bugün

türkiyenin en ünlü sosyoloji profesörü...
haddinden fazla bilgi sahibidir... yirmibirinci yüzyılda türkiye isimli ansiklopedimsi kitabın yanı sıra pek çok eseri de mevcuttur...
ayrıca türkiyenin en akıllı adamlarından biridir*...
yildiz teknik universitesinde profesordur..
ayni zamanda mehmet barlas ile beraber "Yorum Farkı" adli programda gundemi tartismaktadir..
mehmet barlas gibi bir adama nasil dayandigi konusunda fikrimiz yoktur.. *
(bkz: kuresellesme baglaminda turkiye)
yayınlanmış kitaplarının listesi...

*izmir'de Kentsel Aile, Türk Sosyal Bilimler Derneği Yayınları, A-3, Ankara, 1972. (Doktora tezi).
*insanı Yönlendirme ve Sosyal Hizmetler, (ilk baskı, Sosyal Çalışmaya Giriş, Türk Sosyal Bilimler Derneği Yayınları, G-2, Ankara 1972), Hacettepe Üniversitesi Yayınları, A-25, Ankara 1978.

*Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği, Remzi Kitabevi, istanbul 1999. (7.basım) (Doçentlik tezi).

*Devrim Tarihi ve Toplumbilim Açısından Atatürk, Remzi Kitabevi, istanbul, 1999. (4.basım) (Profesörlük takdim tezi).

*Cavit Orhan TÜTENGiL, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1982.

*Türk Toplumbilimcileri I, (Yazan ve Derleyen) Emre KONGAR, Remzi Kitabevi, istanbul, 1996. (3.basım).

*Türk Toplumbilimcileri II, (Yazan ve Derleyen) Emre KONGAR, Remzi Kitabevi, istanbul, 1996. (2.basım).

*Kültür Üzerine, Remzi Kitabevi, istanbul, 1994. (4.basım).

*Demokrasi ve Kültür, (Kültür Üzerine 2), Remzi Kitabevi, istanbul 1993. (2.basım).

*Kültür ve iletişim, (Kültür Üzerine 3), Say Yayınevi, istanbul, 1986.

*12 Eylül Kültürü, (Kültür Üzerine 4), (ilk baskı, 12 Eylül ve Sonrası, Say Yayınları, istanbul, 1987), Remzi Kitabevi, istanbul, 1995. (3.basım).

*Atatürk Üzerine, Remzi Kitabevi, istanbul, 1994. (2.basım).

*Üniversite Üzerine, Hil Yayınevi, istanbul 1984.

*Türkiye Üzerine Araştırmalar, Remzi Kitabevi, istanbul 1986.

*Demokrasi işçinin Ekmeğidir, Türk Harb-iş Yayınları, Ankara, 1987.

*Yaşamın Anlamı, (Denemeler), Remzi Kitabevi, istanbul, 1997. (Açıklamalı 6.basım).

*Hocaefendi'nin Sandukası, (Roman), Remzi Kitabevi, istanbul, 1999. (12.basım).

*istanbul Halkının Günlük Yaşam Biçimi ve Tüketim Davranışları, (Prof.Taner BERKSOY ile birlikte), istanbul Ticaret Odası, istanbul 1990.

*istanbul Tüketicisinin Perakende Alışveriş Alışkanlıkları, (Prof.Taner BERKSOY ile birlikte), istanbul Ticaret Odası, istanbul, 1991.

*Yirmibirinci Yüzyılda Dünya, Türkiye ve Kamuoyu, Simavi Yayınları, istanbul, 1992.

*imparatorluktan Günümüze Türkiye'nin Toplumsal Yapısı, Remzi Kitabevi, istanbul, 1997. (10.basım).

*Ben Müsteşarken, (Anılar), Remzi Kitabevi, istanbul, 1998. (6.basım).

*Demokrasi ve Laiklik, Remzi Kitabevi, istanbul, 1997. (2 basım).

