bugün

artık hayattan alacağı hiçbir şey kalmamış, içine kapanmış, bugünden ve yarından umudu kalmamış, yaşama zevkini yitirmiş kişinin içinde bulunduğu melankolik durum.
herkesin hayatında bazen olan, süresi uzayınca hayattan paralize olan insanın eylemidir.patolojiktir.

(bkz: kaan tangöze)
akabinde kendisini, (bkz: yaşlıların zulası) bölümüne adamış kişilerdir.
(bkz: kendini sözlüğe adamak)
hayatın karanlığına karşılık kendi karanlığında boğulmayı yeğleyerek hayatla arasına duvar örmektir. vazgeçiştir. insan karşılaştıklarına bakınca pamuk ipliğiyle bağlı olduğu hayattan kopar. bir süre sonra vazgeçmekten bile vazgeçer.
üniversiteden mezun olduğun gün balo sonrası gidilen clubda yorgun ve düşünceli gözlerle denize bakmaktır herkes eğlenirken, melankolik olmaktır birkaç dakikalığına hayattan vazgeçmek istemektir..sonra birileri gelip tutar kolundan piste çeker seni..tüm geceyi yüzünde yüzünden bile büyük bir gülümsemeyle geçirirsin, fotgraf makinen düşmez elinden, denizin olduğu tarafa bakmazsın bile..hayat tüm kollarıyla çekmektedir seni içine, sen hayattan çekilsen de çekilmesen de..
her zaman bir yerlerde, sizden birşeyler uman, birşeyler bekleyen ya da sadece sizi seven birileri olduğu için yapılamayan eylemdir. sorumluluklar kişinin kendi eteğini kendi hayatından çekmesine bile izin vermemektedir.
kişinin kendisini öteki hayata adamasıyla sonuçlanabilicek durum.
sizin hiç dünyanın sonuna gidip gelen bir arkadaşınız oldu mu? ya da hayat, aşk ve ölüm üzerine ne varsa yalayıp yutmuş, yuttuklarını hazmetmiş, hazmettiklerini tekrar hayata, aşka ve ölüme dönüştürmüş bir arkadaşınız!
sizin hiç ondan esinlenilerek yazılmış tam dört roman bulunan, ama o romanlardan nefret eden bir arkadaşınız oldu mu?
ya sizin her bedende haritalar işlemiş, her kadının yüreğinde bir iç çekişi olarak kalmış ve hayalet gibi gezinmiş bir arkadaşınız oldu mu?
ya sizin her şeye ulaşmışken hepsini bırakıp gidebilecek bir arkadaşınız oldu mu.
zargana ,ltfen hatırla artık dünyanın sonuna herkesten önce giden adam olduğunu. ve dönünce ne kadar mutsuz olduğunu!
yaşamdan bezginlik duyan insanın yaptığı, bir tür kaçış. el, etek çekerken; birisinin, o eli tutup, tekrar hayata çekmesi dünyaya bedeldir.
(bkz: depresyon)
"bu ne biçim hikaye böyle" meseleyi çok güzel anlatan bir şarkıdır.
belirli bir zaman sonra atlatılması yuksek ihtimal olan, dilenen eylemdir. cunku var olan hic bir problem hayattan soyutlanarak cozulememıstir bilakis hayatın icindedir cozumler. her nekadar zorlu bir donem olsada yada bazen en umutlumuz bile umudunu yitirsede gercek boyledir. ne demisler;

"gokyuzunun en karanlık oldugu an safaktan hemen oncesidir."

hayattan elini etegini cekmek olmeden mezara girmektir, yasamak ise mutluluga kosmaktır yani hayata.
arada bir yapılması gereken olay. siz geri çekildikçe üstünüze gelenler gerçek dostlarınızdır.
bayanlar için söylenmiş bir sözdür. erkekler içinse;

(bkz: hayattan elini pantolonunu çekmek)
sözlüğe girdiğim andır.
ölüm anı eylemlerindendir.
yalnızlıktır.
kesinlikle eve kapanıp kitaba müziğe dayanmak değildir. bilakis bu kitaba müziğe ve filme dadanmak hayatın içine girmektir. sosyalleşmek sürekli cafe bar gezmekten öte insanın kendisine bişey katması değil midir a yazarlar?
(bkz: ununu elemis elegini asmis)
Hayattan tamamen soğumak,nefret etmek umursamamakta olan insan modelidir.
trt 3 de acık öğretim derslerini izlemektir.
menopozdur.
3 metre amerikan bezine duyuluan özlemdir.