bugün

bir organizmanın doğal olarak yaşayıp üreyebildiği yerdir.
istanbul'un büyük bir telaşla hazırlandığı,hatta bir takım belediyelerin görüntü kirliliği yaratmasın diye aralarında benim de kedimin bulunduğu,sokakta dolaşan birçok hayvanı zehirlediği zirvedir.
1996 yılında yapıldığını hatırlayıp, bana "ya ben o kadar yaşlımıymışım" dedirten dünya toplantısı.
Habitat, bir organizmanın yaşadığı yer. Bu yer, fiziksel bir bölge, yeryüzünün özel bir parçası, hava, toprak ya da su olabilir.
Bir bitki veya hayvanın doğal ve normal şekilde yaşadığı alan veya çevreye denir. Bir hayvanın veya bitkinin yasayabildigi, büyüyebildiği, üreyebildiği kısacası tüm yaşam koşulları için uygun olan ortam, çevredir.
bilgisayar kullananların bilgisayar başındaki yaşama alanı.
Karadeniz şivesinde "bir tadar mısın?" anlamına gelen kelime.
diyarbakirdaki ender mekanlardan bir tanesi.
bir orman veya bir çayırlık kadar büyük olabileceği gibi, çürümüş bir ağaç kütüğünün civarı kadar küçük de olabilir.
herhangi bir organizmanın yaşayıp ve doğal olarak büyüdüğü yere verilen addır.
canlıların kendiliğinden; belirli bir mekana, çok uzun zamanlı salınımlarla oluşturdukları yerleşkelere habitat denir.
habitatlar kesişen kümeler biçiminde oluşabilir. zamansal geçişle birlikte genişleyebildiği gibi daraladabilir.
Benim için; tus+mustafilik sürecimde odam+annemin odası.
Not. pencerelerdentiksindimdi*
-yaşam alanı-

Bunlar güzel günlerim, biliyorum; sorunlar olmasa habitatımda mutluyum,, beni buraya gömebilirsin sözlük..