bugün

yeni aşklara açılacak yelkeni dikmek için kumaş kalır.

hem bak sağ cenahtaki bağyan da göz kırpıyor, seviyeli sohbetlere çağırıyor.

(bkz: ağlıyorum aşkım dönsene bana orospu)
insaların onu ya da onları konuşması, hayranlıkla imrenmesi ve takip etmeleridir. diğer taraftan gerçek aşıklar, ardını düşünmezler.
hakiki bir aşık ve aşk için sems i tebrizi yi bilmek lazımdır.
acı, acı, acı...
hele birde gerçekten aşıksan ve biten ilişkinin ardından unutulmuşsan, lanet içeren birçok cümle...
bıraktığın bütün anılar .ötüne girsin küfürü ve bol alkol
gözbebeklerinin etrafında oluşan kan çanakları,
göz çukurlarının derinleşmesi,
yüzünüzde açık kahverengi renkte oluşan bunalım rengi,
belinizde hafif bir kambur oluşması,
asosyal yaşam şekli....
bir avuç hüzün ve keder
(bkz: sus söyleme)
dolu küllükler, traşsız bir surat, boş sigara ve bira kutuları, ve paketinden dökülmüş çarşaflar..
eski sevgiliye yapılan ateşli seks seansları. evet bunlar hatırlanabilir. aşk biter, seks baki kalır.
(bkz: bir sen bir ben bir de bebek)
eğer bu aşk harbiden gerçekse tek umut vardır, oda yeniden başlama umudu.
yan yana iki mezar.
aynı yer ve aynı saat kavramını yitirmek.
dizinin bağının tek kişiye endeksli yalama olması.
çökmüş bir psikoloji.

tekrar bitmez düşüncesinin yerine geçen her an her şey olabilir gerçeği.

tecrübe.
herşeye yabancı olmak,zamana ayak uydurmama isteği,bir hırsla yaşama ve bu hırs yüzünden kimseyle muhatab olmama durumları,evden dışarda aslan gibi eve gelince duygularını cami avlusunda mendilin içine koyup duvarlardan ağlayarak yardım bekleme halleri,kapı çalınca deli gibi kapıya koşuşturma belki gelmiştir diye umutsuzlukların misafirhanesi olma çabaları,acı çekmeyi özümsemek ve giderek bu duyguyu benimsemek ve vazgeçememe halleri,ansızın reklamları izlerken bile bu beraber izlegimiz reklamdı diye hem ağlayıp hem tv yi parçalama istegi vb gibi bir dolu vs ler ...
paranoyak bir ruh hali icinde, ona benzetilen binlerce surat.
aşık olduğunuz sürece yapmış olduklarınız, dinlediğiniz müzikler tekrar yapıldığı taktirde hep bir retrospektif havaya bürünürsünüz ve o aşık olduğunuz havayı tekrar solursunuz o an.
düşünceler, düşünceler ve gene düşünceler...
çöpçünün tenekesinde sararmış, solmuş yapraklar ve terkedilmiş yalnız kalmış çıplak bir ağaç. boş kadeh ve şarap şişesi. plakta çalan bir ayrılık şarkısı. kim ne isterse o makamdan...

ve yalnız bir gönül...
(bkz: ben aslında çok sevmiştim ikimizi)
üzerinden zaman geçmesiyle ay ışığında 2 bira ile hatırlanacak anıların gözyaşlarına dönüşmesidir.güzeldir,yaşanmalıdır.
(bkz: yalancı ayrılık)
(bkz: anladım herşey sensin)
o aşkın gerçek bir aşk olmadığını anlatan bir avuç hayal kırıklığı.
doğru kişilere göre değişirmiş..
ama gerçek bir taneymiş..

ardından kalan belki sadece bu bilinç, bu düşünce ya da onun gibi bir şey.