bugün
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok9
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- en dindar özelliğiniz31
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
çoğu insanın kabusudur herhalde bu durum. fotoğrafları kimseye göstermeme sebebidir bazen.
- hehehe, dracula bak, fotoda gözlerin yine kırmızı çıkmış.
+ flaştan öyle oluyo be hacım.
- siktir lan çakal.
+ flaştan öyle oluyo be hacım.
- siktir lan çakal.
Bir zamanlar hepimiz Edward idik,
Yarıştıramazdı kimse bizimle sidik,
Gözlerimiz kırmızı, beynimiz gidik,
Şimdi diyoruz kendimize ne olduk ne idik...
Yarıştıramazdı kimse bizimle sidik,
Gözlerimiz kırmızı, beynimiz gidik,
Şimdi diyoruz kendimize ne olduk ne idik...
Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa bir zamanda çok kuvvetli bir ışık verir. Gözbebeği ise bu kadar kısa zamanda küçülmeye fırsat bulamaz. Işık doğrudan retinaya ulaşır ve oradan da doğrudan kılcal damarların görüntüsü yansır. flaşla çekilen fotoğraflarda görülen bu kırmızılık retina tabakasındaki kılcal damarların görüntüsüdür.
önlemek için iki kez flaş çakan fotoğraf makinesi kullanılabilir.
Birinci flaş; resim çekilmeden az önce çakan flaş; gözbebeğinin küçülerek gözdeki yansımayı azaltmasına zaman tanır. ikincisi de tam fotoğraf çekilirken, gözbebeği olması gereken durumu almıştır.
Başka bir önlem de odadaki bütün ışıkları açarak gözbebeğinin önceden küçülmesini sağlamak fayda sağlayabilir.
önlemek için iki kez flaş çakan fotoğraf makinesi kullanılabilir.
Birinci flaş; resim çekilmeden az önce çakan flaş; gözbebeğinin küçülerek gözdeki yansımayı azaltmasına zaman tanır. ikincisi de tam fotoğraf çekilirken, gözbebeği olması gereken durumu almıştır.
Başka bir önlem de odadaki bütün ışıkları açarak gözbebeğinin önceden küçülmesini sağlamak fayda sağlayabilir.
bir rivayete göre gözleri sağlıklı olduğuna dair bir göstergeymiş.
renkli gözlü olmanın tek dez avantajıdır.
"renkli" olmayan gözlerde de söz konusu olan durum. (bkz: doğru bilinen yanlışlar)
Tam foto çekilirken gözlerinizi yumarsanız kurtulacağınız gariplik.
flash ışığının gözden yansımasıyla alakalı olması sebebiyle gözün rengiyle ilgili değildir.
her insanda olmaz ama kedigillerin hemen hepsinde bu durum soz konusudur gözün yapısı gereği ışık hemen her açıdan yansımaktadır.
her insanda olmaz ama kedigillerin hemen hepsinde bu durum soz konusudur gözün yapısı gereği ışık hemen her açıdan yansımaktadır.
evet itiraf ediyoruz. resimlerde kırmızı gözlü çıkan insanlar var ya! onlar sibernetik organizma. hepimiz siberiz. gözü kırmızı çıkmayanlara dalacaz.
Teknik sorunlardan kaynaklanan bir sonuç olduğundan kişiye indirgenemeyecek olaydır. Artık makinenin kendisi bile düzeltebilmektedir bunu.
Gözümüz iç içe geçmiş üç tabakadan oluşur. En dışarıdaki gözümüzü koruyan ve göz akı da denilen sert tabakadır. ikincisi, kan damarlarından meydana gelmiş ve ortasında göz bebeğinin bulunduğu damar tabakadır. Bu damarlar sayesinde fazla ışıkta göz bebeğimiz küçülür, karanlıkta ise daha çok ışık alabilmek için büyür ama bu hareketi oldukça yavaş yapar. Üçüncü tabaka da retina adı verilen, ışığa duyarlı kılcal damar ağlarından oluşan ağ tabakasıdır.