*yirmibirinci Yüzyılda Türkiye, Remzi Kitabevi, istanbul, 1999. (25. basım).

*Yamyamlara Oy Yok, Remzi Kitabevi, istanbul, 1999, (4. Basım).

*Konsantremi Bozma, Remzi Kitabevi, istanbul, 1999, (2. Basım).

*istanbul Halkının Yaşam Biçimi ve Sorunları, istanbul Ticaret Odası, istanbul, 1999.

*28 Şubat ve Demokrasi, Remzi Kitabevi, istanbul, 2000

*Kızlarıma Mektuplar, Remzi Kitabevi, istanbul, 2000, (42. Basım)

*Küresel Terör ve Türkiye, Remzi Kitabevi, istanbul, 2002, (6. Basım)

*Demokrasi ve Vampirler, Remzi Kitabevi, istanbul, 2002

*Yozlaşan Medya ve Yozlaşan Türkçe, Remzi Kitabevi, istanbul, 2003

*Babam, Oğlum, Torunum, Remzi Kitabevi, istanbul, 2003

kaynak: http://www.kongar.org
yaptığı tespitleri duyunca acaba bu bu ülkede mi yaşıyo yoksa başka bir yerde mi diye düşündüren zat
(bkz: mehmet barlas)
mehmet barlası her akşam (bkz: ntv)de ayar manyağı yapan sevilesi,izlenesi,fikirlerinden feyz alınası tonton amca.
99 yılında abdi ipekçi barış ve dostluk ödülleri için gittiğimiz yunanistan da kendisiyle sohbet etme imkanı bulmuştum.oldukça zeki bir adam daha sonradan konsantremi bozma isimli kitabını da edinip okumuştum dildeki yozlaşmayı anlatıyordu.
kocaman gözlükleriyle sempatik görünüşlü tarihler ve kişiler konusunda asla sapma yaptıgına sahit olmadıgım tiz sesiyle kendini bastıra bastıra dinleten süper adam.
rivayet odur ki gözlüğünü takınca gündüz vakti güneş sistemindeki tüm gezegenleri görebiliyormuş .
cumhuriyet gazetesinde 3. sayfada en sağda köşesi bulunan,
ekongar@cumhuriyet.com.tr e posta adresine sahip yazardır.
arkadaş tavsiyesi üzerine başladığım ve asla bitiremediğim "kızlarıma mektup" adlı kitabın sahibi olan ve kitabın ilk sayfasını sabırla okuduktan sonra "oleyy,iyi ki benim babam böyle edebiyat yapıp, benim için bir şeyler yazmıyooo.." diye babama olan sevgimin artarak artmasına yol açan yazar kişi.
biraz ego var evet ama fikirleriyle yaptıklarıyla değerli bir aydınımız. düşüncelerini benimsemiyo olmak(hatta yanlışta olabilir bazıları) hangi akla hizmet adama hakaret etmeyi gerektirir?*
(bkz: konsantremi bozma)
tarihimizle yüzleşmek adlı kitabı ile tanıdığım yazar.
derslerinde ve konferanslarında birçok olayı anlatırken mutlaka soğuk savaşa bağlayan profesör.. *
(bkz: jakoben kemalizm)
akp'ye son ayarı vermiş yazardır..

--spoiler--
Cumhuriyet gazetesine bomba atan, Danıştay ikinci Dairesi'ne saldırarak bir üyeyi öldüren ve ötekileri yaralayan Alparslan Arslan adlı katilin ardında "Hükümet karşıtı" güçlerin olduğu, saldırıların aslında AKP hükümetini yıpratmak için yapıldığı, işin başından beri AKP'lilerin her düzeyde topluma sundukları bir komplo teorisi olarak belirginleşti.

