bugün

burjuva sınıfındaki kızlar ve soylu sınıfındaki kızlar diye iki grupta incelenebilir. Burjuva sınıfı, genelde vermeye meyilli oluyor ve çok fazla güzel olamıyorlar. Soylu sınıfı, her an parisin avmlerinde; daha doğrusu moda evlerinde bulunur ve diğer kesime nazaran daha hoş görünürler.

Bir de bunların cezayir asıllı olanları vardır ki en güzel kesim onlardır.
Oui deyişine ölünür.
tanıştığım diğer milletten birçok kıza göre çok daha samimi ve komik olan kızlardır.

Öyle koltuk altında vs. kıl tüy de yoktu yani bu sevimli kızların. Kültür yönünden ise oldukça dolu ve olabildiğine zengin olduklarını söyleyebilirim. En çok hoşuma giden ise aksanlı ingilizceleri elbette.*
Fransızcadan dolayı tükürerek konuşması muhtemel kızlardır.
kültürlü özgüvenli, giyinmesini bilen, kibar, kadın gibi kadındırlar.
audret tattou ise standartı iyi değildir. lakin laetitia casta veya bu hatun gibilerse überdirler.

görsel
koltukaltı simsiyah olan kızlar topluluğu .
Elmacık kemikleri çıkık, beyaz tenli kızlardır.
Genel olarak göğüsleri hafif küçük olan kızlardır.
fiziksel açıdan zarif değil zayıf olarak nitelendirilebilecekleri halde kendilerine has bir gizemleri, erkekler üzerinde garip bir çekicilikleri olduğu doğrudur.
görsel
Hoş bir giyim tarzları vardır.
pariste yaşıyorum henüz çirkin bir fransız kadın yada kız keşfedemedim, ayrıca sosyal medyayla pek işleri yoktur çünkü ciddi ve programlı bir yaşam sürdürürler. Arkadaş çevreleri okuldan, iş yerinden yada komşuluk ilişkilerinden olur.
şaşırtıcıdır, hepsi fransızdırlar. ne kadar ilginç.
hiç bir boka benzemeyen, vöy vıy vöy diye konuşan, ten renkleri kirli gibi duran, iğrenç kızlardır. amları altın kaplı olsa ilk kelimeden sonra kalkmışı intihara zorlarlar. uzak durulasıca mahluklardır.
Ağır bir fransız özentisi olarak; Kilo alsalar gideri olan kızlardır.
Neredeyse tamamının kemikleri sayılıyor.
Yüzleri? Evet kese kağıdı ile.
elit kızlardır. şehir olarak'da ayrılırlar. Nice: muhafazakar taraftır, Limoges: izmirli kızlardan farkları yoktur, Nanterre: para harcarsanız kendisine her türlü verir, Lorient: bu şehrin kızları için ne para, ne mal önemlidir yatakta güçlü erkek isterler.
Yüzde 50 gibi yüksek bir yüzde ile evlilik dışı çocuk doğurmaktadırlar.
şıklardır. binbir çeşit kazakları, binbir çeşit etekleri vardır, okula sabah 8'de gelir şıktır, spora gelir şıktır. sarma sigaraları eksik olmaz
Kıllıdır ve rahat vuruşur.
italyan kızları kadar güzelmi var be fransızlar halt yemiş.
Filmlerinden anladığım alengirli sikiş işlerine pek yatkınlar. Kırmızı Şarap, depresyon, ucuz otelde zikiş. Çoğu böyle bu filmlerin. Yaşlı adamların çıtırlara arsızca asılması da çok rastlanır mevzular.
tanıma fırsatımız olmadığından üzüntü duyduğum kişilerdir.
Vaktiyle tanıdığım bir abinin başına açtıklarının yaşanmışlığıdır:
Yücel abi Boğaziçi tarih terk bir adamdır. Ve sırt çantasını alıp seyyah olarak dünyayı dolaşırken yolu şama düşer. Savaştan öncedir. Ve o kadim şehr büyüler onu ve der meskenim burasıdır. Bir vakitten sonra bir Fransız kızla tanışır. Kızın Fransız ve kız olmasından başka bir özelliği yoktur., Ve peynir küfü gibisinden lanet Fransızca aksanı dışında hemcinslerinden ayrılır bir tarafı da yoktur. Kız Katolik ve tek bildiği incil metni ve Oscar wildeden bir iki kitap. Velhasıl yücel abi aşık olur. Ve kızla birlikte vakit geçirmeye başlarlar. Ama aşkını devler gibi yaşar. Kızı göklere çıkartır, fakat kendisi yanına çıkamaz. Kızın gtü havalara kalkar. Yücel abi o dönemler hep siyahlar giyen bir adamdır hep siyah giyer., Sırf kız turuncuyu seviyor diye, siyahı atar ve turuncu tişört giyer, şam da gezmedik kilise, şapel, cafe bırakmazlar. Ve kız sırf Fransız diye beş ayda ciddi ciddi Fransızcayı öğrenir. Ve daha bir çok şey. Ve kız korkar, bu ciddiyetinden, zekasından.. ve bir not bırakıp gider.

Yücel abi o şaşkınlıkla havalimanına gider, ve onu uçak beklerken bulur
Önce ne yapacağını bilemez ama ardından tişörtünü çıkartır yüzüne fırlatır. al der portakallarını ver bana siyahlarımı, saçlarını da al bana sevgimi ver. ardından bir jilet çıkartır, söyle der bir kez söyle kıyayım canıma. Kız bir kez söylemez. O da koluna haç çizer- ki öncesinde beş vakit namazını aksatmış birisi değildir- der öyle olsun.. kıyamet günü isanın havarisi olur seni sürüklerim saçlarından. Öyle olsun. Öyle olsun.
Ardından havalimanı polisleri alır bunu ve beş gün içeri atarlar. Aç ve işkenceli bir halde.
işte böyle bir yaşanmışlık. Bunlar sadece kız. Fransız olmalarının bir önemi yok. Koruyun kendinizi.
gtlerini yıkamadıklarına dair duyumlar alıyoruz. hiç hijyenik değil.
güncel Önemli Başlıklar