bugün

kadınların erkeklerin arkasında hep ezildiği, hep ikinci planda kaldığı japon kültüründe erkeğine hizmet eden, her işini yapan kadındır, aynı zamanda bir mevki göstergesidir.
otobüste kadınların erkeklere yer verdiği bu ülkede, geyşa sahibi olmak, gücünü göstermenin bir şeklidir.
(bkz: memoirs of a geisha)
özel bir eğitimden geçerek bir erkeği memnun edebilecek ne varsa bunu bilen ve uygulayabilen kadınlarlardır...
ama hayat kadını değil.
belki cariye...yalnız hemen hemen her yönden mükemmel yetiştirilmiş şekli...
(bkz: shamisen)
japon erkekleri oldukça boyun sever insanlar olduklarından sürekli saçlarını topuz yaparlar
(bkz: bir geyşanın anıları)
bildiğin türk kadınıdır bu geyşalar aslında.

japonlar, "bakın biz kadınları nasıl da kullanıyoruz. birde üstüne üstlük adına geyşa dedik ve japon kültürü diye dünyaya yayıyoruz." demişler resmen. bu japon kadıncağızlar türkiye'de yaşasalardı özel eğitime filan ihtiyaç duymazlardı. ne de olsa burası * doğal geyşa cenneti. *

ayrıca iğrenç ötesi makyaj -tabii buna makyaj denirse- yapıyorlar.
--spoiler--
Geyşa kurumu Edo Dönemi'nin (1600-1868) ortalarında ortaya çıktı. ilk geyşalar hokan ya da taikomoçi denen dansçı ve şarkıcı erkeklerden oluşuyordu. Daha sonra bu gruplara kadınlar da katılmaya başladı ve giderek sadece kadınların yaptığı bir meslek haline geldi.

1700'lerde geyşalık, vesikalı hayat kadınlığı ile aynı görülüyordu. Ancak Edo Dönemi'nin sonlarına doğru geyşalar, resmi toplantılar dahil olmak üzere, birçok sosyal, politik etkinlik ve toplantıya çağrılmaya başlandı ve zamanla bugünkü eğlendirici-sanatçı ya da hoş vakit geçirtici sıfatlarını aldı. Günümüzde geyşa eğlenceleri, Japonya'daki en pahalı eğlencelerden biridir.
--spoiler--

http://tr.wikipedia.org/wiki/Gey%C5%9Fa
dikkat ve şehvet filminde kadının düştüğü sonrasında da durumdan keyif aldığı hale denir. kendini adamışlıkla gelen karşılıklı doyum hali. istememek arzu etmemek bünyeye aykırıdır.
her kadın içinde ki geyşayı çıkardığı kadar kadındır desek ne zararı var ki.
Kimi yerlerde erkelere hizmet etmek için eşlere verilen terbiye, kimi yerlerde orospu olarak nitelendirilen hanım kızlardır. bu kelimenin anlamını tam olarak bilmeden yapılan espiriler, ilişkide tamir edilemeyen hasarlar doğurabilir.
(bkz: cariye)
söylemesi güzel olan bir sözdür,havalı durur,anlamı umrumda değil zira benle alakası olmayan bir kültürdendir.
ev tipi hatunların japon versiyonuna verilen ad.
her erkeğe bir tane lazım olandır.
özel konuk ağırlamak için eğitilmiş japon kadınları.
nedense türkiye de hep yanlis yorumlanan japon kültürü nün bi parcasidir. hizmet eden anlamindadir. şimdi erkeğe kulluk kölelik yaparak hizmet anlailmasin burdan samuray da hizmet eden anlamindadir. dahasi genelde cinsel bir fantazi ürünü olarak görülür. oysa geysalar hizmet ettikleri kisiyle cinsellik yasamamaktadirlar.
bilinenin aksine, sanatı, erkeklerle yatmak, onları mutlu etmek olan kadınlar değil bunlar.

değil abi dinle beni.

geyşa dediğin; özel eğitim almış, japon kültürünü yansıtan kadınlardır. japonya da kadınlar erkeklerine sırtlarını dönemezler. kapıdan dahi çıkarken arka arkaya yürümek zorundadırlar. öyle bildiğimiz her yol paris diyen fahişe gibi değillerdir yani.

kısa kollu giyemezler. çünkü güneşten yanıp hafif bronz olan ten, bi kadın için en utanç verici olaydır onlar için. kadın dediğin beyaz tenli olmalıdır. ( suratlarına sürülen pudrayı anımsa)kadın dediğin az konuşur o topraklarda. o yüzdendir kıpkırımızı yarım ruj sürülmüş dudaklar. geyşaların hizmet ettikleri adamlara aşık olması ve o adamlarla ilişkiye girmesi kesinlikle yasaktır.

yasaktır da yeminle geyşa meyşa hikaye bunlar. tipik türk kadını işte bu. neyi eksik ki? "karı kalk çay koy" derken ayağının ucuyla kadına tepik atan bi herif, her aklına düştüğünde her canı istediğinde, kadının isteyip istememesini önemsemeden, kendi şalvarını bile indirmeden tek işi gidip gelmek olan bi adam. işini bitirip gittiğinde de, bacak arasını kinle yıkayan kadınlarımız var bizim hala.

hizmetse hizmet anasını satayım...

bana arkanı dönme demedim mi lan laflarıyla yenilen dayaklar,
aşk yasaksa eğer, ki zaten yok,
belki kırmızı rujları değil ama, alayının konuşmaya bile hakkı yok!
ve bizim diyarlarda ölümüne sessizliğin hüküm sürdüğü dudaklar.

daha ne?
en büyük geyşa, bizim tarladaki ayşeler fatmalar yeminle...
(bkz: bir geyşanın anıları)
eğitimli japon orospusu.
tanımı modern çağa göre evrimleştirilen japan kültürünün bir öğesi. bir zamanlar sosyetenin gereksiz isimlerinin(örnek olarak helin avşarı veriyim) kendilerini sıfatlandırdıkları şey. farklı gözükmek için yemeyecekleri bok yok.
bir erkek için hakedilmesi gereken hatun.
japon kültüründe kesinlikle fahişe olarak görülmediklerini düşündüklerim insanlar.sokakta görüldüklerinde saygı,sevgi görürlermiş.zaten ayrıca fahişeleri de vardır.ama geyşalar vücutlarını satmazlar.amaçları çeşitli toplantıları,buluşmaları zevkli kılmaktır.gey-sanat- kelimesinden gelir isimleri.sanat konusunda eğitimlidirler,giyinmenin,makyajın inceliklerini öğrenirler.hatta bir dönem geyşaları yüzlerine sürdükleri kurşun bazlı boyalardan derilerini hasta etmişlerdir ama buna bile bile geyşalık mevkiilerini ve güzelliklerini korumak için devam etmişlerdir.
bizdeki şeyda ismine ne kadar benziyor değil mi? bir şeydanın anıları.
erkek egemen bir dünyada kadına yapılan işkencenin japon versiyonu.
bir o... dan çok şarkı söyleyebilen, bir müzik aleti çalabilen, dans edebilen japon eğlence kadınlarıdır. show girl denebilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar