bugün

özel arabasından başka taşıt kullanmayan insanlardır. bu tür insanlar otobüse hangi kapıdan binildiğini bilmezler. hasbelkader arka kapıdan bindiklerinde muavinin "arkadan vermeyen var mı? " sorusuna karşılık olarak etrafına bakıp içinden "ne veriyoruz ki acaba? " sorusunu soran insan modelidir.
bir de, ''bedava olduğu için bu kadar kalabalık herhalde'' diye düşünürler.
-dur canım benimkisi bozuk ben vereyim.
*aman abla sen de alemsin nasıl olsa benimkide bozulacak ben veririm.
otobüs bedava ama ihtiyacı olan insanlar için yardım toplanıyor herhalde deyip 5 tl uzatıp çok şükür bugünün zekatını da verdim rahatlığına eren insan tipi.
aynı kişiler, insanların ekmek bulamadığı zamanlarda, pasta yemesi gerektiğini neden düşünemediklerine de bir anlam veremezler *
kendisini bu ülkede yaşayan "halk" zannedip "benim otobüsüm bu" kıvamında sahiplenmiş kişidir.

aslında haklıdır, adı üstünde o "halk otobüsüdür",
madem bedava binilemeyecektir adı değişsindir.
yaşlı teyzelerdir.
bu benim galiba, tamam bedava değil biliyoruz ama kaç lira, bilet mi almak lazım, akbil mi, yoksa nakit geçiyo mu, hangi otobüs nereye gider hiç bir fikrim yok; üstelik bu halimden gayet memnunum, mümkünse bir ömür boyu bilmeyeyim bunların cevabını.