bugün

psikoloji bilimi eşcinselliğin hastalık olmadığı konusunda hemfikir falan değil. Bu sadece yeni nesil dünya düzeninin bir argümanı. bundan 100 yıl öncede tıp biliminden bazı dalyaraklar "sigara öldürmez" diye makale falan yazıyordu sigara satılsın diye.

şimdi "eşcinsellik hastalık değildir" diyen tipitop psikoloji bilimi adamlarınızı alıp köşenize çekilip sevişe sevişe ağlayabilirsiniz! ama lütfen sağda solda cins cins hareketler yapmayın çünkü ırzınızı sikip inşaat temeline gömüp sigara yakasım geliyor.

ha birde böyle 3 kuruşluk aklınızla onu bunu aşağılamaya falan kalkmayın çağdaş kardeşlerim. zira hepiniz o mahalleden birer osman abisiniz.

ek: harun da olabilir bilemedim.
hayırlı eşcinseller arkadaşlar. * güne böyle tırt bir konuyla başlamak ne garip.

eşcinsellik bir hastalık değilmiş sevgili arkadaşlar eşcinsellik bir yönelimmiş ve buna inanman için sana türlü şaklabanlıklar vesaire yapılabilirmiş. eşcinselliğin ruhsal bir hastalık olmadığını söyleyen arkadaşların iki argümanı var...

1. eşcinsellik doğadaki diğer canlılarda da görülür.

2. eşcinsellik hastalıksa nasıl bulaşıyor? sikilerek mi?

1- bu çok akıllı ve kurnaz eşcinsel veya eşcinsel savunucusu arkadaşların "sikildin mi sana da mı bulaştı hahaha" diye ilkokul seviyesinde cevap verdiği bir konu. Az zeka lan biraz daha kullan o saksıyı!nekrofili nasıl bulaşıyor önce ölüyorsun seni sikiyorlar sonra dirilip sende ölü sikmeye mi başlıyorsun? he kardeşim? yoksa nekrofili bir ruhsal/hastalık değil mi sana göre?

zeki biri yok mu?... kardeş zeka da sikerek bulaşır belki ama şansına küs. *

Burada bahsedilen "hastalık" grip gibi veyahut aids gibi kolera gibi bulaşan-sıçrayan bir rahatsızlık değil. Ruhsal-Parafilik bir rahatsızlık. yani "eşcinsellik hastalıksa nasıl bulaştı" karşı çıkışı tam anlamıyla bir geri zekalının ürünü olabilir.

2- doğada diğer canlılarda eşcinsellik görülüyor tezine de bayılıyorum aslında en sevdiğim bu. bu eşcinsellerin hangi dürtülerle hareket etiğini kendi kendine açıklayan bir tez ve kendi kendini kalbinden vuran kendine "hayvan" diyen bir tez. haksız da değiller. Cinsel hazzını sağlamak için her türlü naneyi yiyebilecek bir canlı akli olarak gelişmemiş bir canlıyla aynı güdüleri göstererek hareket edebilir.

hayır "doğada diğer canlılarda eşcinsellik görülüyor onlarda mı hasta" çıkışı gerçekten temelsiz ve çok saçma. bir erkek kedi veya köpek koltuğun üzerinde duran kumandayı veya yastığı becermeye çalışıyor o zamanda bu hayvanlara "fetişist" mi diyelim? akli olarak gelişmemiş neyle cinsel tatmin yaşayacağını tanrının bahşettiği güdüleriyle hisseden ama bu hazzı yaşamak için karşı cinsi bulamayan köpek-kedi vb sadece hayvani duyguları ile hareket ediyorsa eşcinselliği meşrulaştırıp "tanrısal bir yanılgı" mı diyelim?

ne tanrı yanılır nede doğa! siz yanıldınız ve eşcinsel bireyler olarak yok olmaya mahkumsunuz çünkü insan üremeye ve çoğalmaya programlıdır kendi neslini ve genlerini aktarmaya yaşamsal döngüye ortak olmaya programlıdır. siz virüs kapmış birer bilgisayar olarak görevinizi yapacak ve çukurunuzu dolduracaksınız yani siz hem tanrısal olarak hemde genetik olarak yok olacaksınız. kimsenin bir şey yapmasına gerek yok.

aşağıdaki fotoğraflarda görünen şahısların ruhsal olarak hasta olmadığını iddia edenlerde hastadır ayrıca. Sizler toplumsal birer kansersiniz.

görsel

görsel

görsel
vermidonla geçmez.
virüsle bulaşmaz.

(bkz: çay koy)
anlarım, düşünce ve düşünceyi açıklama/yayma özgürlüğün vardır. buna kimse karşı çıkamaz.

ama şurada anlaşalım, senin kimi, niye sevdiğin, kimi niye sevmediğin, kimsenin umrunda değil. düşünceni yayma özgürlüğün kimsenin sana tahammül edecek olması anlamına gelmez. senin homoları ya da bilmemkimoğullarını ne kadar sevip, ne kadar nefret ettiğin kimsenin umrunda değil.

ortada şöyle bir gerçek var ki, homolar gerçek ama senin nefretin değil. oğlunun/kızının ya da arkadaşının gay/lezbiyen olması ne seni ilgilendirir, ne de diğer homofobik nefretdaşlarını. onlar da her ''normal'' insan gibi yaşamak zorunda(bak hakları demiyorum, zorunda diyorum).

