bugün

galatasaray'a geldiği sezon rakip takım oyuncularına kaptırdığı toplar sonrası yenilen gollerden dolayı asist kralı ünvanını alan, futbol oynadığı zamanlar hollanda milli takımı'nın vazgeçilmezi olmuş defans oyuncusu.
bunu doğuran anne, bunu da doğurdu;

(bkz: ronald de boer)
galatasaray da oynadığı dönemde taraftarlara saç baş yollduran defans oyuncusu.
galatasaray'ın maçlarını ataturk olimpiyat stadi'nda oynadığı 2003-2004 sezonunda gelen, devre arasında glasgow rangers'a giden euro 2004'de hollanda milli futbol takımı'nda yer almış galatasaray'da güme gitmiş futbolcudur.

(bkz: güme gitmek)
fatih terim'le ilgili şu açıklamaları yapmış eski fitbolcu:

"2000 yılında kazanılan UEFA Kupası'ndan dolayı bana göre başı hala göklerde, bulutların arasında geziyordu. Ama şunu söyleyebilirim ki, çok mükemmel bir antrenör değildi. Kendisi futboldan çok dış görünüşüyle meşguldü. Benim hiçbir yerde görmediğim bir şeydi. Yarım sezonluk bir dönemde aynı kıyafetle diğer antrenmana çıktığını görmedim. Her seferinde başka kıyafet giyerdi. Bu gerçekten inanılmazdı. Tam anlamıyla gerçek bir megalomandı."

kaynak: fanatik
antrenörlüğe ısınmaya yeltenirken, popüler olandan rüzgar alayım düsturunu şiar edinmiş futbolcu eskisidir. kendisinin teknik direktörlük kariyeri fatih terim'in %1 i bile değilken, tanınmış bir teknik adamın çalışma tarzını "dış görünümü ile meşgul olmakla" eleştirmeye kalkmak gibi bir bayağılığa bulaşmıştır.
türkiye'ye geldiği yıllarda ligde kalma mücadelesi veren takımların sıradan forvetlerinden bile ayar almış, ayağının altından kaçırdığı bir top sayesinde hepimize "de boer" sülalesi hakkında derin bilgi kazandırmış abimizdir. galatasaray'da önceden oynamış, artık türkiye'de yaşamayan birçok ünlü futbolcunun fatih terim hakkında yaptıkları açıklamaların tam tersi bir açıklamaya böyle bir zamanlama ile girişmesi kendisinin yavanlığını bariz şekilde ortaya koymaktadır.
hayatında başarılar dileriz...
fatih terim'in bir futbolcusu olarak yorumunu yapmıştır.

bir seyirci olarak aynı yorum yapılabilir mevzu bahis kişi hakkında...
pire'de 3-0 kaybettiğimiz olympiakos maçında castillo'ya yaptığı şahane asist hala akıllarda olan portakal.
fenerbahçe'de edu dracena vardı da bizim neyimiz eksikti? bizde oynadığı 2003-2004 sezonunda gerçek bir asist kralıyken, olimpiyat stadı'nda 2-1 kaybettiğimiz trabzonspor maçında fatih tekke'ye yaptığı muhteşem asisti de yazmazsak arkamızdan ağlar. perdeyi açan bu gole yattara da bir tane eklemiş, cesar prates'in şahane frikiği galatasaray'ı kurtaramayınca koskoca frank de boer, frank men de boer olmuştur, yazıktır. 1990'larda ve 2000'lerin başında hollanda milli futbol takimi, afc ajax, fc barcelona gibi dünya devlerinin vazgeçilmeziyken sadece 1-2 sene sonrasında galatasaray'da bu kadar maskara olması iç acıtan bir detaydır.
zamanında galatasaray dergisi'nde pırlanta ayaklar diye başlığı atılmış futbolcuydu.
türkiyede zayıf ekiplerde forma giydiğinden başarılı olamamıştır. yoksa kariyeri hala güzeldir.
glasgow rangers'la çıktığı ilk maçta kaçırdığı penaltıyla takımını iskoçya kupasından elemiştir, kaba etten sallarken bilmek lazım azıcık.
3-0 lık bir olympiakos maçı oynamıştır allah düşmanımın başına vermesin. galatasaray'da ikinci popescu olması için alınmıştı ama iyi bir oyuncu olmasına rağmen galatasaray'da tutmamıştır. zaten fatih terim yarım sezon oynatıp göndermişti takımdan.
galatasaray taraftarının asla tepki göstermediği futbolcudur. kendisi takımdan ayrılırken galatasaray taraftarına bir teşekkür mektubu bile yazmıştır. galatasaray'dan ayrıldıktan sonra glasgow rangers'ta öyle fırtınalar estirdiği söylenmiş. evet evet öyle fırtınalar estirmiştir ki 5 ay sonra Al-Rayyan takımına postalanmıştır. orda da tutunamayıp futbolu bırakmıştır. galatasaray'a gelmeden önceki sezon içerisinde barcelona'da da berbat maçlar oynamıştır. bütün bunların sorumlusu galatasaray taraftarıdır tabi bok atmak isteyen bazı kesimlere göre.