Köpek, kedi, geyik, karaca gibi hayvanlann gözlerinin arkasında, yani retinalarında ayna gibi, yansıtıcı özel bir tabaka .vardır. Eğer karanlıkta gözlerine el lambası veya araba farı gibi bir ışık tutarsanız, bu ışık gözlerinin içinden yansır ve gözleri karanlıkta pınl pırıl parlar. insanların gözlerinin retinasında ise böyle bir yansıtıcı tabaka yoktur.
Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa bir zamanda çok kuvvetli bir ışık verir. Gözbebeğimiz ise bu kadar kısa zamanda küçülmeye fırsat bulamaz. Işık doğrudan retinaya ulaşır ve oradan da doğrudan kılcal damarların görüntüsü yansır. işte flaşla çekilen fotoğraflarda görülen bu kırmızılık retina tabakasındaki kılcal damarların görüntüsüdür.
Günümüzde, birçok fotoğraf makinesinde, gözün bu kırmızı görüntüsünü azaltacak önlemler alınmıştır. Bu makinelerde flaş iki kere çakar. Birinci çakış resim çekilmeden az önce olur ve gözbebeğinin küçülerek gözdeki yansımayı azaltmasına zaman tanır. ikincisi de tam fotoğraf çekilirken olur ki, gözbebeği olması gereken durumu almıştır zaten. Başka bir önlem de odadaki bütün ışıkları açarak' gözbebeğinin önceden küçülmesini sağlamaktır.
Geceleri flaşlı fotoğraflarda, gözlerin kırmızı çıkmasının önlenmesinin bir yolu da flaşı objektiften olabildiğince uzak tutmaktır. Günümüzde fotoğraf makineleri o kadar küçülmüştür ki, flaş makinenin bünyesinde ve objektife birkaç santim mesafededir. Flaşın ışığı göze gelip yansıyarak geri döndüğünde doğrudan objektife gelir. Gündüzleri ise gözümüze dışarıdan, her yönden ışık geldiği için, flaşın ışığı bunların arasında daha az oranda gözümüze girer ve kırmızı göz olayı yaratmaz.
alıntı.
Köpek, kedi, geyik, karaca gibi hayvanlann gözlerinin arkasında, yani retinalarında ayna gibi, yansıtıcı özel bir tabaka .vardır. Eğer karanlıkta gözlerine el lambası veya araba farı gibi bir ışık tutarsanız, bu ışık gözlerinin içinden yansır ve gözleri karanlıkta pınl pırıl parlar. insanların gözlerinin retinasında ise böyle bir yansıtıcı tabaka yoktur.
Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa bir zamanda çok kuvvetli bir ışık verir. Gözbebeğimiz ise bu kadar kısa zamanda küçülmeye fırsat bulamaz. Işık doğrudan retinaya ulaşır ve oradan da doğrudan kılcal damarların görüntüsü yansır. işte flaşla çekilen fotoğraflarda görülen bu kırmızılık retina tabakasındaki kılcal damarların görüntüsüdür.
Günümüzde, birçok fotoğraf makinesinde, gözün bu kırmızı görüntüsünü azaltacak önlemler alınmıştır. Bu makinelerde flaş iki kere çakar. Birinci çakış resim çekilmeden az önce olur ve gözbebeğinin küçülerek gözdeki yansımayı azaltmasına zaman tanır. ikincisi de tam fotoğraf çekilirken olur ki, gözbebeği olması gereken durumu almıştır zaten. Başka bir önlem de odadaki bütün ışıkları açarak' gözbebeğinin önceden küçülmesini sağlamaktır.
Geceleri flaşlı fotoğraflarda, gözlerin kırmızı çıkmasının önlenmesinin bir yolu da flaşı objektiften olabildiğince uzak tutmaktır. Günümüzde fotoğraf makineleri o kadar küçülmüştür ki, flaş makinenin bünyesinde ve objektife birkaç santim mesafededir. Flaşın ışığı göze gelip yansıyarak geri döndüğünde doğrudan objektife gelir. Gündüzleri ise gözümüze dışarıdan, her yönden ışık geldiği için, flaşın ışığı bunların arasında daha az oranda gözümüze girer ve kırmızı göz olayı yaratmaz.
alıntı.
güncel Önemli Başlıklar