bugün

göğün sosyoekonomik durumunu, fakr-u zaruretini günışığı gibi, kabbak gibi ortaya koyan gerçek. bakın, hem avokado, mango ya da kivi değil elma atıyorsunuz, hem de bir tane atıyorsunuz. bunun literatürde izahı yoktur.
telaşe gerek yoktur. kesin isviçreli bilim adamları yapmıştır. *
(bkz: yaran başlıklar)

üç o üç, yanlış saymayın.
yerçekimini bulanların 'önce ben buldum' diye kavga etmesine yol açan durumdur.
(bkz: gayri safi ilahi hasıla)
gdo dur o elmalar gdo !
fazlasını yiyemezsin ki, diyen cimriden kaynaklanır.
gökten düşen elmanın yarılması sonucu 0.5lik iki parça oluşur. bu iki yarım elmanın bir parçası kırgın olduğumuz kişiye vermek için, biri de kendimiz içindir. yarım elma gönül alma diye boşa dememişler. ek olarak bencil kişilikler kendi yer, kimseyle paylaşmaz, es geçilesi durum. gönül almak için verenlerde yarım elma kalır. gönlü alınanlarda ise 1,5 elma mevcudiyet oluşturur. bu şekilde kişi başına düşen elma sayısının dengesi bozulur. e nerde kaldı eşitlik filan? hem eşitlik diyorsunuz hem de yarım elma gönül alma. olmuyor böyle.***
(bkz: alternatif cem uzan vaatleri)
(bkz: allah ın adaleti)
bugunlerde utopya olan olay. bazilarinin basina bir elma duserken, bazıları elma sapiyla yetinmek zorunda kaliyor.
toplanır ve denize dökülür merak edilmeye.
gayri safi milli hasılaya oranı, elmadaki ölü kurtçukların üreme hızıyla, adem ve havvanın bu olaya karışma ihtimalinin çarpımının kareköküne eşittir.
newton o elmayı yemek yerine yer çekimi kanununu bulmuştur. bu yüzden newton gibi başka bir adamın başına gelmemesi tavsiye edilir.
türkiye de isen böyle bir durumun olması beklenilemez. kişi başına 4 de 1 elma düşer. geriye kalanı hükümet el koyar.