bugün

Engellerin aslında engellemeler olduğunu gösterip bu çemberi kıran ressamdır.
gözleri görmeyen bir insanın 3 boyutlu dünyayı perspektifle tasvir edebilmesi imkansızdır.

o imkansızlığın adı eşref armağandır. hakkında bir belgesel bile yapıldı bu büyük mucizevi yeteneğin.
https://www.youtube.com/watch?v=rnz9R5wDj4w
kendisi discovery'de bir belgesele konu olmuştur. üstelik doğa üstü bir yenek olarak... doğuştan görme engelli olmasına rağmen dokunduğu nesneleri gerçek ebatları ve boyutlarıyla zihninde tasarlayıp kağıda aktarabilmektedir. bunun dışında eserlerinde perspektifi de dikkate almaktadır. hiç görmediği dünyanın boyutsal değerlerini de bilmektedir. dünyada başka örneği yoktur.

şu da sözkonusu belgesel:

https://www.youtube.com/watch?v=2rYwc6gHE4Q
(1953)Doğuştan görme engelli türk ressam. Dokunduğu nesneleri hissederek beyninde üç boyutlu tasvir edip tuvalde hayat verebiliyor.

Eşref armağan 1994 yılında amerika'da joan eröncel isimli bir kadınla tanışır ve armağan'ın yeteneği herkes tarafından tanınmaya başlar.

Hatta daha sonraları yurtdışından gelen nöroloji uzmanları eşref armağan'ın beynini araştırırlar. Kendisini anlatan the color of darkness (karanlığın rengi) isimli ödüllü bir belgesele konu olmuş, real super humans (sıradışı insanlar) isimli başka bir belgeselde de kendisine değinilmiştir.

işte eşref armağan'ın eserlerinden bazıları:

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel

Daha fazlası için Instagram adresi: Instagram/esref.armagan

Sanat yapmakta asla 'engel' olmadığını gösteren eşref abi'nin birçoğumuza yaşam kaynağı olması temennisi ile.

3 Aralık Dünya 'engelleri kaldırma' ve 'farkındalık' günü...
hayretleri, övgüleri vesaire bir kenara bırakıyorum. elin gevurları bu adamı konuşuyor, araştırıyor, nasıl olur diyor, beynini inceliyor,italya'ya bilmem nerelere götürüp deneyler yaptırıyor, öğrencilerine derste anlatıyor. peki ya biz? biz ne yapıyoruz? ben mesela daha yeni gördüm. bunu bize göstermeyenler utansın. gurur duyacağımız yerde neden her seferinde ülkemizden utanmak zorunda kalıyoruz? halbuki bu olağanın üstünde ve dışında olan adam, adeta bir gurur kaynağıdır. neden, niye, niçin, nasıl olur da?
anlayamıyorum. yazık, çok yazık!!!
ilk tanıdığımda çok şaşırmıştım. nasıl olur da hayatında hiç kuş görmemiş biri, kuş resmini birçok insana hayret verircesine resmeder. bunun bilimsel olarak açıklaması vardır belki ama benim için önemli olan, bir insanın hedefleri doğrultusunda yılmadan yürüdüğünde engellerin hiçbir anlamının kalmamasıdır.

ülkemizdeki maalesef tanınmayan değerli insanlardan birisi.
Discovery Science görme engelli ressamımız Eşref Bey için bilimsel belgesel çekiyor, bizim kanallar kör vatandaşın azmi diye haber yapıyor.
Discover channel ın hakkında belgesel yaptigi, nörolojik araştırmalar yapılarak bilimde ilerleme kaydedildigi, dünyayı hiç görmeden inanılmaz resimler yapabilen yaşayan mucize. Ve yine turkiyenin bundan haberi çok az. Haberlerde politikayı göstermek yerine biraz da bu değerleri ön plana çıkaran bir ülke olmalıyız.
Doğuştan görme engeli olan ressam. Görebilen insanlar onun gibi çizim yapamaz. Görmüyor ama dokunduğunu resme döküyor. Büyük yetenek, büyük bir mucize... Peki biz onu ne kadar tanıyoruz. Yazık ulan bize yuh!.. Ottan b.ktan şeyleri günlerce, aylarca, yıllarca konuşuyoruz da böyle güzel şeylere değer vermiyor, önemsemiyoruz. Ne rezil insanlarız!.. Elin adamı alıp götürüypr öğrencilerine anlatıyor tanıtıyor, belgeselini yapıyor da biz uyuyoruz. Uyanın bre cahiller! Gerçekten değeri olan, bunu hak edenlere değer verin!.
volvo s60 reklamında oynayan , beypazarı/ankara'lı * doğuştan kör ressamdır.

http://www.youtube.com/watch?v=T9UhI3f18UA
hakkinda topu topu 1 sayfalik girdi yazilmis bir mucizedir. onunla ayni milletten oldugum, ayni sehirde yasadigim icin gurur duyuyorum.
bu güne kadar tanımamış olmam benim ayıbım mı yoksa ülkemin ayıbı mı bilmem ama böle bir insanla aynı bayrak altında yaşadığım için öyle gururluyum ki. bizler hiç eksik yanımız olmamasına rağmen onca şeye burun kıvırırken; bu gözleri görmeyen büyük insanın yaptığı şeyler her birimize birer ders, ilham olsun. hissetmek dedikleri şey bu ressamın parmak uçlarına öyle işlemiş ki; kalemi ile gözlerimizi utandırıyor.

