bugün

o kadar acımıştır ki içiniz artık nefes alamayacak duruma gelirsiniz.işte öyle ağlamak.
(bkz: hıçkırarak ağlarken gözden hiç yaş gelmemesi)
sonrasında kalbi ferahlatan sıkıntıları bir nebzede olsa atan en içten ağlama çeşidi.
insanın içinin acıması,çok canının yanması,içini acıtan şeyden başka bir şey düşünememesi halinde duygusal bünyenin yaptığı bir harekettir.
rahatlatan eylem. yapilmali arasira.
ağladım gözlerim yaştan kesilene kadar,
ağladım gözlerimden yaş diye sen süzülene kadar...
bir yandan anladım her akıttığım damlada
biraz sen akıyordun içimden.
ve iyice anladım her senle dolu damlada
biraz daha gidiyordun benden...
var git, kalbimden değil yanaklarımdan süzüleceksen,
var git, aşktan sızlayan kalbimi
iki hıçkırık arasında arasında ezeceksen.

ama şimdi bitti.
son senli hatıra bu gözümden düşen *
bir eziklik belirtisidir.
göz yaşlarını içe akıtıp denizler oluşturmaktır, ardından bu denizlerde boğulacakken yüzmeyi öğrenmektir. ya da mendil çürütmektir.
abartı versiyonları için
(bkz: geğire geğire ağlamak)
(bkz: osura osura ağlamak)
(bkz: sıça sıça ağlamak)
sonrasında derin bir rahatlık veren eylem.
en dibi görmek için yapılması gereken ve çoğu zaman kişinin elinde olmadan yaptığı eylemdir. insan olmanın doğal sonucudur, kraldır.
en kötüsü de ağladıktan sonra sakinleşmeye başlarken iç çekmeye benzer garip nefes alma durumudur...
ruhun kanaması, yaşananların zehrini dökmektir.... bazen gözyaşı akıtmak iyidir; çünkü en tehlikeli olanı iç kanamadır.
ilk kez,aşık olduğum insanın karşısında kendimi tutamayıp yaptığım şey. zaten o ara tüm hayatım değişti... yıllar sonra bile burdan güzelce anarım... he zaten kendisine de değinmiştim sözlükte, bir ara görür, o anı kendisi gibi cici cici anar...
içindeki zehiri akıtmaktır. iyi gelir bünyeye.
erkeklerin yapamadığı şeylerden biridir. (zannımca)

öylesine ağlamak ya bir kere nasip olur ya da olmaz...
sonrasında müthiş bir rahatlama gelir. tuhaf bi biçimde ağlatan şey hiç olmamış gibi. ama kısa düreli bi rahatlamadır bu çünkü bi süre sonra huzursuz, iç sıkıntılı anlar başlar.
ayar yiyen sözlük yazarının ekran başında düştüğü durumdur hıçkıra hıçkıra ağlamak.
uğur polat ve mine çayıroğlu' nun 'beni unutma' filminde istem dışı, engel olunamayan davranış.
not:tavsiye edilir.
ağlarken hıçkırık tutması sonucu da oluşabilecek durum. yine de istemez bu gönül, ağlayan yüzler görmek.
sonunda huzur vadeden eylemdir.
(bkz: biten bir aşkın ardından anneye sarılıp ağlamak) #5360133
konuşmayı pekala engelleyen durum.
bazen engel olunamayandır.
evde yalnız değilseniz çok hoş olmıycak şey... keza konuşmaya haceti olmayan bünye bi de dert anlatmak zorunda kalıcaktır, nasihat dinlemek zorunda kalıcaktır ve bu daha da yorar insanı...

(bkz: evde hıçkıra hıçkıra ağlayamamak)