bugün

konuyla ilgili ayet:
faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların 'alım satım tıpkı faiz gibidir' demeleri yüzündendir. Halbuki allah, alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır. bundan sonra kime rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgecerse, gecmişte olan kendisinindir ve artık onun işi allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar. (bakara 275) * * *
faiz basitçe açıklamak gerekirse paranın belirli zamanlar karşısında belirli oranlarla para kazanmasıdır ki aslında ekonomilere en büyük zararı verirler. basit bir mantıkla paranıza bankaya koyarsınız 3 ay sonra %10 fazlasını alırsınız bu arada üretim yoktur yani bir katma değer üretilmemiştir sonuçta piyasadaki aynı miktarda mal olmasına karşın daha fazla para vardır ve marjinal faydanız psikoljik etkisi hariç 0 a yakın bir değerdir. yani aynı miktarda mal daha fazla paraya alınır şunu da belirtmek isterim ki bankacılık piyasası hiçbir zaman üretimi arttırmaya yardımcı olan bir piyasa değil mali politika araçlarıdır. topluma bu kadar zararlı olan bir şeyin haram olması islamın güzelliğindendir
(bkz: bile bile lades)
allah c.c'nin insanlara haram kılmasın da kesin bir sebep olan hükümdür. zira faiz bütün ekonomilere ket vuran sadece kaymak tabakaları daha çok zengin eden bir sistemdir. günümüz türkiyesinde ki ekonomik dar boğazın mihenk taşlarından birisidir. diğerleri için:
(bkz: borsa)
(bkz: döviz)
canım ülkemin ekonomisi döviz-borsa-faiz üçlemesinde heder olmaktadır.
"emeğin değeri" ya da "alın teri olmadan kazanmak" meseleleriyle birlikte değerlendirildiğinde yargının ehemmiyeti anlaşılacaktır.

öyle kuru-sıkı antikapitalistlikle olmuyor, efendiler.
(bkz: fıkıh)
HER AY 25 MiLYAR FAiZ ÖDEYEN ATEiST BiR iŞ ADAMININ BiLE KABUL ETMEK ZORUNDA KALDIĞI GERÇEKTiR. *.
...kar payı helaldir. diye devamı getirilen laf salatası.
finans matematiği dersine çalışırken daha da gönülden desteklediğim önermedir.
spoiler

bankacılık piyasası hiçbir zaman üretimi arttırmaya yardımcı olan bir piyasa değil mali politika araçlarıdır.

spoiler
bazı kesimlerin * iyi bir kılıfı var .faiz haramdır ama biz faiz vermiyoruz ki kardan pay veriyoruz.
3 dininde ortak olarak söylediği olaydır. lakin 3 büyük dinin zamanında bugünkü bankalar yoktu. o zamanın faizle borç verenlerini bugünün tefecileri olarak tanımlamak daha mümkündür. yani o zaman enflasyon, seri üretim, global ekonomi gibi kavramlar olmadığı için faiz çok darda olan bir insanın yalvar yakar tefeciden borç para istemesi tefecinin 100 lira veririm ama karşılığında 120 lira alırım demesi olayından başka birşey değildi.