9gag'de ise şöyle yer almış:

görsel

görsel
kendi değerlerimize sahip çıkamadığımızı bana tekrar gösteren inanılmaz yetenekli ressamımızdır.

fenerbahçe'nin yeni transferini, kuzey'in söylediği şarkıyı, demet akalın'ın yeni sevgilisini , bilmem neyin ayakkabı numarasını, boyunu, kaşını adımız gibi biliriz ama böyle değerli insanları araştırmayız maalesef. bu bizim mi suçumuz , kitle iletişim araçlarının mı suçu derseniz bu hepimizin suçu. okumuyoruz, araştırmıyoruz, bilinçlenmiyoruz. sahip çıkalım böyle yeteneklerimize.
ben evin krokisini görür halde çizemesken, iste adam sana bütün istanbul' u çizsin. dünya da eşi benzeri olmayan tek ressam.
bizim şaşırdığımız ancak ecnebilerin anlamaya çalıştığı turkish blind painter.

her zaman olduğu gibi yine sahip çıkmayı başaramadık.

http://www.youtube.com/wa...d2Wbw&feature=related
http://en.wikipedia.org/wiki/E%C5%9Fref_Arma%C4%9Fan
(bkz: daredevil)
volvo reklamında oynamış olan kişi.

--spoiler--
i promise i won't look.
--spoiler--

edit: linkini de versek güzel olacak değil mi?

http://www.facebook.com/v.../video.php?v=159015307057
dogustan görmeyen türk ressam, izleyince hayrete düseceksiniz inanin.
http://www.facebook.com/home.php?ref=home#/home.php
aynı mahallede oturduğum halde henüz tanışma şerefine nail olamadığım mükemmel ressam..

perspektif cizmek bu kadar zorken.. o konturlar, o desenler.. inanılmaz..
discovery channel tarafından belgeseli çekilen ünlü türk kör ressamımız. o gözleri olmadığı halde parmak uçlarıyla hepimizin gördüğünden fazlasını görebiliyor. çoğumuzun adını bile bilmediği bu mükemmel sanatçıya gereken değeri vermemiz gerkir.
Hiç görmediği halde, bir balığı bizim balık olarak gördüğümüz gibi nasıl çizebiliyor ? Beyinde, bu kalıplara uygun görüntü doğuştan mı geliyor gibi aklıma sınırsız soru getiren, mükemmel ressam.
doğuştan görme yeteneği olmayan ressam. perspektif olayı bilim dünyasını, hayal dünyası ise beni şaşırtmış olan muhteşem insan. mesela, bir resminde balığın birisi keman çalıyor diğer balıklar dans ediyor. hiç görmediği bu nesnelerle nasıl hayal kurabiliyor açıkçası bu daha şaşırtıcı. sitesinden alıntı yaptığım özgeçmişi:

http://www.esrefarmagan.com/index-tr.html

"Bundan 52 yıl önce istanbul'da, Fatih'in çok mütevazı mahallelerinden birinde, dünyaya gelir. Eşref, ne çocukken ne de yetişkin çağda hiçbir öğrenim görmedi. Kendi kendine yazmayı öğrendi. Eşref, bütün gün babasının dükkanında baca boruları keserek babasına yardım ederdi, boş zamanını da resim çizerek geçirirdi. 6 yaşındayken kalem ile kağıt üzerine çizmeyi öğrendi, 18 yaşında ise önce parmakları ile kağıt üzerine, sonra da kartona yağlı boya ile resim yapmaya başladı. Yağlı boyadan akrilik boyaya ve tuale geçti. Elleri artık onun gözleri olmuştu. Görmemesine rağmen çizdiklerinin bu denli gerçeği yansıtması, resim yapmanın onda bir tutkuya dönüşmesini sağladı.

Bütün dahilerde olduğu gibi Eşref'teki bu zeka da olağanüstü birşey. Eğitim görmemiş olması ona, kendisi gibi ihtiyacı olan, bir şeyler yapma arzusunda olan birçok kişiye bu işin sırrını ya da kendi kendine öğrenme metodlarını aktarabilme imkanı veriyor."
bilim dünyasını dumura uğratmış ve bazı kavramların en baştan ele alınmasını gerektiren, yeteneğiyle değil sanatıyla anılmak istenen harika insan.
uzun yıllar evvel, hatta bursa tayyare kültür merkezi'nin ilk açıldığı yıllarda, civardan geçerken içeride bir resim sergisi gördüm. o kadar boştu ki, bu boşluktan olsa gerek boş vaktime de güvenerek dolaşmak istedim. resimleri o denli derinlemesine incelemeyip geçtikten sonra, karşı masada oturan ve yanındakinin kulağına bir şeyler fısıldayan bir adam dikkatimi çekti. görme engelli olduğunu farkettim. etrafında kimse yoktu ama bir masada oturmuş bekliyordu. yaklaştım adama doğru. zaten ayak seslerimden, farketti yaklaştığımı. ''merhaba hoş geldin'' dedi. aslında şaşırdım. adamın ne kim olduğunu biliyordum, ne de orada bulunma sebebini. ''hoş bulduk'' dedim. bir süre havadan sudan konuştuk. sonra kendisi bana ''sana bir şey çizmemi ister misin?'' dedi, öylece kaldım. ''ta ta tabi'' çıkıverdi ağzımdan.

+ ne çizeyim sana?
- muhabbet kuşu *
+ pekala...

önüne kağıdı çıkardı, kocaman bir eğimli çizgi çekti, başta anlam veremedim. lakin öyle ince bilek hareketleriyle, öyle güzel düzenledi ki, donakaldım.

altına da şöyle bir imza attı karakalem çalışmasının.

sevgilerimle, eşref armağan.

teşekkür ederek çıktım oradan.

o ana kadar tanımadığım eşref armağan usta'nın bana özel çizdiği muhabbet kuşunu hala saklarım.