bugün

yiğit özgürün yaran bir karikatüründe geçen laf.

-özür dileriz, ingilizceniz yeterli olmadığı için sizi işe alamıyoruz.
-fuck me!

tam 1 yıl 1 ay 10 gün sonra edit: karikatür serkan altuniğneninmiş. bugün farkettim.
mutluluktan mutluluğa koşturan duymaktan zevk aldığımız cümle.
(bkz: minareden at beni in aşağıya tut beni)
-ingilizcede çok şaşırılan anlarda dumurluk derecesini belirtirken de kullanılabilen bir kalıptır.
-ayrıca slipknot grubunun spit it out adlı parçasının en kopartıcı kısmını oluşturan cümledir. Şöyle ki:
'Bout time I set this record straight
All the needlenose punchin' is makin' me irate
Sick o' my bitchin' fallin' on deaf ears
Where you gonna be in the next five years?
The crew and all the fools, and all the politix
Get your lips ready, gonna gag, gonna make you sick
You got dick when they passed out the good stuff
Bam
Are you sick of me? GOOD ENOUGH - HAD ENOUGH

FUCK ME! I'm all out of enemies!
FUCK ME! I'm all out of enemies!
becer beni.
(bkz: fuck me jesus)
(bkz: ficken sie mich)
Türk erkeklerin duymaktan hoşlandığı ancak hiç bir kızdan fuck me şeklinde duyamadığı kelime.
(bkz: fuck me i m famous)
yann tiersen'in yeni şarkısı, yeni albüm tabarly içerisinde yer alacaktır. Adam yıllarca amelie kızlarından dolayı müzik dünyasında hakettiği saygıyı göremedi, müziği hep "naiflik" penceresinden incelendi.. Dayanamadı çıldırdı, Fuck Me diye şarkı yaptı, ilgilenen myspace'ine bakabilir, garip olmuş..
(bkz: rape me)
porno filmlerde kadınların çokca söyledi iki kelime. işin garibi o iş için orda olmasına rağmen neden halen aynı şeyi söyler anlamak zor.
pornstarların vazgeçilmez lafı. arada boss falan da derler.
yok canım ben izlemiyorum bir arkadaş anlattı.
şaşırma efekti veren bir ünlemdir. tabi bunu güzel ülkemin insanlarına söylersen sözlük * anlamına bakmaz direk dalar söyleyen kişiye. tabi kişi kızsa.*
(bkz: olur)
daha çok porno filmlerde duyacağımız acıtıcı eylem lafıdır.
(bkz: if you seek amy) * *
geyiğine gerek bile olmayan ingilizce istek.

direkt sik beni diyor işte söyleyen kişi.

az laf çok iş.
gönlünü yapın o halde fuck me diyenin kardeşim.

ulan iyice terbiyesizleştim lan lan....
(bkz: porno repliği)
yaşar duran*'ın hatıralarına takım arkadaşı abdülkerim durmaz ile geçmiş söz öbeği.

"En komiği o Göteborg maçında isveç'teki maçta yeniliyorduk, bizden 2 kişi kırmızı kartla atılmıştı, zaten mağluptuk, Abdülkerim dellenmiş maçın hakemi yabancı, bizim Apo dil falan bilmez bir yerden bir küfür duymuş yarım yamalak hakeme sallıyor, bir baktık Apo hakemin karşısına geçmiş, ellerini kaldırmış 'Fuck Me, Fuck Me' diye bağırıyor, hakemin gözler faltaşı gibi açıldı, 'ulan ne diyor bu manyak' der gibi bakıyor Apo'ya, Apo ısrarla 'Fuck Me' diye söyleniyor falan hakem neye uğradığını şaşırdı, rakip takım futbolcular gülüyor, biz de Apo'yu çekiştiriyoruz 'lan Apo manyadın mı oğlum o küfür öyle değil' diyoruz."
ingilizcede bir deyimdir; bir hata yapıldığında "hassiktir lan!" ve ya "bi sikin de kendime geliyim!" manasına gelen sözdür. tabi ki de her deyim gibi tam anlamlı çevirisi yoktur.
pulp fiction filminde vincent vega rolündeki john travolta'nın sinirden tekrar tekrar kurduğu, hafızalara kazınan cümle.

--spoiler-

vincent patronunun şehir dışında olmasından dolayı patronun eşiyle bir akşam geçirmektedir. akşam yemeğinden sonra mia wallace'ı evine getiren vincent patronuna sadıktır, o nedenle mia ile ilişkiye girmemek için kendine hakim olmalıdır. tuvalete gideceğim diyip mia'dan izin ister, yan odada aynı karşısında kendine şöyle öğütler verir:

one drink and that's it. don't be rude. drink your drink. but do it quickly. say good night and go home.
you see, this is a moral test of oneself. whether or not you can maintain loyalty. because being loyal is very important. so, you're gonna go out there, you're gonna say ' good night. i've had a very lovely evening' . walk out the door and get in the car. go home, jerk off, and that's all you're gonna do.

vincent kendisine aynada öğüt verirken mia müzik eşliğinde dans ettikten ve sigarasını içtikten sonra yüksek dozda uyuşturucu alır, burnu kanar ve bayılır. bundan habersiz içeri dönen vincent ın ağızından şu cümleler dökülür:

all right, mia.listen, i gotta go. all right?

kıza yaklaşır ve kızın burnu kanamış, ağzının içi kusmuk dolu ve baygın içler acısı halini görür. aynada önünde uzun süre kalmanın bedelini ödemiştir, kendisine şöyle kızar:

oh, jesus fucking christ. you f... oh, jesus christ. oh,fuck me! fuck me! fuck me!

--spoiler--
yann tiersen in aslında adı love me olan şarkısının bir diğer versiyonu.
amerikalı veya ingiliz bir sevgiliniz olunca her gece duymaktan bıkcağınız kelime. çoğu zaman hayvan terli olunca yemiyor. istasyon çalışmaları monoton bir hal alınca, sırf heyecan olsun diye acaba moğol bir sevgiliylemi çıkmaya başasam demeye başlanılıyor.
(bkz: fuck me twice on sunday)

(bkz: debra morgan)

(bkz: dexter)