görmediği bir şeyden korkan insan zekası

380 volt sanayi elektiriğini bünyeye sadece bir saniye verdikten sonra bambaşka düşünecek insanoğlu.

"havayı da görmüyorum lan, ne gerek var ki alıp vermeye" de diyebilir bu zeka.

'iman etmek görünmeyene inanmaktır, mükafatı ise görünmeyen güzellikler görmektir' diye cevap verilmesi gereken saçmalık.

hayal gücünün fazla çalışmasının etkileri.

bu iddianın sahipleri genelde müslümanların kuran'da okudukları ayetlerle allah tarafından tehdit edildiklerini zannederler. "sizi cayır cayır cehennemde yakacağım" gibi..

ancak allah c.c. kuran'da hiç bir yerde "sizi yakacağım" mealinde bir şeyler buyurmamıştır. kuran'da "insanları ve diğer görünmeyen varlıkları ancak bana ibadet etmeleri için yarattım", "allah'ın yolundan gitmeyenler için acıklı bir azap vardır", "cehennemin azabı ne kötüdür" mealinde hitaplar buyurmuştur..

islam'a muhalif olanların bazen ne derece yanlışlar içinde olabildiğinin farkına varılmalıdır. ayrıca samimi bir müslüman peygamberi incitmemek ve allah'a uzak düşmemek için ibadetlerini yerine getirir ve yalnızca bundan korkar.

asıl insan aklı ve zekası bilinmeyenden korkar. bilinmeyen her zaman karanlıktadır. insan sonunu ya da mahiyetini bilmediği bir eylem gerçekleştirirken korkar. bildiği işlerden korkmaz. asıl zeka bunu gerektirir. yanlış çıkarımlar yapıp doğru davrananları eleştirmeyi değil...

insan gözünün her şeyi görebildiğini sanacak kadar 'cahil ve ukala' yapay zekalılardan daha yüksek olan zekadır, kuşkusuz.

insanın aczi ortadayken, ömrünün bir anına dahi müdahale edemez, hükmedemezken bu denli kibirli olması sözcüğün tam anlamıyla cehaletindendir.

peki, görmediğin bir şeye yani 'korku'nun var olduğuna nasıl inanıyorsun? hissediyorsun öyle mi? hissediyorsun ve gözünle görmesen de inanıyorsun.

ben de bir yaratan olduğunu hissediyorum. ve o'nu kalp gözümle görüyorum, anladım mı 'görüyorum' ve inanıyorum, tüm benliğimle...

insan doğası zaten bildiği, gördüğü, somut şeyden korkmaz. beyin algılayıp nasıl karşı koycağını kestirebilir.

aynı mantıkla öleceğini bildiği halde yaşamaya devam eden insanında problemleri olması lazım demek istediğim önerme.

göremediği bir şeyi yok sayan insan zekasından daha üstün olan insan zekasıdır. bu başlığı açan insanın beynini, zekasını da göremiyoruz. o halde... *

gard alınamadığından kaynaklanan bir olaydır. gördüğün şeye kıyasla daha zordur gard almak.

(bkz: görse korkmazdı)

görmediği her şeyi yok sanan enbesilden daha ileri derecede zekadır. 200 sene önce mikrop bakteri de görünmüyordu, yani o zamanlar bakteri mikrop yok mu diyecektik. 200 sene sonra hepsini laboratuvar ortamında görebiliyoruz, demek ki göremeyince yok olmuyor. Allah'ı ne zaman görecez dersen, korkma dostum, hani deriz ya 3 günlük dünya diye, işte o 3 günlük dünya bitince.

Tavsiyem şimdiden, zannedersem kullanmayıp kenara koyduğun beynini kullanmayı dene ve etrafına bak ve yaratıcıyı görmeye çalış, cehennemden hiç iyi bahsetmiyolar.

(bkz: allahtan korkmak)

göremediği halde, aklının olduğuna inanan insanla aynı davranışı sergileyen insandır. ha aklının olmadığını iddia ediyorsa orda bu hiptalamus çürür arkadaş. hipotalamusun çürüdüğü yerde hipotenefüs başlar bu da biraz argoya girer, şimdi ona hiç girmeyelim o başka mevzu zaten.
velhasıl görmeyen kör kılavuz ister.

--spoiler--
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve celil olan Allah'tan korkan kimseden her şey korkar. Allah'tan korkmayan kimseyi ise Allah her şeyden korkutur."
--spoiler--

derdine yan arkadaş.

hayal gücü yüksek insandır.

(bkz: hayal et)

(bkz: hayalet)

görmediği tanrıya inananlarla aynı seviyededir.

beynin olduğunu iddia ediyorsun. göremiyorsun da. hiç bir zaman da göremeyeceksin. çünkü yok. üzgünüm.

radyasyondan zerre korkusu olmayan, kendince zeki, özünde ahmakane tavırlarda yuvarlanıp giden kişi algısı.

bu adamlar akıldan, zekadan dem vurur ancak hep aynı lafları tekrar etmekten bir arpa boyu öteye gidemezler. sadece bu sözlükte bile aynı lakırdıların onbinlerce tekrarını bulabilirsiniz.

Görmediği bir şeyden korkmak...

Son derece normal bir davranıştır.

Gördüğü, bildiği, duyduğu, dolayısıyla hakkında bir fikir sahibi olduğu bir "şey" hakkında sevmek, beğenmek, korkmak, hayran kalmak, iğrenmek, kayıtsız kalmak, burun kıvırmak, dönüp te gitmek ve benzeri onlarca davranışta bulunabilecek olan insan zekası, o ana kadar hiç görmediği, bilmediği, fikir sahibi olmadığı bir "şey"den elbette -en azından ilk anda- korkacak ya da meşrebine göre tedirgin olacak, "acaba" diyecek, şüphe duyacaktır.

Çünkü kişi, bildiği, duyduğu - uzatmaya ne hacet- fikir sahibi olduğu bir konuda tepkisini gösterirken insani zekasını kullanacak ve fakat o ana kadar hiç görmediği bir "şey" için tepki gösterirken -en azından başlangıçta- içgüdülerinin yönlendirmesine göre hareket edecektir.

Bu son derece doğal bir davranıştır. Ve "sahibini" korumaya yönelik bir duygudur bu içgüdü...

Çünkü, bu "içgüdü" olmasaydı eğer, ne bu güne kadar gelebilirdi insanoğlu, ne bu başlığı açabilirdi değerli üye ne de bu yorumu yapabilirdi bu satırları yazan kişi...

Ha, elbette, en azından bu gezegendeki en yetkin varlık olan insanoğlunun "görmediği bir şeyden korkması"nın hemen ardından yaptığı şeydir yine onu bugünlere getiren: Merak ve araştırma...

Meraklısına not: 2001 Uzay yolu macerası/Bölüm 1/insanlığın şafağı...

virüslerden korkan birininki kadardır.iki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.*

(bkz: zenci yarrağı)

olmadığı halde fikir belirtmeye çalışan insan (olmayan)zekasından daha üstündür.

görmediği atasını maymun sanan maldan çok ileri zekada olduğu kesin.