bugün

Hurufilik, kimi araştırmacılara göre ayrı bir din, kimilerine göre bir mezheptir ya da yalnızca bir tarikattır. Ne var ki tüm araştırmacılar Hurufiliğin harflere olan özel ilgisi üzerinde birleşirler. Zaten bu akımın çeşitli yapıtlardaki tanımları doğrudan Hurufiliğin bu niteliğini vurgulamaktadır.
Hurufilerin büyük çoğunluğunun Anadoluya sığındıkları biliniyor. Özellikle Sivas, Eskişehir ve Batı Anadolu&nun bazı kent ve kasabaları kısa zamanda kimliklerini çok iyi gizleyen Hurufi propagandacılarla dolmuştur. Hurufiler, buradan Rumeline geçerek Arnavutlukta, Filibe ve Varna gibi Balkan önemli kentlerinde eylemlerini sürdürdüler. Bazı tasavvuf cemaatlerine sızarak, kendilerini gizlemeyi ve inançlarını yaymayı başardılar.

Fatihin huzurunda yapılan bir tartışma sonunda Hurufilerin gerçekten Hulûl inancına sahip oldukları kanıtlanmış ve bunun üzerine Sultanın buyruğu ile Hurufiler tutuklanmış ve idam edilmişlerdir. Edirne deki Yeni Camide Fahreddin halkı Hurufiliğe karşı uyarmış, uygulamalarını ve inançlarını anlatmıştır.

Bu olayla birlikte Osmanlı topraklarında Hurufiler in yüz yıllar boyunca sürecek kovuşturma ve cezalandırılmaları başlamış oldu. XVI. Yüz yıla ait belgeler, özellikle Balkanlardaki çeşitli kentlerde sık sık Hurufi kovuşturmalarının yapıldığını, pek çok Hurufinin yakalanarak idam edildiklerini, cesetlerinin yakıldığını ortaya koymaktadır
tarihimizle yuzlesmek - emre kongar
buyurur ki kendisi bu kitapta, efenim osmanlilar katliam yapmislardir bu mezhepten olanlara!
harflerle ilgilen bir islam tarikatı.. vakti zamanında, bu tarikat mensupları normal kişiler gibi, hatta diğer tarikatlere mensup kişiler gibi yaşamaktaydı.. fatih sultan mehmet zamanına gelince, hurufiler, fatih sultan mehmetin ilgisi ile karşılaştılar ve şaşırdılar.. fatih, bu yeni tarikatı iyice öğrenmek ve bilgi sahibi olmak için sarayında ağırladı, muhabbetler yaptı vs. sanılanın aksine, çağdaş bir islam yorumuna olan merakı fatih sultan mehmeti, bu ve bunun gibi tarikatlere yakınlaştırdı.. fatih, hurufilere, o zaman için büyük sayılabilecek kolaylıklar sağladı, kolladı.. ta ki ne zamana kadar? fatih ölene kadar.. fatih öldükten çok kısa bir süre sonra, zamanın şeyhülislamı ve sadrazamı ortaklaşa hareket edip, hurufilere baskı kurdu.. sonuç: edirne de bir camide toplanan yüzlerce hurufi diri diri yakılarak öldürüldü.. gayri resmi tarih bunu osmanlı imparatorluğundaki iki islam engizisyonundan biri olarak yazar.. tabii ki anlayana..
osmanlı nın çeşitli din ve mezheplere uyguladığı derin hoşgörünün en sıcak müessiplerinden olmuşlardır.
hurufiler yakılmamış, öldürülmüşlerdir. devrin klasik metinlerinde 'yakmak', 'öldürmek' anlamına gelmektedir; zira ölünce zındık cehenneme gider. hurufilerin öldürülmesinde fatih çok titiz ve merhametli davrandığı, liderlerini alimler kuruluna sevk edip duruşmayı kendisi de takip ettiği için, ''hurufilere yandaşlık etmek''le suçlandığı vaki iken, bu tatbikatı ''hoşgörüsüzlük'' olarak yaftalamanın saçmalığı ortaya çıkar.

hurufiler devletin içine kadar sızmış bir tarikattır, ortadan kaldırılmaları islam aleminin lehine olmuştur.
Ek bilgi : Fatih Sultan Mehmet'in tüm dinlere anlayışlı yaklaştığını söylerler ama Hurifileri Fatih Sultan Mehmet Fetva verip öldürtmüştür.
devlete sızan ve devleti ele geçirmeye kalkınca fatih tarafından diri diri yakılan tarikat.
Bugünkü kuranda mistik anlayışlar, sayılarında anlamlar çıkarmaya çalışanların atasıdır. Ağır şeriat tarafından suçlu görünüp, derisi yuzulerek, yakılarak vahşice yok edilmişlerdir.
Kuranı saptırmadır amacı dışına çıkarmaktır.
ibn Arabinin, hikmetlerin özü kitabını okudum, hatta şamda kasiyun dağında mezarına gitmiştim ama kitabı makbul değil.