bugün

eski milli eğitim bakanlarımızdandır. 29 ekim ve 23 nisan ile ilgili şiirleri vardır. ayrıca şair can yücel'in babasıdır.
hasan âli yücel, türkiye cumhuriyeti'nin tek parti döneminin son maarif vekili/milli eğitim bakanıdır. bakanlığı döneminde klasik eserlerin tercümesinden köy enstitülerine, konservatuarın açılmasından ülkedeki neşir faaliyetlerinin düzenlenmesine, ilkokullardan üniversitelere varıncaya kadar dek eğitim sistemimizin birçok farklı boyutuna ve safhasına ilişkin kalıcı etkiler bırakmış pek çok icraata imza atmıştır.

hasan ali'nin bütün bu icraatlarını yalnızca kendisine atfetmek sanırım yanlış olur. o, kendisinden önce genç cumhuriyet'in on yılı aşkın bir zamandır peyderpey tartıştığı ve parça parça hayata geçirme gayretinde olduğu uygulamaları bütüncül ve sistematik bir siyaset içerisinde birleştirebilme ve hayatına geçirebilme başarısını göstermiştir. kemalist cumhuriyet'in ilkelerine bağlıığını her fırsatta dillendiren yücel, mustafa kemal'in vefatından sonra cumhurbaşkanı olan ismet inönü'nün eşsiz desteğiyle eğitim kültür ve sanat alanında kendisinden önce başlatılan projeleri nihaî sonuçlara ulaştırabilmiştir. milli şef inönü'nün siyasi desteği olmaksızın bu devasa boyuttaki hamleleri gerçekleştirmesi ne ölçüde mümkün olabilirdi ki ? nitekim 2.dünya savaşı sonrasında, dünyanın değişen koşullarına ayak uydurma çabası içine giren ismet inönü liderliğindeki türkiye'de savaş öncesi dönemde hayata geçirilen projelerden birer birer vazgeçme yolunu seçmiştir. bu noktada engel oluşturan kesimler ve bu arada da hasan ali yücel, çeşitli süreçlerde yıpratılarak istifa etmek zorunda bırakılmıştır.

hasan ali bakanlığı dönemindeki icraatlarını, kendisinden önceki bakanlarından ayıran en önemli yan, sanırım onun icraatlarının belli bir kültür politikası bağlamaında gerçekleştirilmiş olmasıdır. dönemin eğitim, kültür ve sanat alanındaki icraatlarına yol gösteren anlam kazandıran çerçeveyi ise türk hümanizmi olarak niteleyeceğimiz düşünme biçimi temin etmiştir. cumhuriyet ile birlikte, türkiyede'de batılılaşma siyasetinin anlamı ve çerçevesi de değiştirilmiştir. ancak bu yeni batılılaşma anlayışının sistemli bir ifadesi ancak yücel'in bakanlığı döneminde vücut bulmuştur. osmanlı'dan tevarüs edilen ahlak-teknoloji din-bilim gerilimi türk hümanizması tartışmaları bağlamında teknoloji/bilim/batı lehine aşılmaya çalışılmıştır. herşeyin yegane kıstası ve hedefi batı olarak kabul görmüş, batılı eserler örneğinde gelişmiş eserler vermek gelişmişliğimizin bir başka deyişle 'çağdaş uygarlığa' girişimizin nihai ölçütü olarak kabul edilmiştir. buna bağlı olarak da ortaçağ sonrasında avrupa'lıların yapmış olduğu gibi klasiklere başvurmak yegane yol olarak görülmüştür. yücel'in bakanlığı dönemindeki eğitim, kültür ve sanat alanındaki faaliyetlere bu açıdan bakılacak olursa, her bir icraatinin birbiriyle ve nihai noktada da bu üst siyasetle doğrudan alakalı olduğu görülecektir.
6 yaşında dilendirilmek üzere kaçırılmıştır, kısa bir süre sonra bulunmuştur. kaçırılma olayından etkilenen "hasan ali" bir süre konuşmamıştır, susuk kalmıştır.

annesi tuhaf haraketlerini sezip takip eder hasan ı ve anahtar deliğinden bakar... hasan ali kapıyı kilitleyip ne kadar terlik varsa evde onlarıda toplayıp önüne dizmiş konuşmaktadır terliklerle. annesi şaşırır ve korkar...

hasan ali yücel 6 yaşındayken öğretmenlerin dersliklerde vermiş olduğu eğitimi taklit eder o küçük yaşında.

kaynak: sunay akın
--spoiler--
Yıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının odasının kapısı çalındı. içeriden kararlı... ve tok bir ses " girin" diye seslendi.

Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak " Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber" diyerek arkadaşını gösterdi.

Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden. Gazi ve Can. Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular.

Tombul yanaklı çocuk söz aldı, Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk. Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya okumaya gitmek istiyoruz." Bakan küçük bir sessizlikten sonra " Oğlum biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yanlız bırak" dedi.

Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi. Bak evladım,ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir bakan olarak oğlumu Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra. Hayırlı olsun deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin.
Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk. " Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor.
Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. içi para dolu olan mendili arkadaşına verip, "al bunları Gazi. Nasıl olsa bana lazım değil bu para artık" dedi, bir yıldır biriktirdiği parayı arkadaşına uzattı.

Oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu Milli Egitim Bakanımızı Sayın Hasan Ali Yücel Bey'i saygıyla anıyoruz.

