bugün

Say say bitmez.
- Yemek yapmaması.
- Bulaşıkları yıkamaması.
- ikinci öğretim olduğu halde sabahın köründe kalkıp herkesi rahatsız etmesi.
- Millet ders çalışırken yüksek sesle müzik dinlemesi. vs. vs.
uyandırma yöntemleri.
sen otuzbire talim ederken haftada üç gece bağırta bağırta karı sikmesi.
(bkz: kira parasını iddaa da yemek)

gıcıklık ne lan! basbaya ibnelik. onun ben amına koyim. devrildi yattı yine içerde. keh keh.
tatilde eve gitmeyip 125 tl doğalgaz parası geldi kanka diyen ev arkadaşı.
sıranın kendisinde olduğunu bile bile bulaşıkları yıkamaya başladıktan sonra kuru olanları yerine koyman için seni çağırır. e onun elleri köpüklüdür çünkü ve sen de bir iş yapmıyorsundur. tabi ki yardım edersin. sana zahmet koyuverirsin kuruları yerine ki o anda yıkanmakta olanlara yer açılsın. kafanda kırılacak o kurular merak etme sen.
sevmediğimi bile bile pilava şehriye koyması...
acı yiyemediğini bildiği halde acıyı yemeklere boca etmekdir. deneyimle sabittir. (bkz: evden kaçırma yolları 1)
sıcak bir yaz gününde bütün dondurmayı bitirip, dalga geçer gibi boş kutuyu buzlukta bırakması.

ve akabinde doğan hayal kırıklığı, hüsran.
sevgilisini eve getirip nerdeyse nüfusuna geçirecek halde olduğu halde bunu umursamayıp, senin gelen arkadaşına laf eden kişi.. en büyük gıcıklıktr arkadaş..
- tuvalet terliklerini ıslatması ve buna bağlı olarak çorapların ıslanması.

- havluya kıçınımı siliyor bilmiyorum o kullandıktan sonra havludan birdaha hayır gelmiyor.. bir kullanımda nasıl havlu kokar nasıl bir surat var sende arkadaş!

- kira, fatura gibi paraları salak salak yerlere harcaması.

- içtiği biranın kapağını yerlere atması ve gezinirken ayağına batması.
eve kız atarken gitmem diye kıllık yapması.

+ osman bugün yengen gelicek eve 2 saat gelme.
+ olmaz!!!
+neden oğlum ya...
+lan hep kendine, insan bir kere de kankasına ayarlar.
+tamam lan bir daha ki sefer sana da buluruz.
+yemezler oğlum her seferinde böyle diyorsun.
-sonunda yaptığı gıcıklık yüzünden kızı eve atamamak.
uyurken seni videoyaya çekip internete atması, birde uyandırma çabası içinde bulunurken senin söylediğin lafları alt yazı ile yazmasıdır o keleklik.
ev arkadaşlarınız, birinin doğumgünü için evde sizden habersiz çılgın bir parti düzenlemeye karar vermişlerdir. akşam eve geldiğinizde kapıyı tanımadığınız bir tip açıp, "kim bu yhaa?" diye sorar. ev tıkabasa tipitip doludur ve hiçbirini tanımıyorsunuzdur. daha fazla sinirlenmemek için bir iki eşyanızı alıp, evden çıkar, başka bir arkadaşınıza kalmaya gidersiniz. sabah da erkenden eve dönersiniz. niyetiniz biraz kestirdikten sonra derse gitmektir.

eve gelirsiniz. evde hiç ses yoktur. oh iyi bari deyip odanıza doğru süzülürsünüz. ama o da ne! huzurlu bir uyku çekmeyi planladığınız yatağınızda, hayatınızda daha önce hiç görmediğiniz yeşil saçlı bir eleman, salyalarını akıta akıta uyumaktadır. eleman "kalk lannn!" şeklinde uyandırılır ama yeşil kafa hiç tınlamaz, gözünü şöyle bir açar, "günaydın" diye esneyerek tuvalete doğru seyirtir. evin içine bir güzel etmişlerdir. hatta akşam pasta savaşının bile yapıldığı, duvarlardan gayet net anlaşılmaktadır.

ev arkadaşlarınızın ağzına sıçmak için bir hışımla yan odaya gidersiniz ve gözünüze o an bir şey ilişir: "oha gitarımı ortadan ikiye kırmış hayvanlar!" zaten bağırmanıza uyanmış olan ancak hala daha yatak keyfi yapan bu yavşaklar bir de üste çıkmaya çalışırlar. "ay ne var yhaa, yanlışlıkla kırıldı ki.. neyse parası veriris yaneee.."

gerisi karanlık.. hatırlamıyorum. sonuç olarak en iyi ev arkadaşı, olmayan ev arkadaşıdır.
kahvaltı için iş bölümü yaparsın mesela. sen ekmek simit falan almakla görevlisindir, o sofrayı hazırlamakla. gidip ekmeği simiti alır gelirsin, bir bakarsın sofrada iki tabak, iki bardak var. başka hiçbir şey hazır değil. üstelik sen sabırsızlanıp yardım edeceksin nasılsa diye oyalanıyor yavşak. gerizekalı yaa, bak hala sinirliyim.