günümüz dünyasında ise sistem çok değişmiştir. artık suidi arabistandan tutunda vatikana kadar herhangi bir bankadan para çekecek olursanız bunun faizini ödersiniz. bundan daha doğal birşey de olamaz. çünkü 3 dinin indiği zamanda el emeği göz nuru ile yapılan mesela bir gemiyi 100 liraya alıyorsanız, ertesi senede aynı paraya alırsanız, ondan sonraki senede, 20 sene sonrada aynı paraya alırdınız. bu olay ekmek, ev eşyası, un hepsi için aynı şekilde geçerli idi.
e doğal olarak o şartlarda birisinden 100 lira borç aldığınız zaman buna karşılık 120 lira öderseniz bu basbaya tefecilik olur. ancak günümüz dünyası bu şekilde yürümemektedir. seri üretim, global rekabetçi market gibi unsurlardan ötürü aynı sistem geçerli değildir. kısaca bugün cebinizdeki 100 lira ile bir gemi alabiliyorsunuz diyelim. ancak günümüz şartlarında aynı gemiyi 3 sene sonra aynı gemiyi 100 liraya alamazsınız aynı gemiyi almak için 120 liraya ihtiyacınız vardır.
daha açık anlatmak gerekirse siz bugün 100 liraya almak istediğiniz gemiyi almadınız ama acil paraya ihtiyacı olan bir kişiye 3 sene sonra size geri vereceği sözü üzerine ona borç olarak verdiniz. 3 sene sonra bu kişi size 100 liranızı faizsiz olarak verirse siz 3 sene sonra artık almak istediğiniz gemiyi alamazsınız. çünkü sizin 3 seneki önceki 100 liranızın alım gücü ile bugünkü 100 liranızın alım gücü aynı değildir. anca borç verdiğiniz kişi size 20 lira da faiz ekleyip 120 lira verirse o zaman 3 sene önce 100 liraya alabileceğiniz gemiyi alabilecek paranız olur. yani eskiden 100 lira veren kişi 3 sene sonra da 100 lira alırsa herhangi bir kaybı olmuyordu çünkü 100 lirası ile 3 sene önce ne alabiliyorsa aynısını alabiliyordu. şimdi ise 100 lirasını veren kişi 3 sene sonra 100 lirasını faizsiz alır ise 100 lirası ile 3 sene önce alabildiği şeyleri alamaz kısaca faizsiz borç para veren kişi zarara uğratılmış olurdu. aynı kişi bir 3 sene için daha 100 lirasını faizsiz olarak bir başka paraya ihtiyacı olan kişiye verse toplamda 6 sene önce gemi alabileceği 100 lirasına 6 sene sonra kayık bile alamaz hale gelir. bu da olayın mantıksızlığının kanıtıdır.

kısaca artık günümüzde faizsiz olarak kimse kimseye kredi açmaz, para vermez. ve günümüzde de 3-5 kişi bir araya gelip ev eşyası üretmediği, dev makineleri ile dev mobilya fabrikaları kurulduğu için o makineleri, o tesisi kurmak için illaki kredi çekilmesi lazımdır. çok net olarak günümüzde kredi almadan nakit para ile kurulan hiç bir fabrika yoktur. istediği kadar güçlü olsun ne koç, sabancı, ne ihlas holding ne de microsoft bir tesis kurarken illaki kredi çeker. o yüzden bankaların işletmelere verdiği uzun vadeli krediler olmasa hiç bir şekilde üretim olamaz. o yüzdendirki dünyadaki bütün ülkeler birbirleri ile para alışverişinde faiz uygularlar, bütün işletmelerde kurulumları aşamasında kredi kullanırlar. buna ihlas holding ve hatta kabe manzaralı zemzem towers da dahildir.

kısaca * faiz haramdır desturu o zamanın ekonomik şartları için geçerli olan ancak günümüz global ekonomisinde işlevini kaybetmiş bir söylemdir. nasılki o zamanlarda bütün işler fiziki güç istediği ve bu sebepten bir kadının çalışıp kendi geçimini sağlama imkanı olmadığı için savaşta ölen erkeklerin kadınların bakımını sağlamak maksadıyla 4 kadınla evlenebiliniyordu ama günümüzde kadınlarda klavye tuşlarına en az erkekler kadar basabildiği ve çalışarak kendi geçimini sağlayabildiği için 4 kadınla evlenme desturu işin mantığı gereği ortadan kalktı ise faiz haramdır desturu da ortadan kalkmıştır.
eğer bu gerçekse, dini savunup faizin aslını yiyerek gemicik alanlara ne demeli.
işin tuhafı, sadece yemek haram diye bilinir.

oysa faiz vermek de haram.
yani faiz ödemek.
bunu az kişi bilir, bilse de benim gibi söylemeye korkar orta yerde.

that's why i never use credit cards baby.
Emek ile kazanılan para faize verilemezse, bir kaç yıl içinde ciddi bir değer kaybı olacak. Peki bu para nereye gidecek? Üretilen değer kendiliğinden yok olamayacağına göre, birilerin ceplerine gidecek. Bu durumda parayı faize vermemek haramdır.