Katilin, Danıştay saldırısını açıkça, "türban kararından dolayı" yapmış olduğunu belirtmesine, her iki saldırı sırasında da tekbir getirmiş olmasına karşın, Hükümet kanadı, belki de ortamı din ekseninde gererek bu saldırıları tahrik ve teşvik etmiş olduğu gerçeğinden kaynaklanan bir suçluluk duygusuyla, işin başından beri katilin referansının din olduğu hususunu ört bas etmeye, gerçekliği bir türlü kanıtlanamayan bir "derin devlet" lafının ardına sığınmaya ve hatta olayı Susurluk'la bile bağlantılandırmaya çalıştı.

Oysa katilin "derin devlet" bağlantısı olarak topluma sunulan eski yüzbaşı, katille ilişkisi ciddi bir biçimde kanıtlanamadığı için mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.

Böylece Hükümetin Cumhuriyet gazetesine ve Danıştay'a yönelik olduğu, sonuçlarından açıkça belli olan bir saldırıyı, kendine karşı imiş gibi gösterme çabası en azından şimdilik fiyasko ile sonuçlandı.

işin daha da vahimi, güvenlik güçlerinin, bu saptırma çabaları içindeki yeri ve rolü, soruşturmanın tarafsızlığı ve selameti açısından ciddi soru işaretleri doğurdu.

işin trajikomik tarafı ise, AKP'nin, kendine karşı olanları bombalayanları ve öldürenleri, "bana karşılar" diye lanse etme çabasıydı:

Ne hikmetse hükümete göre, kendilerine karşı olan katiller, hep Atatürkçüleri öldürüyorlar; üstelik de dinci Vakit gazetesinin hedef göstermesiyle.
--spoiler--
biyografisi şöyledir.

Reşit Emre KONGAR, 13 Ekim 1941'de istanbul'da doğdu. Babası, Şişli Terakki ve Pertevniyal Liseleri felsefe öğretmenlerinden ihsan KONGAR, annesi ise yine Şişli Terakki Lisesinde bir süre felsefe öğretmenliği yapan, Zapyon Kız Lisesi felsefe öğretmeni Mesude KONGAR'dır.
ilk, orta ve lise eğitimini Şişli Terakki Lisesinde gören Emre KONGAR, 1958-1959 öğretim yılında fen şubesinden pekiyi derece ile mezun oldu.

1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve iktisat Bölümü'nü bitirdi. 1964 yılında Birleşmiş Milletler bursu ile Sosyal Bilimler eğitimi için Birleşik Amerika'ya gitti.

1966 yılında Michigan Üniversitesi, Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'ndan master ünvanı ile mezun oldu. Aynı yıl Türkiye'ye döndü. Hacettepe Üniversitesi'ne öğretim görevlisi olarak girdi. Bu görevi sırasında 2 yıl süre ile Nüfus Etüdleri Enstitüsü'nde de uzmanlık yaptı.

1968 yılında üniversite bünyesinde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kurdu ve buraya müdür olarak atandı.

1969 yılında sosyal bilimler alanında "izmir'de Kentsel Aile" adlı tezi ile doktor oldu.

1972-1974 yılları arasında askerlik görevini yaptı. 1974 yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak geri döndü.

1976 yılında "Toplumsal Değişme Kuramları" konusundaki tezi ile üniversite doçenti oldu. Aynı yıl Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bölümü'ne eylemli doçent olarak atandı ve Bölüm Başkanlığı'na seçildi. 1978 yılında Bölüm Başkanlığı'ndan ayrıldı.

1976-1979 yılları arasında, Hacettepe Üniversitesi adına Turizm ve Tanıtma Bakanlığı Turizm Planlaması Genel Müdürlüğü'nde danışmanlık görevi yaptı.

ikinci, Üçüncü ve Dördüncü Beş Yıllık Planların hazırlanmasında çeşitli ihtisas komisyonlarında çalıştı.

