bugün

ezginin günlüğü grubunun solisti. ayrıca yazardır kendileri.
iyi yazardır. küçük bir örnek;
açıkçası hizaya geldim.
incir yaprağı yerine ilk donu giyen herif, her kimse, ne kadar mutluydu, düşünebiliyor musunuz?
baylar ve bayanlar!
yeni dünyayı lütfen alkışlayın!
düşündüklerini sizin gibi söylemeyen birilerinin yaşıyor olması rastlantı değildir. kader değildir, sevinilesi değildir.
sonradan merdiven olacak bir düzü mü yaşıyorum, diye sordum.
kendi kendime sordum; böyle sorular başkalarına sorulmaz.
yanıtı her dilde hizadır.getirirler.ve biz özgürce karşıya geçeriz.özgürlük emtiadır baylar ve bayanlar. satın alabilirsiniz.parayla değil.yıllarla.
(bkz: deniz)
müzisyenliği ve yazarlığı kadar şairliği de iyidir...

kitapları:

"Ölü Kelebeklerin Dansı" (1998) , "Menekşeler Atlar ve Oburlar" (2001) ve "Uzun Bir Yolculuğun Bittiği Yer" (2005) adlı üç romanı ve Hiçe Doğru(2005) adlı bir şiir kitabı...
şiirlerinde ikinci yeni etkisi görülür...
ses rengi ve tarzı ile 2.ezginin günlüğü nü yaratmış , ölü kelebeklerin dansı kitabı ile yazarlığını ve farkını ortaya koymuş sanatçı.
ezginin günlüğü grubunun solistlerinden. kendine has bir yorumu vardır. "nereye uçar turnalar" dinlenmesi gereken şarkısıdır.
ezginin günlüğü grubunun mükemmel sesli solistlerinden biri. hem sanatı hem ideolojisiyle çok geniş bir dinleyici kitlesi vardır.

bütün söylediği parçalar çok güzel ama en güzeli nereye uçar turnalar *

bak işçi tulumu giymiş umut...
Nereye Uçar Turnalar
Eksilmesin dudağından gülüşün eksilse yaşamından güneş
Yüzün kararmasın gecede, gülümse düşlerinde yine
Nereye uçar turnalar, nereye gider gökyüzü?
Alıp kanatlarına umutlarını geçmişin...

Sen yıkıldın altında göğün, yandın küçük bir pervane gibi
Ah, küçük bir pervane gibi

Kim götürdü bakışından ışığı, kim aldı gözlerinden onu?
Kadehlerden yüreğine boşalan acı bir umutsuzluk o mu?
Kime söyledin derdini, kimi sevdin gizli gizli?
Kimler uyandırdı içindeki kötü kırık türküleri?

Ölenlerin adını unutma, türkülerin, meydanların
Ah, bırakmasın onlar seni
Ne de çabuk yıktın kendini sarıldın yalanlara, boşluğa
Hey! bak işçi tulumu giymiş umut!

isterse uçsun turnalar, isterse gitsin gökyüzü
Alıp kanatlarına bulutlarını rüzgarın...
harika bir sesi olan,insanı kendinden geçiren müzik insanı.iyki gruba katılmış diyoruz,ayrılmaması için dua ediyoruz.
Eksilmesin dudağından gülüşün eksilse yaşamından güneş
Yüzün kararmasın gecede, gülümse düşlerinde yine
Nereye uçar turnalar, nereye gider gökyüzü?
Alıp kanatlarına umutlarını geçmişin...

Sen yıkıldın altında göğün, yandın küçük bir pervane gibi
Ah, küçük bir pervane gibi

Kim götürdü bakışından ışığı, kim aldı gözlerinden onu?
Kadehlerden yüreğine boşalan acı bir umutsuzluk o mu?
Kime söyledin derdini, kimi sevdin gizli gizli?
Kimler uyandırdı içindeki kötü kırık türküleri?

Ölenlerin adını unutma, türkülerin, meydanların
Ah, bırakmasın onlar seni
Ne de çabuk yıktın kendini sarıldın yalanlara, boşluğa
Hey! bak işçi tulumu giymiş umut!

isterse uçsun turnalar, isterse gitsin gökyüzü
Alıp kanatlarına bulutlarını rüzgarın...
nereden olduğunu hatırlamasam da hüsnü arkan'ın olduğunu bildiğim iki satır şöyle diyordu;