Kapitalizme batmış bir dünyada neredeyse her ekonomik faaliyetin bir yerlerinde haksız kazanç fışkırıyor. Faizin lafı bile edilmemesi gerekir.
çoğu din aliminin katıldığı düşünceydi bir zamanlar. şimdilerde ev ve araba alırken helal diyenleri türedi. ama ne kadar kaçarsak kaçalım bi* şekilde yiyoruz. nasıl mı, maaş alıyoruz promosyon veriyorlar, peki bu promosyonu bankalar gül yüzümüzün hürmetine mi veriyorlar? maaş zamları hemen maaşa eklenmeyince faiziyle yatıyor hesabımıza, bir aksilik çıkıyor maaşlar geç yatıyor, yine faizi ekleniyor, bu sürekli böyle gidiyor. ne kadar kaçsak da bi* şekilde bulaşıyor bize bu illet.
faiz ödemek türkiyede vazgeçilemeyen br kavram.
bu da yine yiyenlerin sayeside olduğu için bizlerin ödediği haramda onların sayesinde oluyor. bu sebeple şu an yemek haram kısmıyla ilgilenmek daha olasılıklı bir durumdur.
paranın para getirmesi paranın doğasına aykırıdır. para mübadele için sadece araçtır para vererek üstüne artı para kazanmak paranın varoluşuna aykırıdır. değer yaratan insan emeğidir bunun dışındaki kazançlar faiz, rant,kar payı vb. hepsi paranın bir yerde toplanıp ihtiyacı olan birine faizle verilerek elde edilen gelirden nemalanmaktır dolayısıyla emek verilmeden elde edilmiştir ki dinin de ötesinde bu durum ekonominin temelindeki dinamittir. masum görünen banka faizi geliri bir ihtiyaç sahibinin cebinden gelmektedir havadan değil ya da banka sizden aldığı paralarla bir fabrika kuran kooperatif değildir para alır para satar aslan payını kendisine kedi payını da mevduat sahibine verir. banka faizine haram olunan faiz bu değil demek vicdan masturbasyonundan başka bir şey değildir.
yeşil sermaye bankalarının bu yüzden aynı şeyi kar payı altında gerçekleştirip üçkağıtçılık yaptıkları sözdür.
herkesin bilip bilmeden üzerinde konuştuğu mevzu.

hatta benim de dilim var, ben de bilmiyorum ama konuşabilirim. islam, faizin her türlüsünü haram kılmıştır, sadece tefecilerle ilgili olanları değil.

bankalardan alınan faiz de buna dahildir. çünkü o kazanç için hiçbir emek harcanmamış, hiçbir çaba gösterilmemiştir.

faiz geliri ile geçinmeye alışan kişiler zamanla üretimden, üretici olmaktan vazgeçerler. islam dini ise çalışmayı bir nevi ibadet olarak gören bir dindir.

çalışmaya, üretmeye bu kadar önem veren bir dinin faizi meşru gördüğünü savunmak en iyi ihtimalle keseri kendine göre yontmaktır. kendini kandırmaktadır.
(bkz: faiz değil kar payı)
veda hutbesinde de açık açık dile getirilmiştir.
(bkz: veda hutbesi)
ancak enflasyon sıfır olduğunda doğru olabilecek önerme.
hazreti adem den bu yana allah'ın peygamberleri aracılığı ile indirdiği bütün dinlerin [ki biz onlara kısaca islam diyoruz ] ortak haramı. istisnaları cehennemde odun etsinler.
öncelikle bu ikisini birbirine karıştırmayalım.
faiz almak haramdır, vermek değil.
üstüne faiz konmuş bir faturaya vs. ödemek haramdır diye birşey yok tabiki.
faiz almak yerine, kar payı veren bankalarla çalışılabilir.