eşref armağan

uzun yıllar evvel, hatta bursa tayyare kültür merkezi'nin ilk açıldığı yıllarda, civardan geçerken içeride bir resim sergisi gördüm. o kadar boştu ki, bu boşluktan olsa gerek boş vaktime de güvenerek dolaşmak istedim. resimleri o denli derinlemesine incelemeyip geçtikten sonra, karşı masada oturan ve yanındakinin kulağına bir şeyler fısıldayan bir adam dikkatimi çekti. görme engelli olduğunu farkettim. etrafında kimse yoktu ama bir masada oturmuş bekliyordu. yaklaştım adama doğru. zaten ayak seslerimden, farketti yaklaştığımı. ''merhaba hoş geldin'' dedi. aslında şaşırdım. adamın ne kim olduğunu biliyordum, ne de orada bulunma sebebini. ''hoş bulduk'' dedim. bir süre havadan sudan konuştuk. sonra kendisi bana ''sana bir şey çizmemi ister misin?'' dedi, öylece kaldım. ''ta ta tabi'' çıkıverdi ağzımdan.

+ ne çizeyim sana?
- muhabbet kuşu *
+ pekala...

önüne kağıdı çıkardı, kocaman bir eğimli çizgi çekti, başta anlam veremedim. lakin öyle ince bilek hareketleriyle, öyle güzel düzenledi ki, donakaldım.

altına da şöyle bir imza attı karakalem çalışmasının.

sevgilerimle, eşref armağan.

teşekkür ederek çıktım oradan.

o ana kadar tanımadığım eşref armağan usta'nın bana özel çizdiği muhabbet kuşunu hala saklarım.