bugün

(bkz: jöle sürüp yağmura yakalanmak)
(bkz: murphy yasaları)
sac berbat bir sekle girer, kabarir, tiftik tiftik olur.. fon cektirmeseydim daha guzel gorunurdum diye dusunursunuz.
tek kelimeyle bir talihsizlik örneğidir. hem yağmura yakalanır ıslanırsınız, hem saçlarınız bozulur hem de saçlar bozulmakla kalmayıp çok kötü bir görünüm sergiler.
(bkz: yagmurdan kacıp doluya yakalanmak)
her fön çektirdiğimde ne alakadır ki özellikle düşünülmüş ve ayarlanmış gibi yağmurun yağması ve saçlarımın adeta kadayıfa dönüşmesine sebep olan ve sinir bozan hadise.
kahretsin dedirttiren durumdur. eğer kapüşon yada şemsiyeniz yoksa küfretmekte haklısınızdır. insan sıkış tepiş kuaförde 1 saat boyunca dinlemek zorunda kaldığı müziklere mi, kafa derisinin, kulaklarının yanmasına mı, yoksa tüm bu emeklerinin bir yağmurda heba olmasına mı yansın bilemediği durumdur.
efendim böyle bir hadise esnasında başka seceneğiniz yoksa efeleği elden bırakmayıp ıslanmadan önce saçları savura savura yürüyün yapılan istatistiklerde pesimist kişleirn daha çok ıslandıkları saptanmıştır. en korkuncu ise erkek arkadasınızın fönü için dırdırlanmasıdır. yaşanmışlığı vardır. *
kizlarin gününü mahvedip, psikolojilerini bozabilecek bir hadisedir. olayin gerceklestigi anda kiz arkadasin yaninda bulunulmamasi tavsiye edilir.
(bkz: olta atmak)
hislerime tercüman olan entry dir.yarım saat uğraşmış,bozulmaması için azıcıkta sprey kullanmışsınızdır ve saçlarınızı savura savura yürürken bir anda gökten düşen yağmur damlacıkları bütün havanızı alır.
(bkz: arabayı yıkattıktan sonra yağmur yağması) ile aynı şeydir kanımca, saçlarıma hiç fön çektirmedim, 2 cmlik sacın nesine cektireceksin ki zaten. ama sanırım fön çektirip yağmura yakalanan insan uzak durulması gerekilecek kadar sinirli, üzgün insandır.
ergenlik ve yetişkinlik çağındaki her genç kızın/kadının başına en az bir kez gelmiş veya gelecek olaydır.