bugün

1828-1906 yılları arasında yaşamış, Eleştirel gerçekçi edebiyat anlayışının tiyatrodaki öncüsü, Norveç'li oyun yazarı ve şairdir. dram sanatının en büyük ustalarından sayılmaktadır. yazdığı eleştirel gerçekçi oyunlarda toplum bireylerinin yanılsamalarını, nevrotik ve ruhsal çalkantılarını açığa sermiştir. başlıca eserleri, Hortlaklar, Bir Halk Düşmanı, Yaban Ördeği, Biz Ölüler Uyanınca'dır.
"sanat kavramı içinde yalın gerçeğin, çıplak gerçeğin yeri yoktur, tersine görüntünün yeri vardır." diyen ibsen, genel olarak gerçekçi bir yazar diye bilinir. gerçekçiliğin, ya da o çağda daha beğenilen ayrıntılı gerçekçiliğin (natüralizm) etkisi ona sanatın kendine özgü niteliğini unutturmamıştır. ama bir yandan o gün geçerli olan bilimsel yöntemlerin, bilim dışı etkinlik alanlarında aşırı saygı görmesi, öte yandan bütün avrupa'yı saran 1848 başkaldırı akımları* tiyatro sanatına işlemesin, olamazdı. bu etkiden küçük norveç'in edebiyatı, tiyatrosu da uzak kalmamıştır. nitekim norveç ulusçu akımına katılan ibsen'in işçi sorunları ile ilgilenmesi, genellikle toplumsal konuları önemle ele alması bunu gösterir. meslek konusu, genel yaşama sorunları, kadınların toplumdaki durumu, kalıtım ve ahlak sorunları açısından norveç tiyatrosu topluma ayna tutma görevini yüklenmiş gibidir. gerçekçiliğin topluma ayna tutma diye bilinen tanımı, fransız romancısı stendhal'ındır, ama burada önemle belirtilmesi gereken şudur ki, başta stendhal olmak üzere büyük yazarların hiçbirinde topluma ayna tutma görevi, basit bir yansıtmacılık sayılmamıştır. bunun en kanıtlayıcı örneklerinden biri de işte ibsen'dir. onun, çıplak gerçeğin sanat kavramı içinde yeri bulunmadığını söylemesi de bunu gösteriyor.

ibsen, daha gençken soren aabye kierkegaard'ı okumuş, onun etkisinde kalmıştı. demek onun için dinci bir varoluşçunun etkisinde kalmak, gerçekçi bir sanatçı olmaya engel değildi. bu tutum öylesine doğrudur ki, büyük marksistler, sanatçının her türlü felsefe akımından yararlanabileceğini söylemişlerdir.
özellikle john gabriel borkman ve when we dead awaken adlı oyunlarıyla, bireylerin sosyal çevre içinde yaşadığı bunalımları; isteği dahilinde ve haricinde kendine yüklenen rolleri bireylerde çok iyi bir şekilde anlatması. buna ilaveten, sosyal çevrede bireylerin yaşadığı iç çatışmaları; freud'un ve jung'un psikanalizi dahilinde çok iyi birşekilde yansıtması, takdir edilmesine vesile olmaktadır.
(bkz: Neurosis)
(bkz: split personality)
norvecli sair ve oyun yazari.
cagdas tiyatronun kurucularindan.
ilk oyunu catiliana' dir.
dram sanatinin buyuk ustalarindan sayilir.
ibsen' in yapitlarinda caginin * romantik ve anarsist gorusunun etkisi farkedilebilmektedir.
norveçli oyun yazarı ibsen'in nora(türkçeye bebek evi diye çevrilmiştir) adlı oyununun sonunda başkahraman nora evi terk eder. fakat sahnelendiği zaman bu durum çok eleştiri alır, ibsen de oyunun sonunu değiştirir, nora'nın evinde kalmasını sağlar.
gengangere (hayaletler) oyununun internette bulduğum orjinalinde açıkça görebildiğim kadarıyla norveççe değil, bariz danimarkaca yazılmış oyundur.
james joyce üzerinde ağır bir etkisi olan norveçli yazar.
uzun süre isviçre'de yaşamasından dolayı bazı kaynaklarda "isviçreli" olarak tanıtılan, tiyatronun 20. yyda yeniden canlanmasını sağlayan, oyunlarında insanın kader ile olan mücadelesini anlatan yazardır. romantizm, realizm ve klasizm akımlarının etkisinde kalmıştır.
çehov un hayranlığını kazanmış(boru değil) iskandinav diyarlarından çıkmış tiyatro adamı.

adam gibi adam henrik ibsen...

mesela peer gynt oyunundan bir sahne:

peer: bir tek şey soracağım. ne demek bu "kendin olmak"?
dökmeci: ne komik çıktı senin ağzından bu soru.
peer: hadi uzatma, sen bana cevap ver.
dökmeci: kendin olmak demek kendini imha etmek demektir.
anladın mı? anlamadın.
oyunları son derece gerçektir. uzun diyaloglar esnasınsa birçok kendinizi ve başkalarıyla yaşadığınız durumları hatırlayıp irdelersiniz. kadın erkek ilişkileri üzerine çok kafa yormuş ve sonuç olarak bundan 100 yıl önce kadının toplumda göz ardı edildiği hükmüne varmıştır. fakat işin ilginç yanı kadını çoğu zaman bu ezilmişlikten hoşnut olduğunu söylemesi ve kadının bile isteye bu ahel geldiğine inanmasıdır.
"Eleştirel gerçekçi" edebiyat anlayışının tiyatrodaki öncüsü olan Norveçli oyun yazarı ve şair.
Oyunlarından bazıları: Hortlaklar, Bir Halk Düşmanı, Denizden Gelen Kadın ve Yapı Ustası Solness'dir.
(bkz: norveç edebiyatı)
sadece yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri gözler önüne serebilmek için kimsenin sizi sevmemesini göze alabilir misiniz siz ?

henrık johan ıbsen, bu cesareti gösterebilenlerden biriydi. hayat, başarı ile başarısızlığın çıldırtıcı bir kovalamacasından başka bir şey değildi ona kalırsa.

bu inançla en onulmaz hayal kırıklıklarının içinden bile bir küçük umut devşirebildi kendi payına ve bu küçük umut sayesindedir ki şimdi ülkesi norveç' in sembol isimlerinden biri olarak hala anılmaktadır .
gece gece insanı çarpan yazar*, şair, düşün adamı.*.

--spoiler--
ben tutucu muyum? oh, hayır!..
ben bütün hayatımca nasıl idimse gene öyleyim.
satranç taşlarının yerini değiştirmeyi sevmem.
fakat bütün oyunu bozmayı isterim.
bir devrimden* başkasını hatırlamıyorum.
bu, bütün öteki devrimlerden daha olumluydu.
ve, her şeyi kırıp geçirebilirdi,
tabii burada kastettiğim: tufandır.
ama o zaman da şeytanı aldattılar!..
bilirsiniz ki, nuh diktatör oldu.
oh, bu işi daha dürüst yapmak mümkün olsaydı
size yardım etmekten çekinmezdim:
siz bir tufan için uğraşıyorsunuz,
ben ise, seve seve, nuh'un gemisini torpillerdim.
--spoiler--
"tecrübe bir gözlüktür, onun sayesinde daha iyi görürüz" diyen yazar ve şair.