"sevmesen ölürdün, sevdin onu öldün
sevmesen ölürdün ama sevdin, gene öldün"
ezginin günlüğünde acıyı hissetiren şair,müzisyen..
1991 tarihli bir yalnızlık ezgisi isimli kalan müzikten çıkmış solo bir albümü de vadır. bu albümde iki şarkı vardır ki muhteşemdir.
(bkz: yeniden başlamalı)
(bkz: nereye uçar turnalar)
4. kitabı ithaki yayınlarından çıkmıştır.
(bkz: uyku)

"Şimdi, kulübesinin önünde, çardağın altındaki koltuğunda asma kabağı gibi sallanarak geçmişini seyreden yaşlı bir adamım. Her şeye uzaktan bakıyorum. Bir asma kabağının baktığı kadar uzaktan.
içim boş.
Bence her insan iki kişidir. Birincisi önden gidip yolu açar. Ama belki de kapatır; emin değilim. Öteki bazen irkilerek, korkuyla; bazen de umut ederek onun peşine takılır.
Önümdeki beni buraya getirdi; ya da arkamdaki adımlarımı izledi ve işte sonunda buluştuk. Geçip gitmiş zaman böyle bir şeydir; ayak izleri birbirine karışır. Köpek yaşlanır, susar. Adını seslendiğinizde başını bile kaldırmaz.
Artık önümde biri yok; kimsenin peşinden gitmiyorum. Biz, iki kişi, yıllarca birbirimize bakmaktan, birbirimizi anlamaya çalışmaktan yorulduk.
işte ilk yalanımı söylüyorum; iyi bir hikayenin kahramanı başına buyruk olmalı, kalemi tutanın biçtiği role asla sadık kalmamalıdır!
Aslında en başa gidip her şeyi yeniden yaşamayı ve gerçekten başına buyruk olmayı dilerdim ama yazmakla yetinmek zorundayım. Yaşadıklarımı bir kez de böyle yaratmanın ne sakıncası olabilir ki?
Biz ikimiz, ben ve beni izleyen ya da ben ve benim izlediğim adam; anlamsızlığın keşfinden geliyoruz. Gemimiz bir yıkıntı halinde karaya vurdu. Bütün mürettebat öldü; tanığımız yok. Kıç tarafında hala sallanan şey, bir bayrak değil; tayfalardan birinin donu."
kanayan dudağımdan sakın öpme!
ufka bak. ne zühre görünür artık ne kehkeşan
siz çok mu hak ettiniz kendi şehrinizi?
karanlıkta yıldızlar kadar ırak

ben şunu bilirim; siviller de birbirini vurdu
susarak.
boşluğu onaramıyor insan
ama inanabiliyor işte boşluğa.
aşk bir yangın şarkısına hayat vermiş güzel sesli ezginin günlüğündeki silüet.
Hukuk fakültesini bitirmiş sonradan 1993 yılında Ezginin Günlüğü ne katılmıştır. iyiki de katılmıştır, gruba güzel sesi ve güzel besteleriyle katkıda bulunmaktadır. grubun demirbaşlarındandır. Konserdeki sempatik tavırlarıda dikkatimi çekmiştir.
Ayrıca "ölü kelebeklerin dansı" , "menekşeler, atlar ve oburlar" adlı iki kitabı yayınlanmıştır.
eline tef aldığında hiç beklemediğiniz kadar enerjik görünen sanatçıdır.
anadolu üniversitesi edebiyat kulübü'nün davetlisi olarak, 17 mart çarşamba günü saat 14:00'te anadolu üniversitesi'nde olacak. can yücel üstüne bildiği ne varsa anlatacak.
bir tuhaf adamdır kendisi..çok severiz o ayrı...
bu nasıl bir adamdır ki insanı alır götürür uzaklara, dönüşünü o kadar zorlaştırır ki girdiğin dünyadan çıkamazsın.
--spoiler--
Kim götürdü bakışından ışığı, kim aldı gözlerinden onu?
Kadehlerden yüreğine boşalan acı bir umutsuzluk o mu?
Kime söyledin derdini, kimi sevdin gizli gizli?
Kimler uyandırdı içindeki kötü kırık türküleri?

Ölenlerin adını unutma, türkülerin, meydanların
Ah, bırakmasın onlar seni
Ne de çabuk yıktın kendini sarıldın yalanlara, boşluğa
Hey! bak işçi tulumu giymiş umut!
--spoiler--

sesi büyülü adam, sizi başka alemlere götürecek kadar efsunlu...
meyhane sohbeti inanılmaz keyifli olan sanatçı. otururken bir şişe gelir gideri gider, saatlerin nasıl geçtiğini anlayamaz insan.
ezginin günlüğü ile yollarını ayırmıştır. değişiklik iki taraf için de iyi gelecektir, artık zamanıydı.