bugün

kimi eleman önünde kimisi yanında duracak kadın arar, bunlar ise arkanızda duracak kadınlardır;nesli tükenmekte olup talibide azdır.
Ayaklari yere sağlam basan, başı da sırtı da dik duran kadindir.
Her şeye miz miz etmeyen, olgun bir yapıya sahiptir bu kadinlar.
Ne güzeldir onlar.
karşılaştığı zorlukların ve dünyadaki erkek egemenliğinin üstesinden gelmeyi bilmiş, ülkemizde genellikle çocuklarının geleceği uğruna hayatını heba eden kadındır.
"Güçlü kadınlar istiyorsunuz. Güçlü ve cesaretli.
Sizinle korkmadan sevişebilecek kadınlar
istiyorsunuz. Sizin için başkasını öldürecek
kadar korkusuz kadınlar. Şehirlerini, evlerini,
şarkılarını, terk edecek kadınlar. Sonra onları
hayatı boyunca bir şiir bile ezbere bilmeyen
korkak kadınlar için terk ediyorsunuz. O korkak
kadınlara bir aşık, bir köle oluyor birde
utanmadan mutlu oluyorsunuz. güçlü
kadınların sonu hep yalnızlık."
yeri geldiğinde gidebilen kadındır. gururlu kadındır. ayakları üstünde durabilen kadındır.
çok güçlü gözüken ancak içinde hala minik bir kız çocuğu olan kadındır.
Akilli kadin, nerede aptal olacagini bilen kadindir... -marilyn monroe...
içi ağlarken yüzü gülen kadındır.
güçlü kadın yoktur, kendini güçlü göstermeye çalışan kalbi buruk, acıyla olgunlaşmış kadın vardır..

o kadar çok yaralanmış, terk edilmiş, bunalmıştır ki başka çaresi kalmamıştır güçlü görünmekten başka.
hayat felsefesi; eğilip bükülmeden, kimseye muhtaç olmadan, kimseye müdana etmeden yaşamak olan...

"güçlü kadın olmak mı olmamak mı ?
güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan.
anne babaları tarafından böyle yetiştirilen.
onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler.
evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar.
bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler.
faturalarını kendileri yatırırlar.
hatta etraflarının yükünü de üstlenirler.

özgürlüğü severler, dik durmayı da,güçlüdürler çünkü…
aşık olduklarında hissederek yaşarlar.
aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler.
sevdiklerine problem çıkarmazlar.
bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.
çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü.
para var mı, işyerinde sıkıntı mı oldu, birine canı mı sıkıldı, hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği.
çünkü istemezler kimse onlara acısın!

sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz.
bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür.
eskaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler.
bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar!
terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber...

sonra bir dosttan, eşten, ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden gitmiş erkeğe muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış.
erkekler çok severler böyle kadınları.
birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok duygusunu okşar erkeğin.
onlara kendini erkek gibi hissettirir!
bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.
mesela fatura filan yatıramazlar, anlamazlar çünkü.
nerden yatırılır onu da bilmezler.
ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı.
hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o mağaza, bu mağaza gezerler.
akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar.
akşam eşleri eve geldiğinde, bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar.
en kötü ihtimal dışardan yemek söylerler.
zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar.
huysuzluk da ederler, ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine, hiçbirşeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar.
pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler.
kocasının ve sevgilisinin hayatlarını karartırlar.
erkekler bu kadınları asla terk edemezler.
çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır.
ayrılırsa kurda kuzuya yem olur.
koruyup kollanmalıdır her an o!
zayıf kadınlar hiç çökmez,buruşmaz ve yıpranmazlar.
ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır.
ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar..."
Acı çekmiş, hayatta var olma savaşı vermiş, feleğin çemberinden geçmiş kadındır.
Pembe rüyalar içinde birgün buda gibi aydınlanma ve güçlenme gelmez ki insana.
Güçlü kadın olmak zordur. Hele de etrafınız size bu misyonu yüklemişse.
Bunu en çok duyduğunuz kişi babanızsa,annenizse hele.

Güçlü kadın olmak, hele de ailedeki erkeklerin cesaret edemiceği riskleri almak
zordur aslında. Güçlü kadın olmak iyi birşey değildir ki.
Bir kere insana bu misyon yüklendi mi güçsüz kalamıyor. Mutsuz olamıyor.
Mutsuz ve dertli görünemiyor.

Güçlü kadın güçlü olayım diye bunları yapmaz. O sadece olduğu gibi davranır.
Güçsüz hisseder kendini, bazen eksik, bazen yenik. Dışardan göründüğü kadar değildir belki de.
Kadınlar duygusal varlıklardır. Aşk meşk bir şekilde ağzına sıçabilir bir erkek yine de.