hani sen nasıl, okula gidiyosun, işe giriyosun, evleniyosun falan ya, kimsede sana kadınlardan/erkeklerden hoşlandığın için, pü mk heterosu, demiyo. sen de tutacaksın ağzını, kimseye gidip de baskı uygulayıp, kimseyi aşağılamayacaksın.
yanlış önermedir.

eşcinsellik doğanın kanununa aykırı bir durumdur ve eşyanın tabiatına aykırı olan her durum bir hastalıktır.

eşcinselliği meşrulaştırmak için eşcinseller ellerinden geleni yapmaktadır.

lütfen doktora gidin, tedavi olun, bunun tedavisi var. eşcinsellik hastalığından kurtulun.
ikisi de hastalık değildir. Homofobiklik saygısız olmayı uçlarda yaşamaktır. Eşcinsellikse giyim tarzını belirlemek gibi bir tercihtir.
Evvela homofobik değilim, kimin kiminle sevişeceği yahut sevişmeceği hiç umurumda değil. (Nedense en baştan not düşmek gerekiyor galiba)

Lakin canım göz rengimiz ile eşcinsel olmayı aynı cümlede kullanmak bilimi ancak götünden anlamaktan bir adım öteye gidemiyor. Evrimsel süreçte üremeyen elenecektir. Sen bilim dediğin anda zaten bilim sana yer yok diyecektir.

Genetik demişin afferin marjinal çıkmışsın da genlerini sen kime aktaracaksin sonraki nesil için? Hemcinsinde böyle bir yeti mi var? Yaygınlaşamaması asıl bilimseldir. Yaygınlaşamamasının nedeni genetiktir...

Din vurgunu da yesinler, yine o götünden anladığınız bilime, içgüdüsel eğilimlere baktığımız zamanda bir insanın bir büyük topluluk içine girmeye, kendinden büyük olana, güçlü olana, görmese bile "inanma", tabi olma, itaat etme eğiliminin eşcinsellik eğiliminden çok daha kuvvetli çok daha yaygın çünkü çok daha fıtri olduğunu göreceksin ama işte görebilsen... Trollük bedava mk. Bilim kim zaten.

Ha din, sözde %99.9999999999999 u müslüman olan bir ülkede sen, eşcinsel kardeşim bu yobaz ülkede sen en basit bir başı örtülü genç kız kadar zulüm gördün mü bana söyler misin? Okuman çalışman yasaklandı mı?

Sen gizli saklı istediğinle sevişir oynaşırsın derdin bu ise, kim ne dedi sana, bu memelekette on yıllardır gencecik kızlar üniversite okuyamadı, bir gevşek şalı varmış, kotu üstü bir tuniği varmış diye bu genç kızlar okulların kapılarından devlet eli ile kovuldu, kocalarına babalarına muhtaç bırakıldı, bu kızlar okusaydı da çare yoktu gerçi kamusal alan diye bir şey uydurdular çalışmalarını bile yasakladılar... Hem insan hakları hem kadın hakları gaspedildi biriniz çıkıp yürüdünüz mü?

Şeriat geliyor rörörörö dediniz de 15senenin ancak 2012sinde bu utançtan kısmen kurtulduk. Çalışmak için daha bekleyeceklerdi tabi.

Ki bu örnek en basit tercihe bağlı örnekti. Yanlış anlaşılmasın, genişletirim de sapla saman karışmasın, Bu memleketin kadını, bu memeleketin kürdü kadar hanginiz zulüm, baskı, dışlanma, tahkir edilme, tecavüz, cinayet gördüz... Yahut görebilirsiniz.

Din diyorsun çok güzel diyorsun da şu memlekette ancak bakkal rüstem abi ile mahallenin ayaklı gazetesi ayten teyze seviyesinde bunlar mesele idi, sen okuyabildin, sen çalışabilirsin, senin insan haklarına da kadın veya erkek haklarına da kim devlet mi dokundu, iki kaş göz çatılmasına hepimiz katlanıyoruz ama gök kuşağını da parsellemiyoruz...

Kusura bakmayın.

benim esşcinsel arkadaşlarım var benim trans arkadaşlarım var... (bunu da demek farz olmuş)
(bkz: hoş geldin Harun abi)
sonuna kadar katıldığım önermedir.
Homofobiklerin sevmediği eşcinsellik değil anal sex. Çünkü çoğunlukla lezbiyen ilişkiye değil gay(erkek-erkek) ilişkiye karşı çıkılıyor. Bunda kesinlikle hemfikirim.
Sex is not the enemy!
dünya sağlık örgütü'nün ve değerli bilim insanlarının kabul ettiği gerçek.
eşcinselliği hastalık olarak gören kişiler, bilimden bihaber insanlardır.
genelde dinci gerici kesim, inançlarını bahane ederek; eşcinsellik hastalık der.
halbuki eşcinsellik hastalık değil; doğal bir cinsel yönelimdir.
(bkz: Gay nasıl oldum)

(bkz: Gay nasıl olunur)

(bkz: Kendimi nasıl
parmaklatirim.)
Katıldığım önermedir.Lakin eşcinsellerin cinsel kimlikleri ile toplumda var olmaya çalışmaları mantıksız geliyor.

Ülkemizde heteroseksüellik dahi ulu orta hoş karşılanmazken sizin durumunuzun şak diye kabullenilmesini beklemeniz biraz gülünç açıkçası.
(bkz: bu türkiye ne bekliyon gardaş)
ikisi de insanın elinde değildir.
Bence ikisi de hastalık değil, ikisi de şaşırmışlıktır.