1978-1979 yıllarında Kültür Bakanlığında Kültür Yüksek Kurulu üyesi olarak hizmet etti. Aynı yıl Gençlik ve Spor Bakanlığında "Toplumsal Kalkınmada Gençlik" projesini hazırladı ve uygulamada yardımcı oldu. Bu yıllarda Milli Eğitim Bakanı'na da özel danışmanlık yaptı.

1978-1981 yılları arasında Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde tiyatro kürsüsünde "Sanat Sosyolojisi" dersleri verdi.

1981 yılı Temmuz ayında "Atatürk ve Devrim Kuramları" adlı takdim tezi ile Hacettepe Üniversitesi Senatosunca Profesörlüğe yükseltildi. 1983 yılına kadar Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bölümü ile Ekonomi Bölümü'nde öğretim üyeliğini sürdürdü.

Birleşik Amerika'da yayımlanan American Journal of Political and Military Sociology adlı dergi ile yine aynı ülkede yayımlanan International Journal of Sociology of Family adlı dergilerin yazı kurullarında görev yaptı.

15 Şubat 1983 tarihinde askeri rejimin üniversite konusundaki uygulamalarını protesto etmek için, üniversiteden istifa etti.

1 Mayıs 1983-31 Temmuz 1987 tarihleri arasında Hürriyet Gazetesi'nde danışmanlık yaptı.

28 Eylül 1987 tarihinde KAMAR, Kamuoyu Araştırma Anonim Şirketi'ni kurdu. 1987 seçimlerini en az sapma ile önceden bilen araştırma dahil, seçim öncesi ölçümlerini ve kamuoyu araştırmalarını Hürriyet Gazetesi'nde yayımladı.

31 Aralık 1991 tarihinde KAMAR'dan ayrıldı.

15 Ocak 1992 - 15 Mart 1992 tarihleri arası TÜSES'in genel sekreterliği ile birlikte vakıf müdürlüğünü de yürüttü.

Nisan 1992'de Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı.

Kasım 1995'de Müsteşarlık görevinden ayrıldı.

15 Ocak 1996'da Federal Almanya Devleti tarafından Üstün Hizmet Madalyası Büyük Liyakat Haçı ile, 1 Şubat 1996'da italya Devleti Commandatore Madalyası ile, 15 Şubat 1996'da da Polonya Devleti Commandor nişanı ile ödüllendirildi.

24 Nisan 1996 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'ne Profesör olarak geri döndü.

Şubat 1997'de Yıldız Teknik Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi öğretim üyeliğine atandı.

1997-2000 yılları arasında istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde saat başı görevli hocalık yaptı.

Temmuz 2000'de devletten emekli oldu.

1 Eylül 2001 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu Danışmanı oldu.

Halen Yıldız Teknik Üniversitesi'nde saat başı görevli ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde de fahri olarak hocalık yapmaktadır.

1975 yılından itibaren çeşitli işçi sendikalarında vermekte olduğu "demokrasi eğitimi"ni bugün de sürdürmektedir.

Türkiye'nin Toplumsal Yapısı adlı kitabı ile 1977 yılında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü'nü, Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği adlı kitabı ile 1979 yılında Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilim Ödülü'nü, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabı ile 1998 Aydın Doğan Sosyal ve Beşeri Bilimler Ödülü'nü kazandı. 1998 yılında Nokta Dergisi tarafından Sosyal Bilimler alanında "Doruktakiler" ödülüne layık görüldü. Aynı yıl istanbul Üniversitesi iletişim Fakültesi tarafından verilen "Yılın iletişimcisi" ödülünü Sosyal Bilimler alanında kazandı. 2001 yılında Kızlarıma Mektuplar adlı kitabı ile Marmara Üniversitesi iletişim Fakültesi'nin "Zirvedekiler 2001 En Beğenilen Kitap" ödülünü aldı. Yıldız Teknik Üniversitesi ve istanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından Babam, Oğlum, Torunum adlı kitabıyla 2003 yılının en beğenilen yazarı ödüllerine layık görüldü.

