bugün

dünyanın en güzel duygusunun yanında, en korkutan duygusudur. hep acaba o ne düşünüyor diye düşünürsün, yaşayan bilir..
Aşkların en güzelidir. Ama sonu çok hazindir.
siyahla beyazın bir arada olması gibi karışık bir durum. hem korkutucu hem de güzel. belki sadece o kişinin yazdığı satırlardan, belki de sadece telefonda duyduğun sesinden etkilenip aslında kafanda yarattığın bir imaja aşık oluyorsun. bir gün görüp görmeyeceğin belli değil, görsende kafandaki imajla ne kadar örtüşeceği belli değil, hep bir bilinmezlik var bu aşkta. belki böylesine tatlı kılanda budur.
çok tatlı ya, bende istiyorum.
sadece zekası ve fikirleri için aşık olmaktır..
hz. mevlana'nın "uzaklık deyip dert ettiğin nedir ki sevgili, biz yaradanı görmeden sevmedik mi?" tümcesinin zihnime düşürdüğü izdir efendim. sayfalarca düşünce yazılabilir bu konuda, aşk iki aciz kulun arasında yaşanabilecek bir şey değildir zannımca. insanlar birbirlerinden hoşlanır, sever, sadakatli bir şekilde sever hemde. fakat aşk tam bir teslimiyet gerektirir ki o da ancak bir ve tek olan yaratıcıya hissedilir.
bir görme engelli için oldukça normaldir.
msn'de tanışılan varlığa aşık olmaktır.
nedense ne camı vardır nede resmi, ama yinede aşık olunur.
aşkın tadını bir kere almış olan insanın bunu da yaşamalı denile bilecek bir durum. Ancak buluşmak istersin bir yıl beklersin büyük oyunlar oynarsın denk gelişe bir durum olsun istersin , karşına sevgilisiyle çıkmış ve bu gün barıştık demesi büyük bir hayal kırıklığı yaratır...bütün hayaller suya batar... sonra anladım ki hiç zaman kaybetmeden platonik ulotonik takılmadan gidip konuşmak gerekiyormuş.

kaçtı gitti güzelim kız.

her aşk gibi bununda sonu hüsranla bitti.
sanal aşktır.
mümkündür, gördükçe ve tanıdıkça azalma veya bitme ihtimali yüksektir.
kokusunu almadığın birine aşık olamazsın, hayranlıktır.
çok tatlı falan filan ama bir süre sonra insan konuştuğu insanın neye benzediğini gerçekten merak ediyor, istediği gerçekleşmeyince hiçbir şeyin önemi kalmıyor ve her şey gibi bu da bitiyor.
elbiselerin, imajların içini göremeyen; statülerin, cüzdanların gerisine inanmayan çoğumuz için gayet olağan bir durumdur.
hangimiz tam manası ile görüyoruz ki.
baktığımız doğru ama nereye ve neye baktığımız ve görüp, göremediğimiz tartışılır.
mümkündür. çok güzel bir o kadar da tehlikelidir.
En tehlikelisidir.
1 sene önce ıcınde bulundugum durumdur. Sonra bulu$tuk konu$tuk falan. 5,5 ay asker yolu bekledim. $imdiyse söz hazırlıgı yapmaktayız kendisiyle. Yani korkulcak bir durum yok ortada.
mümkün olan durumdur.
anlatılmaz, yaşanır. harikadir ama berbattir, güzeldir ama korkuludur. karşılaşmaktan bile korkar insan, ya kalbim durursa ya nefes alamazsam da konuşurken sesim garip çıkarsa diye. hep düşündürür merak ettirir insanı bu durum.
Birkaç sözlük yazarının başına gelmiş olabilecek durum.
yokluktan ibarettir.
değişik bir durumdur.

biz aynı evde bile aşık olamıyoruz. görmeden nasıl olunacağı merak konusudur.
olabilecek durumdur.
(bkz: görmeden sevmişiz biz muhammedi) (sav).
o görmediğin kişiyi görünce bitecek olan aşktır. Bu sanal ortamda arkadaşlık ve chat türü sitelerin artmasıyla insanlarda bir kendini beğendirme çabası vuku buldu. Bu kendini beğendirmeye çalışanların çoğu zaten fake oluyor. O sebeple önerilmez. Ha adam akıllı görüşürsün skype'tan msn'den o ayrı, ona lafım yok.
"görmeden de sevebilirim seni, dün de olduğu gibi, "din"de olduğu gibi.."