bugün

Kyk borcunu kapat hiç uğraşamam borçla harçla.
Aslanım biraz acele et, belki seversin diye uzun saçı kestirmiyoruz ama iflahım gevredi hadi Koç.

edit: kestim.
''Fesleğenleri geç… Papatyaların yolunu izle. Papatya yolunun sonunda küçücük bir kulübe göreceksin. Dışarıda iki tane sandalye… Hani şu Amerikan filmlerindeki sallanan sandalyelerden… Pencerelerde yine fesleğen ve kırmızı laleler… Kapısı açıktır her zaman. Buralarda hırsız olmaz. Çünkü kimsenin fazladan fesleğen ve papatyaya ihtiyacı yoktur. Gir gir… içeride halım yok ama kaynayan bir çaydanlığım var. Merak etme ben alt üst ettim, bırak demlensin o. Sen önündeki merdivenleri çıkmaya bak. Gıcırdarlar biraz. Anıları çoktur çünkü. Konuşur bir ağaç parçası ölse bile, bilirsin. Merdivenlerin solunda bir kapı var. Gördüğün gibi o da açık. Sana hep açık… Gir odaya çekinme. Güneş odaya giriyordur şimdilerde, tül perdelerden süzülüp. Oda aydınlıktır, yatağım düzgün ve temiz. Üstünde de pembe bir çiçek olması lazım. Sen gelene kadar solmamıştır. Öyle tembihledim… iyi anlaşırım çiçeklerle; insanlardan daha çok, bilirsin. O kadar yoldan geldin. Yorulmuşsundur. Uzan sen. Ben çayları doldurup geliyorum. Ben gelene kadar çiçek kokuları tatlı bir uykuya daldırırsa seni, çayları içip seni izlerim. Ciğerlerimde papatya ve fesleğen kokusu gözlerimde sen. Daha ne isterim ki ben! ''
sabahları öperek uyandırsan yeter.
bu arada seni çok seveceğim galiba.
Kim bilir şimdi ne yapıyorsun. Kimin hayalini kuruyorsun. Doğmamış çocuklarından utan. Allah belanı versin!!!
Bol bol etli patlicanli ve aciki yemekler yapmayi ogren tamam mi? Eve kola ayran meyve suyu falan alma sakin sadece sade soda al ve ayrani kendin yap. Az sulu ve buzlu severim.
Sonra kapiyi anahtarla benim acmami bekleme hep sen kapida karsila beni guler yuzle ve ise operek gonder.
ne adını biliyorum ne şeklini şemalini nede neye benzediğini. nerede oturuyorsun haberim bile yok kimler ile konuşuyorsun hayal bile edemiyorum. belki de şu anda sende bir yerlerde bana yazıyorsun bunları belki birileri ileride benim bakmalara doyamayacağım gözlerinden yaşlar akıtıyor ben yokum diye.. belki öpmelere doyamayacağım yanakların üzüntüden öfkeden kıpkırmızlar şimdi. bunları sadece hayal edebiliyorum ve hayali bile öfkeden deliye döndürüyor beni. ne olursun bir şekilde gel beni bul o üzdükleri gözlerini kızarttıkları yanaklarını neşe ile doldurayım yeter ki gel.. bayağı bir erken olacak sanırım dizilerdeki "çok erken söyledin" klişelerine bile nazaran hemde. ancak seni seviyorum. en azından olabilme hayalini şimdilik..
Hiç kimseye benzeme ve hiç kimseye yakışma, bana yakıştığın kadar..

iyi uykular.
lütfen hayal kırıklığım olma.
ben seni bulana kadar başka hiçbir erkeğin gururunu çiğnemesine izin verme. çünkü sen benim için çok değerlisin, bunu sen kaldırsan da ben kaldıramam.
napıyon lan muşamba suratlı?
köfte hor seni bak nasıl gülüyor. fatura yine kol gibi gelmiş. inşallah tasarruflu bir kızsındır. Tasarrufu siktir et inşallah kızsındır. Amin
beni hiç aldatma. dürüst ol. herzaman sev. bazen sevmesen bile seviyormuş gibi yap. çünkü bazen herkes mışgibi yapmak zorunda. eğer birgün gerçekten sana hayatı çekilmez hale getirirsem bunu bana söyle ve bitsin. ama ben senle yaşlamaya ve senle ölmeye geldim.
sabah namazlarını beraber kılacağız. sonra da ( mümkünse uyumadan hep benim yaptığım gibi ) kahvaltı yapacağız. bazen dışarıda yaparız kahvaltıyı. simit ya da çorba ile olabilir. onu da severim.
Tek merakım var sana dair, eğer sen diye bir şey varsa , biz henüz tanıştık mı?
çok bekletme beni olur mu? seni bekleyerek geçen her dakika senle geçireceğimiz zamandan eksiliyor.