bugün

a.k. partisinin hedeflediği sivil darbeye muhalif olan herkesin, her kurumun ergenekoncu suçlamasıyla hapse atılması gerçeğinde yaşanan tecavüzdür.

deniz baykal hukukun ırzına geçmek deyimini grup konuşmasında şöyle dile getirmiştir:

içişleri Bakanı, savcı reddediyor. Hatip Dicle'ye mi inanıyorsunuz diyorlar. Bunu söyleyenlere hatırlatmak isterim ki sizin Ergenekon davanızın temelindeki Danıştay cinayetiyle ilgili davanın bütün dayanaklarını ortaya koyan meşhur Osman Yıldırım isimli kişi bütün Ergenekon ve Danıştay davasının dayanak noktasıdır" Bu adam kim. Kasten adam öldürmeden ceza. Nüfuz Cüzdanında sahtecilik... Öz yeğenini satarak fuhuş aracılığı... Danıştay suikasti müebbet hapis...Sen teröristlere mahkeme ayarlıyorsun. O da tutuklandıktan sonra yargıyı şikayet ederken de gerçeği söylüyor.

Gerçekler saklanamaz bir yerde ortaya çıkar. Ben öyle demedim. Dedin mi demedin mi bilmiyorum. ama yaptığın ortada. O mahkeme oraya nasıl gitti. Öcalan'ın mektubunu getiren ve pişman değilim diyen serbest bırakılacak. Ayarlamadın da bunlar kendiliginden mi oldu. Hakimler kendiliğinden mi gitti. Akıl var mantık var. Ayarlandı. Ayarlandığı da kendi içlerinden biri tarafından açıklandı. Biz içişleri Bakanını hesap vermeye çağıracağız. Başbakan bir şey çıkmayacağını bilerek veriyorlar * diyor. Senin talimatınla oy veriyorlarsa bu bizim ayıbımız değil. Biz tarihe karşı görevimizi yapıyoruz. Bir gün soralar hukukun ırzına geçilirken siz anamuhalefet olarak ne yaptınız diye sorarlar. Biz sorumluluğumuzun gereğini yapıp bunu yapıyoruz.

Memleketin menfaati böyle gerektirdi diyebilirler mi? Bir de yaptık diyecek babayiğit var mı? Bunlar burada ayarladı da başka yerde ayarlama yapılmadı mı? Ayarlama bir defa yapılıp sonra vazgeçilen bir şey mi? Bir defa ayarlamakla yargı bağımsızlığına bir şey olmaz mı deniliyor. içişleri Bakanı ayarlaDIK diyor. Oradaki 'Dık'ı merak ediyoruz. Daha başka ayarlama var mı?"
gözlerinin kapalı olmasındadır. herkes gösterelim anam deyip geçirmektedir.