Güçlü kadınlar hayatta yalnız kalmaya mahkumdur. Eğer kendilerinden daha güçlü bir erkekle değillerse.
O erkek de aranır aranır bulunamaz. Çünkü güçlü görünen adamların aslında bacaklarının arasına kuyruğunu
sıkıştıran bir fino köpeği kadar ürkek olduğuna şahit olunur sevgili olunca.
Erkekler egosunu yerle bir edicek güçlü bir kadınla beraber olmak istemez mazoşist veya para yiyici
bir asalak değilse.

Güçlü kadın yalnız kadındır. Çocuğunu tek başına büyütecek. Kariyer yapacak.
30 çeşit ayakkabı ve pahalı şeyler alıp manevi boşluğunu dolduracak.
Güçlü kadın olmayı bu durumda kim ister? Binde biri belki de.
Boşverin siz yine güçsüz ve aciz kız olmaya bakın.
Her istediğini elde edebilen kadındır.
anadolu kadınıdır. gerisi hikayedir. gurbete çalışmaya giden kocasının yolunu pencereden gözleyen, çocuklarını tarlalarda çalışarak büyüten kadındır.

bi erkekten boynuz yeyip terkedilen, günlerce göz yaşı döküp ''hayır yıkılmiicim yhaaa'' diyen kadın güçlü falan değildir. siz de kadın mısınız amk?
Bir kodu mu oturtur.
Annelerdir.
gücünü gösteren kadındır.

https://www.google.com.tr...s-713533%252F%3B274%3B400

https://www.google.com.tr...t-Weights-276%3B550%3B825
"Güçlü kadın masalları hep yalandı" diye başlayan," bir gün bir kızım olursa güçlü kadın değil mutlu kadın olsun isterim" diye de biten bir şiirdir.
Güçlü, sağ duyulu, hatalarını kabul etmeyi bilen, ezilip büzülmeyen, egolarından arınmış bir erkek ile birlikte olması gereken kadındır.

Erkekler korkar böyle kadından genel anlamda. Sebebi de ön yargıdır aslında. Çok bilmiş kadınla karıştırılır çünkü genelde.
Yoksa Güçlü kadından niye korksun ki bi erkek. Az bişiy kafası basıyorsa bırakmaz aksine, çünkü bu kadın hayat yokuşunda sırtınıza binmek yerine, gerekirse tırnaklarını geçirip aynı yokuşu tırmanır sizinle beraber..

Verhasıl Değeri bilinmesi gereken kadındır
her erkeğe lazım olan kadın.
mutluluğu kendi yüreğinden başka kimsenin yüreğinde aramayan, kırgınlıklarını, kavgalarını, sevgisini bir kenara bırakmış, hayatı sadece kendisi için yaşayan kadındır.
casillas bitmiş mottosunu söylettirecek maç olmuştur tamam ispanya takım olarak pert olmuş durumda ama casillas ayrı bitmiş abi yok yani bu değil.
Zaman zaman güçsüz olmayı kabul edebilen kadındır.
biriyle birlikte olmak için alkol desteğine ihtiyaç duymaz, herhangi bir isteğini çarpıcı şekilde insanın yüzüne söyleyebilir, farkındalık algısı gelişmiştir ve gerektiğinde beceremem diyebilen bir insandır, üzerine yapamayacağı kadar fazla sorumluluk almaz, ...
Aslında zayıf kadın güçlü kadındır. Güçlü kadının umrunda olmaz dışarıdan nasıl göründüğü, kendilerini başkalarına kabullendirmekten önce kendisi kabullenmiştir. Saklamaz kendini başkaları benim kırılgan yanlarımı görmesin diye. Dışarda kaya gibi sert, darbe alsa da yıkılmayacak gibi görünen ama, yalnız kaldığı anlarda kendilerini darmadağın eden kadınlar yalnızca iyi birer oyuncudur. Duygularını yaşamaktan korkmayan, yalnızca güvenli bölgesinde değil de her yerde darmadağın olabilen kadındır asıl güçlü olan. O zaman bütün kadınlar güçlüdür düşüncesi gelmesin akla, elbette güçlü kadının da bir antisi vardır; basit kadın. O da bu kırılganlıklarını başkaları üstünde kullananlar, kendi isteklerini bu yolla insanlara yaptıranlardır.
Kendini ezdirmeyen, istemediği birşeyi asla yapmayan, tehdite boyun eğmeyen, her zaman kafası dik, kendine güvenen, gerektiğinde tırnaklarını çıkarabilen, lafı gediğine koyan kadındır.