam cezasının istenmesinin nedenlerinden biri de, idamı isteyen kişinin o anda suçu işleyen kişiye karşı verdiği duygusal tepki, yani ona beslediği kindir. Cinayet suçlarının bir çoğunun altında da aynı kinin olduğunu düşününce, ortaya ironik bir durum çıkıyor. Bu ironin oluşması, bu kişinin idam cezasını istemesini haksız kılmaktadır.

Bir de idam cezası istenirken, suçlunun hapis cezasına zaten razı olacağı, "canıma minnet diyeceği" varsayılıyor. Bu nedenle idam cezasının yaptırım gücü olacağı söylenebiliyor. Ömür boyu özgürlüğünü kaybetmiş, bir kodese tıkılmış insan, dışardaki yaşamında ne tür koşullarda yaşıyor olabilir ki, hapisi canına minnet olarak görsün!? Gerçekten dışarda o kadar olumsuz koşullar içindeyse, bu durum kişinin idamı hak etmesini zaten geçersiz kılar. Toplum bu kişinin en temel insani gereksinimlerini karşılayamıyorsa, işlenen suçta toplumun da payı vardır.

Ne yazık ki, günümüz Türkiye'sinde adi suçlara karşı verilen cezalar oldukça yetersizdir. Bu da, toplum nezdinde idamı haklı görmek gibi bir yanılgıya neden olmakta. Ayrıca yaşam koşulları bireyi kolayca suça itmekte ve devlet suçluyu rehabilete edecek ortamı oluşturmaktan oldukça uzakta. Bu durum da, idamın haklı görünmesine neden olmakta daha doğrusu toplumun yanılgıya düşmesine neden olmakta.

idam cezasının uygulandığı bir toplum uygar bir toplum olamaz. idam cezası insan hayatının kutsallığına vurulan bir darbedir ve kabul edilemez.
idam, suclulara birseyi yaparken 2 defa düsünme firsati verir. idam cezasi haksizsa babami bile kapsasa olmasi taraftariyim. tabiki bizim ergenekoncular gibiler basi cekerken böyle birsey düsünülemez.
(bkz: 91 yaşındaki nineye tecavüz eden hayvan)
yaşama hakkının elinden alınanlarında yaşama hakkı elinden alınması gerekiyo. bu sadece öldürmek olarak algılanmamalı tecavüz, işkence vs.bunlarda travmatik ve psikolajik şeylerdir.altından kalkılması çok zordur hayatı boyunca aklından silinmiycek türden şeylerdir bence ölümden bile beterdir.
idam cezası kaldırırsında ülkenin refah seviyesi yüksektir,ülkenin kültür seviyesi yüksektir,ülkedeki biinçli insanların sayısı çoktur öyle kaldırırsın ya da ülkendeki cezalar caydırıcıdır.ama ülkende 5 milyon üstünde işsiz varsa, okulu olmayan yerler varsa,cezaların caydırmıyıp tatil gibi algılnıyosa niye kaldırıldığını anlamak güç.
apo şerefsizi için ideal bir yöntemdir.olaydan sonra ah çeken kürtlere türbe için aponun cinsel organı gönderilmelidir.