Oğlu Can büyük edebiyatçı Can Yücel'dir.
Onun lise arkadaşı Gazi ise dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof.Dr. Gazi Yaşargil'dir.
--spoiler--
ankarada bulunan bir anadolu öğretmen lisesinin adı.
Bursa'da ve Çanakkale'de bulunan lisenin adı.
istanbul üniversitesine bağlı eğitim fakültesinin tam adıdır.
izmir/karşıyaka Gazi lisesinin oralarda bulunan sbs ve öss öğrencilerine ders veren butik dershanenin adıdır.
çok büyük adamdır. bugünkü maarif düzenin sorunları çözmek için yazdığı kitapların okunması gerekmektedir. zira kendisi bu alanın atatürküdür.. ayrıca da mason falan da değildi. imanlı, vatansever, ileri görüşlü bir insandı. sahip çıkılmadığı için masonlar "aha bu da bizdendir" derler. inanmayınız.
ülkenin kültürel yönde kalkınmasında çok büyük katkıları olmuştur. fakat bu gelişmenin getirdiği aydınlığı istemeyenler tarafından karşı propaganda yapılarak bulunduğu mevkiden alınmıştır.
yüzlerce klasik eseri türkçe'ye çevirmiş ve çevirtmiştir.
eserleri büyük bir dikkatle okunmalı örnek alınmalıdır.
Hüseyin Nihal Atsız'a iftiralar atan bununla yetinmeyip yargılanması için çaba gösteren ismet inönü denen zatı gazlayıp atsızı tabutluklara sokturan, öğretmenlik hakkını elinden alan şahsiyettir! nefretle yad ediyoruz.
Türk ve Türkçülük düşmanı milli eğitim bakanıdır! sovyet uşaklığı yaparak türk gençliğini zehirlemiştir. Atsız Ata'ya yaptığı pislikleri ise tarih bilmektedir.
ilk milli eğitim bakanı ve ünlü şair can yücel'in babasıdır.
bir çok eseri türkçe'ye çeviri yoluyla kazandırmıştır. köy enstitüleri'nin ve can yücel'in babasıdır.
Parlamentoda bütçe görüşmelerinde milletvekili Emin Sazak'ın, "Köylere giden enstitü (bkz: köy Enstitüleri) mezunları kendilerini birer 'Atatürk' zannediyorlar" demesi üzerine Hasan Âli Yücel, "Bu çocukların her birinin birer Atatürk olması temenni edilir" şeklinde cevap verir.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve Oğlu Can Yücel Arasında Geçen Bir Olay...

Yıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının odasının kapısı çalındı. içeriden kararlı ve tok bir ses " girin" diye seslendi.

Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak " Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber" diyerek arkadaşını gösterdi.

Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden. Gazi ve Can. Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular.

Tombul yanaklı çocuk söz aldı, Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk. Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya okumaya gitmek istiyoruz." Bakan küçük bir sessizlikten sonra " Oğlum biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yanlız bırak" dedi.

Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi. Bak evladım,ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir bakan olarak oğlumu Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra. Hayırlı olsun deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin.
Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk. " Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor.
Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. içi para dolu olan mendili arkadaşına verip, "al bunları Gazi. Nasıl olsa bana lazım değil bu para artık" dedi, bir yıldır biriktirdiği parayı arkadaşına uzattı.

Oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu Milli Egitim Bakanımızı Sayın Hasan Ali Yücel Bey'i saygıyla anıyoruz.

Oğlu Can büyük edebiyatçı Can Yücel'dir.
Onun lise arkadaşı Gazi ise dünyanın en iyi beyin cerrahı Prof.Dr. Gazi Yaşargil'dir.

BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDiM

Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar istanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Can Yücel
avrupa dönem eserlerini, kütüphanesine yerleştirmiş olan dahi insandır.

bunların arasında; böyle söyledi zerdüşt, kırmızı ve siyah gibi eserler de bulunur.
cumhuriyetin çok genç olduğu yıllarda milli eğitim bakanlığı yapmış, köy enstitülerinin kuruluşunda etkin rol oynamış, tercüme odaları kurdurarak dünya eserlerini çevirtmiş, ömrünü ülke eğitime harcamış, bakan, yazar.
Gelecek nesillere ışık tutmuş , eğitim sistemini en güzelini uygulamış , insana değer vermiş , ülkesini ve edebiyatı sevmiş . üniversite reformlarıyla , ülkemizdeki en iyi üniversitelerin temelini atmış , Dünya klasiklerini Türkçeye çevrilmesine vesile olmuştur . Yabancı ülkelerdeki devlet kesimlerince , dikkat çekmiş ve Eğitim sistemleri için Hasan Ali Yücel'i çağırmışlardır . Lakin , o ülkesinde kalıp , eğitim sistemini en iyi hale getirmek için çabalamıştır . Kim ne derse desin , iyi bir insandı .
bizim üst sokaktaki parkın adıdır.
can yücel in babasıdır aynı zamanda.

edit: bu bilginin neresini beğenmeyip eksiliyorsunuz anlamıyorum.
masondur. iftira etmiyom türk masonları diyor.
istanbul üniversitesinde adına ithafen bir eğitim fakültesi bulunan zat. Kendi gibi adını verdiği fakülte de berbat.
Lan orta birde ödev konumdu lan bu eski milli eğitim bakanlığı falan yapmış rahmetli ülke için faydalıydı diye hatırlıyorum.
Bursa da hayal kısaltması olarak kullanılan okula adı verilen eski bürokrat.

Aziz nesin in hiç sevmediği abimiz.