Milliyet Gazetesi'nin Abdi ipekçi Barış ve dostluk Ödülü ve Haldun Taner Öykü ödülü jürilerinde görev yaptı. Halen Gazeteciler Cemiyeti'nin Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü jüri üyeliği sürmektedir.

Sosyal bilimler ve kültür alanında otuzdan fazla kitabı, bilimsel ve deneme türü yüzü aşkın makalesi vardır. Bilimsel çalışmalarının ve deneme kitaplarının yanında, 1990 yılının en çok satan kitapları arasına giren "Hocaefendi'nin Sandukası" adlı bir de roman yazmıştır. Müsteşarlık dönemi anılarını da "Ben Müsteşarken" adı ile kitaplaştırmıştır. "21.Yüzyılda Türkiye" adlı incelemesi ve "Kızlarıma Mektuplar" adlı eseri en çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Halen Cumhuriyet Gazetesi'nde "Aydınlanma" köşesinde siyaset, "Medya Notu" köşesinde kitle iletişim araçları konularında haftalık makaleler yazmaktadır.

Evli ve üç çocukludur.
Demagojinin kralı.Kendisine asla bilim adamı sıfatı yakışmayan kişilik.Otu boku laiklikle bağdaştırıp aklınca laikliğin yılmaz bekçisi olma imajında olan ancak bunu yaparken saçmalayan ve her söylediği sözde ben haklıyım düşüncesinde olduğundan birçok açıdan kendini kandıran zavallı adam.
Kendisinin ntv'de tartışmakta olduğu Mehmet Barlas'tan biraz çağdaş düşünce ve insanlık dersi alması gerekir.Çünkü kendi savunduğu düşünceler bir tezi savunmaktan çok tirbünlere oynayan tarzda.Sabit düşüncelere sahip olan bir insan asla ilerleyemez ve toplum aadına yararlı işler yapamaz.işte bunu bilmelidir.Çünkü dünyaya bu kadar dar görüşle bakmak hiçbir kimseye yakışmaz.
konuşma tarzını sevmediğim, kendisini dünyanın merkezinde sanan ve mütevazi davranarak en büyük ukalalığı yapan, dalında oldukça başarılı sosyolog.
ahmet kekeçin bugünkü * yazısında etraflıca ayar verdiği zerzevat...

http://www.yenisafak.com.tr/akekec.html
kendisine 'toplumbilim öğrencisi' diyen profesör.
o süper sakalıyla, büyük numaralı gözlükleriyle televizyonda nedense bana pek sempatik görünür.. fakat o gözlüklerin inceltilmiş camlarından kullanırsa daha hoş olur sanki.. ntv'de mehmet barlas ile yaptıgı yorum farkı programında, tam mehmet barlasa bakarken kamera suratını yandan çekmiş oluyor ve gözleri asla görünmüyor, yansıma, bilimum ışık, görüntü efekti yaratıyor o gözlükleri.. bide sanki taşımak için özel çaba sarfediyor gibi.. kafasını biraz yukarı mı kaldırıyor ne..

bunların yanısıra gerçekten adamakıllı, mantıklı eleştiriler yapan bir sosyoloji profesörüdür. yorum farkı programında mehmet barlasla olan tartışmaları dinlenip, görülmeye değer. kalitesi yüksek tartışmalardır kanımca..

son kitabını da herkese tavsiye edesim var ki ne var..

(bkz: tarihimizle yüzleşmek)
Getiren leyleğin Fransaya götürüken yanlışlıkla Türkiye üzerinde düşürdüğü ve bir an önce anavatanına dönmesini arzu ettiğimiz fualarlı yaratık.

(bkz: Ölüm var Ölüm)
kendi fikirlerini söylemekten ziyade karşı tarafın söylediklerine muhalefet etmeyi tercih eden anlayışsız,hoşgörüsüz insan.