başrollerini Robert De Niro, Kate Beckinsale ve Drew Barrymore'un oynadığı Kirk Jones filmi. 2009'da gösterime girmesi bekleniyor.

aha da link,

http://www.imdb.com/title/tt0780511/
2009 da amerikada 2010 şubatında ise türkiyede gösterime girecek film.

http://www.youtube.com/watch?v=XGXuhyVxrQM&fmt=
robert de niro'yu "aile babası" olarak izlememize fırsat tanıyan ve "sıcacık bir aile filmi" sloganını hatırlatan keyifli bir film.
robert de niro'nun dede rolünde gördüğümüz film. j. nicholson'dan sonra r. de niro'nun da yaşlandığını gördük. bakalım al pacino ne zaman bu kervana katılacak...

ayrıca bu hollywood uyarlamasını orijinali için;

(bkz: stanno tutti bene)
dün gece izlediğim film. robert de nironun o halleri, mimikleri, tavırları öldürdü beni. hikayenin gidişatını hoş buldum. izlenebilecek kalitede ve etkide bi film.
Sadece Robert de Niro için bile izlenilesi bir filmdir, üstüne güzel de bir hikaye serpilince tadından yenmez olmuşdur.
eğlenceli bir film izleyeceğim diyerek izlemeye başladığım ama hikayesi ve müthiş robert de niro performansı ile gözlerimin dolmasına neden olmuş filmdir.
az kelimeyle çok şey anlatma sanatı yapıyorum.

"mükemmel"

bir kaç cümle et bari derseniz, onu da söyleyeyim.

oyunculuk, senaryo, kurgu çok iyiydi. sam rockwell iyice edward norton kıvamına gelmiş. sıkılmadan, uzatmadan, izleyiciyi düşündürerek ve duygularını hatırlatarak kendini izlettiren bir film olmuş. anlamadığım tek şey fragmanı idi. çünkü fragmanı izleyince komik bir film sanıyorsunuz, ancak film içinde çok güçlü bir öyküyü barındırıyor.
romantik komedi sanıp cumartesi sabahımı renklendireyim diye izlediğim, lakin güneşli pırıl pırıl bi sabahta ağlamama sebep olan film. güzel film ancak romantik komedi olmadığını böyle anlamak istemezdim.
filme gelince sıkmayan, oyunculuğun ve kurgunun güzel olduğu bir film. anne babanızın, dedelerinizin, kısacası tüm sevdiklerinizin kıymetini gözünüzde damlayamayan bir damla yaş ile farkettiren bir film.
Filmin konusuna bakma gereği duymadan, sırf robert de niro için alınabilecek bir film.
kutusundaki kapaktan romantik komedi olarak algılayabileceğiniz ama derin bir drama konusunu işlemiş güzel film.
Fazla hareketli olmadan biraz tekdüze devam etse de beni sıkmadı.
Ayrıca filmin finalinde görülen karede elektrik tellerine yer vermeleri çok hoş olmuş.
insanin icini acitan bir film. babanin her seyden bi haber olusu cocuklarin aslinda mutlu olmayislari cok gercek gibi olmus bir film. hele biterken arka fonda calan muzik gece gece gozlerimin dolmasina sebep olmustur. (bkz: I Want To Come Home Paul McCartney)
robert de niro'nun aile babası rolünde olduğu, mükemmelliyetçi yapısını, çocuklarına da empoze etmeye çalıştıkça; çocuklarının hayatlarını aslında nasıl berbat ettiğini, mutluluğunun babalarının istediklerini yapmaktan ve onun hedeflerini gerçekleştirmekten ibaret olmadığını anlatan bir dram filmi. babalar hep yapar bunu; onun gerçekleştiremediği hedefleri; gerçekleştirmeni isterler,etraftakilere anlatarak çocuklarını gururlanmayı isterler, benim kızım veya oğlum ressam,sanatçı,reklamcı,iyi bir dansçı,orkestra şefi vs.övünür durmak isterler ya; işte böle hayattan bir film. sonunda anlarlar ki; hayat babaların istedikleri gibi şekillenmez, biri evlilik dışı çocuk doğurabilir,öteki uyuşturucu kullanabilir,diğeri kocasıyla çok mutsuz bir evlilik yaşarken,öteki orkestra şefi değil davul çalmaktan mutlu olabilir. film bize hayatın ailemizin istediklerine göre yaşayamayacağımızı, herkesin mutlu olma yollarının farklı olduğunu, çocukların hayatlarını kendi zevklerine göre şekillendirmeye çalışan ailelerin tersi durumlarla karşılaşınca yaşadıkları vurucu darbeyi ve asla hayatın bir yönde gitmediğini farklı yolların da olduğunu anlatıyor. aile, oğlu veya kızı herneyse sıkmadan,baskı uygulamadan kendi istediği yöne doğru gitmesine izin vermenin daha sağlıklı bireyler olmaları için ve aileleriyle daha iyi bir iletişime sahip olmaları için ilerde kötü sonlarda aileyi suçlamamaları için,ailenin de pişmanlıkla neden böyle oldu diye sorgulamada geç kalmaması için önemli bir film olmuştur. *
Filmi seyretmeyi bırakıp ağlamaya boğulduğum, kendime gelince, gözlerimi tuta tuta seyrettiğim bir aile dramıdır.
Robert De niro sayesinde ortalamanın üstüne çıkmış film.
Açıkcası beğendim izlenmesi gereken bir film ama çok etkileyici değil.
Sıkılmadan izlenebilir ama sonrasında unutacağınız türden bir film.
yanlış hatırlamıyorsam son 20 dakikasında arka arkaya olan olaylarla insanı kalbinin tam ortasından vuran, aşırı duygu yüklü, başarılı oyuncuların kadrosunda yer aldığı güzel, amerikan yapımı bir film.
filmin başları sayılabilecek bir dakikadan sonuna kadar ağladığım filmdir. ben bu filmi nasıl izlememişim hayret diye araştırmadan komedidir diye izlenmemeli tabi. kesinlikle duygusal ve kısa zamanlıda olsa hayatınıza değebilecek bir film olmuş.
daha dün izlediğim harika film. şimdiye kadar nasıl izlemediğime şaştım kaldım. çok güzel ve bir o kadar da duygulu aile filmi. hele de ailenize düşkün bir insansanız sizi çok etkilemesi muhtemel.
ingilizce meali herkes iyidir.
2009 yapımı 99 dakikalık macera/dram kategorili kirk jones filmi, 7.2 imdb puanına sahip. Bir ödülü ve golden globe adaylığı mevcut görsel

çok hoş bir film, bu yüzden 2 kez izlemiştim. robert de niro'yu çok severim, özellikle bu tür babacan rollerde izlemeye doyamam. Tabi geleneğim üzere dakikalarca ağlamıştım, bir yandan muhteşem görselliği izlerken bir yandan da gözyaşlarımı silmekle meşguldüm. Müzikler, oyunculuk ve çekimler/mekanlar harika, kesinlikle izlenmeli Çünkü çıkarılacak bir çok ders olduğunu düşünüyorum.
”3 çocuğum, 6 torunum var... Benimle konuşamayacak kadar meşguller. Randevu almam gerekiyor. Hepsi bir yere dağılmış. Kimseye ihtiyaçları yok. insanlar ve hayat çok değişti. Artık biriyle el sıkışıp elini geri çektiğinde parmakların tam mı diye kontrol etmen gerekiyor."

görsel