(bkz: bok atmanin bokunu cikarmak)
van hooijdonk\'a nispet olsun diye aldigimiz, bir zamanlarin barcelona kaptani. ha o zamanlar neye elimizi atsak elimizde patliyordu, daniel tozser ki kendisi icin, puskas\'in varisi olacak deniyordu. bratu, pinto, petre, lukunku gibi isimlerle goz dolduran kadromuzda nazarlik niyetine defansta takilmisti.
galatasaray'ın tarihindeki büyük transfer fiyaskolarından biri olmasına rağmen attığı 1-2 frikik golüyle anlık göz doldurmaları da yok değildir. barça'dayken de 2000-2001 sezonunda nou camp'ta leeds united'ı 4-0'la haşat ettikler, şampiyonlar ligi açılış maçında üst direğe çarptırarak nefis bir frikik golü kaydetmişti. euro 2000'de fransa'ya attığı golü de düşünürsek bir direk fetişi vardır bu vatandaşın.

galatasaray'a gelmeden önceki sezon şampiyonlar ligi'nde nou camp'ta oynanan 3-1'lik barça-galatasaray maçını da hatırlayalım; baliç'e şahane ötesi bir asist yapmıştı, ancak baliç öyle bir vurdu ki o top zaragoza'ya kadar gitti. zaten cihan haspolatlı'nın falan gol attığı gudubet bir maçtı. barça'da bileti o anda kesilmiştir, tabi galatasaray'da stoper niyetine oynayınca da duble sıçmıştır, kaldı ki adamın asıl esprisi topu oyuna sokma yeteneği ve attığı uzun mesafeli şahane paslardı. yarım senesi geriye doğru koşmakla, hatta rakibe asist yapmayla geçti. ancak kaleci olarak oynatılsa bile ayağının altından top kaçırmanın, 5 metre yanındaki forvet oyuncusuna asist yapmanın bir açıklaması yoktur. kameralara sempatikçe gülerdi, fatih terim'e giydirmesi ile de yıllar sonra gözüme sevimli görünmüştür. yabancı değildi, frank de boer'du işte. öyle geldi de geçti...
galatasaray'da içten içe bağlandığım en fiyakalı futbolcudur. ha çok mu iyi oynamıştır, takımına* mükemmel bir şey mi kazandırmıştır? hayır. fakat yine de özeniyordum o adama. şimdi allah için doğruyu söylüyeyim. bakışları acayip karizmatik adamın.
adı cahiller tarafından penaltı özürlüye çıkarılmıştır, yarı finalinde* 2 tane birden penaltı kaçırdığı euro 2000'de çek cumhuriyeti ile oynanan grup maçının son dakikalarında pavel srnicek'e attığı penaltı golü ile takımını galibiyete taşımıştı.*

ali tandoğan olimpiyat stadı'ndaki gençlerbirliği maçında ayağını resmen david busst misali diz altından kırmayı denemişti. bu leş müdaheleye rağmen bizim frank gülümseyerek kalkmıştı, öyle bir adamdır. bu ali tandoğan o sezon sporting lizbon'a jose alvalade'de frikik golü çaktığından beridir bir garipti zaten. keşke o sezonki kepaze galatasaray'a ayak uydurmasaydı da türkiye ligleri her yönüyle "gerçek" bir futbolcu görebilseydi.
Defans mevkiindedir. 1.79 boyundadır. ikiz kardeşi Ronald De Boer da futbolcudur. Asıl ismi Franciscus de Boer olan stoper sol ayağıyla attığı frikiklerle ünlenmiştir. Hollanda Milli Futbol Takımı'nın en çok milli oyuncusu olan Frank de Boer, 2007'de Katar'da aktif futbol hayatını sonlandırmaya karar verdi.2003-2004 sezonunda Galatasaray forması giymiştir.Ronald de Boer'in ikiz kardeşidir.

o sene fenerbahçede pierre van hooijdonk'u aldı... adamlar ballı ya, bizim de boer en berbat sezonunu geçirdi, hooijdonk ise en parlak dönemini geçirdi...
Frank de Boer, Hollandalı futbolcu. Defans mevkiindedir. 1.79 boyundadır. ikiz kardeşi Ronald De Boer da futbolcudur. Asıl ismi Franciscus de Boer olan stoper sol ayağıyla attığı frikiklerle ünlenmiştir. 2007'de Katar'da aktif futbol hayatını sonlandırmaya karar verdi. 2003-2004 sezonunda Galatasaray forması giymiştir.
--- alıntı --
ali sami yen spor kompleksi türk telekom arena’nın açılışında 15 ocak cumartesi günü galatasaray ile karşılaşacak olan ajax takımının, teknik direktörü frank de boer, aynı gün (15 ocak cumartesi) saat 14.00’da ali sami yen stadı’nda bir basın toplantısı düzenleyecektir.

medya mensuplarının bilgisine sunulur.
-- alıntı ---
zamanında bir bankanın reklamında oynatıp kendimize benzettiğimiz şahsiyet .
olimpiakos maçında yunan spiker
--spoiler--
mondragon için en büyük tehdit frank de boer
--spoiler--
kendisini sadece açık mavi formayla hatırlamaktayım.
fakat galatasaray ve mavi forma arasındaki bağlantıyı hala çözemiyorum.
türkiye'de hepi topu 1 sene futbol oynamış olmasına rağmen hala muhabirlerle kanka * olan eski futbolcudur. hala yaşlanmamış o da ayrı bir olay.

(bkz: hey frank how are you)